Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Hojé
Hojé Çeviri Türkçe
100,713 parallel translation
Ele vai sair daqui hoje.
Bugün buradan ayrılacak.
Vi algo hoje e é algo que já vi antes.
Bugün bir şey gördüm ve daha önce hiç görmediğim bir şey.
Hoje temos uma Casa Aberta.
Bugün ev gösterimimiz var.
Hoje o Bob copiou-lhe a letra toda da "Part Time Lover", do Stevie Wonder.
Bob bugün Stevie Wonder'dan "Part Time Lover" ın sözlerini kopyaladı.
Tenho de substituir o meu pai hoje, por isso...
Ev gösteriminde babamın yerine bakmalıyım, yani...
Hoje isto não é chuva negra, mas em breve será.
Bugün yağan kara yağmur değil ama yakında öyle olacak.
Sim, começo hoje, espero que isso não crie tensão entre nós, agora somos rivais...
Evet, bugün başlıyorum. Umarım bu durum aramızda bir gerilim yaratmaz. Sonucunda artık rakip olduk.
Disseram-me que tinha um lugar aqui hoje mas parece que cheguei cedo demais.
Adamım, sahada bir yerim olduğu söylenmişti bana ama anlaşılan erken gelerek büyük bir günah işlemişim.
Por isso é que vos reuni todos aqui hoje.
Bugün sizi bu yüzden topladım.
Ainda hoje um funcionário foi atacado no meu escritório... por isso é que tenho a certeza que compreendem a minha cautela quando agentes da S.H.I.E.L.D. aparecem sem serem convidados na minha propriedade especialmente, se me querem fazer mal.
Bugün bile yardımcım, ofisimde saldırıya uğradı. Bu yüzden S.H.I.E.L.D. ajanlarının davet edilmeden evime gelmesi konusundaki endişemi anlayacağınıza eminim, özellikle de bana zarar vermek istiyorlarsa.
Depois de hoje... Eles nunca me deixarão chegar perto do livro outra vez.
Bugünden sonra beni bir daha asla yanına yaklaştırmazlar.
Depois... fugiu para proteger o seu disfarce, mas hoje... finalmente podemos dizer-lhe...
Açığa çıkmamak için kaçıyordu ama bugün nihayet söyleyebiliriz.
Mencionou o Burrows hoje mais cedo.
Daha önce Burrows'dan bahsetmiştiniz.
HOJE
GÜNÜMÜZ
Fico contente que o Homem-Tartaruga tenha saído da toca hoje.
Bu sabah, Kaplumbağa adamın oynamak için dışarı çıkmasına memnunum.
O Coulson disse que se eu quisesse saber onde é que tu foste hoje devia perguntar-te e ele tem razão.
Coulson, bugün nereye gittiğini bilmek istiyorsam sana sormam gerektiğini söyledi ve haklıydı.
Hoje o dia não foi bom.
Bugün hiç de iyi değildi.
Hoje foi um completo desastre.
Bugün resmen felaketti.
Sabia que era um não-humano antes do dia de hoje? Sim.
Bugünden önce Nainsan olduğunu biliyor muydun?
Desculpem os capuzes... mas, a confiança é um luxo hoje em dia.
Başlıklar için üzgünüm ama güven bu günlerde bir lüks sayılıyor.
Mas, com tudo aquilo que tem acontecido... não posso enviar uma equipa hoje.
Üzgünüm. Bu karmaşanın içinde bugün bir ekip gönderemem.
Conheci uma mulher hoje que estava com a S.H.I.E.L.D.
Bugün S.H.I.E.L.D.'den bir kadınla tanıştım.
Hoje, pela primeira vez, não consegui encarar a minha filha.
- Bugün ilk defa küçük kızımın gözüne bakamadım. Doğru olanı yapmam gerek.
Mais alguém tentou isso hoje.
Bugün başka biri de öyle söyledi.
Hoje, pela primeira vez, não consegui encarar a minha filha.
Bugün ilk defa küçük kızımın gözlerine bakamadım.
Nenhum outro centro comunicou quaisquer entregas não programadas hoje.
Bugün başka hiçbir bir merkez planlanmamış giriş rapor etmedi.
E hoje... iremos falar sobre justiça.
Bugün adaletten bahsedeceğiz.
Adoraria vê-la no programa hoje à noite.
Onu bu akşam programda ağırlamak istiyorum.
O Patriota ficaria orgulhoso daquilo que fizemos hoje.
Vatansever bugün yaptıklarımızla gurur duyardı.
E eduquei-o para ele ser o homem que é hoje.
Ve bugün olduğu adam olması için yetiştirdim.
O único aqui que vai morrer hoje é você.
Bugün ölecek olan tek kişi sensin.
Até hoje.
Ta ki bugüne kadar.
Tudo bem, por favor. Apenas... Lembras-te daquela sensação que tiveste quando ajudaste as pessoas hoje mais cedo?
Tamam, lütfen, lütfen, insanlara yardım ettiğinde oluşan o hissi hatırla sadece.
É um dos analistas russos seniores convidados para o inquérito da S.H.I.E.L.D. hoje.
Bugün ki S.H.I.E.L.D. soruşturmasına davet edilen kıdemli Rus araştırmacılardan biri.
Está bem, talvez tenha ganho hoje... mas, tal como o Robbie disse, fazemos parte de uma guerra maior.
Pekâlâ, bugün kazanmış olabilir ama Robbie'nin dediği gibi : Biz daha büyük bir savaşın parçasıyız.
O que vamos fazer hoje?
Bugün ne yapıyoruz?
Tens de chegar cedo hoje.
Bu gece erken gelmen gerekiyor.
Tenho de acabar aquele trabalho hoje.
- Akţama hazýrlamam gereken ödevim var.
A pancada é prescrita porque hoje esta sala é o seu domínio.
Kurallar geređi kapýyý çalmasý gerek çünkü bu gece bu oda eţinin kontrolünde.
Como te sentes hoje?
Bu sabah nasýlsýnýz?
Como estás hoje?
Bugün nasýlsýnýz?
Hoje há um Resgate.
Bugün arýnma günü.
que estamos aqui hoje.
Burada olmamýzýn sebebi de bu.
Hoje à noite, no gabinete dele.
Bu gece ofisinde.
Vou visitar a bebé Angela hoje.
Bugün Angela bebeğin ziyaretine gideceğim.
Hoje há um Resgate.
Bugün tören var.
De hoje em diante, só fazemos merda juntos.
Bundan sonra her şeyin içine birlikte sıçacağız.
Vim convidá-la para sair, pois a partir de hoje estou na chefia.
Baroya kabul edilme fırsatı karşılığında madencilerin davasını almayı kabul ettim.
Bem, não hoje.
- Neden aldığını sormamda sakınca var mı?
Hoje, vão competir numa série de provas concebidas para testar as vossas aptidões.
Bugün yeteneklerinizi sınamak için hazırlanmış bir dizi sınavdan geçeceksiniz.
Hoje temos de matar alguém para comeres, querida.
Bugün birini öldürmemiz ve onu yemen gerekiyor tatlım.