Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Hoop
Hoop Çeviri Türkçe
197 parallel translation
Empurra-me com força!
Hoop. Aferin, bir daha oğlum.
Nos encontraremos no "Hoop and Toy". Sabe... o pub que há ali. Às 7?
Seni "Hoop and Toy" yazan şu bardan alırım saat 7 gibi?
Do melhor, estou lhe dizendo, sou melhor que uma toupeira para escavar.
Yaşlı Bill Hoop kazı işlerinde ustadır. İnanın bana... iş kazmak olunca bir sincap bile benimle baş edemez.
Pode contar com o William P. Hoop. Sim, senhor.
Yaşlı William P. Hoop'a güvenebilirsiniz.
Então, tenho a sua palavra, Sr. Hoop?
Sana güvenebilirim demek Bay Hoop?
Fico com a sua palavra, Sr. Hoop.
Size güveniyorum Bay Hoop.
- Sr. Hoop.
O... - Bay Hoop.
Isso é outra história, Sr. Hoop.
O da benim için bir sorun olur Bay Hoop.
O Hoop não vai voltar, porque não vale nada.
Hoop geri dönmez çünkü beş para etmez adamın biridir.
E depois vamos ter uma reunião, e o Sr. Hoop vai dizer-nos o que queremos saber... àcerca de Pueblo Plata.
Birazdan bir toplantı yapacağız. Bay Hoop bize Pueblo Plata hakkında... bilmemiz gerekenleri anlatacak.
Espero que sim, Sr. Hoop.
Umarım izliyorlardır Bay Hoop.
Você também, Sr. Hoop.
Siz de Bay Hoop.
Tarp, sou eu, Bill Hoop.
Tarp, benim, yaşlı Bill Hoop.
Bill Hoop!
Yaşlı Bill Hoop!
Espere pelo seu bom amigo, Bill Hoop.
Eski dostun Bill Hoop'u bekle.
Saia daqui Hoop.
Benden uzak dur Hoop.
Obrigado, Sr. Hoop.
Teşekkür ederim Hoop.
Se assim é, senhor Benedict, então creio que Hoop tem umas notícias que lhe vão agradar.
Eğer istiyorsanız... sanırım Hoop'ta sizi memnun edecek haberler var.
Pode ir para onde quiser, Sr. Hoop.
İstediğin yere gidebilirsin Bay Hoop.
Não, tenho tido vermes no coração, Sr. Hoop.
Asıl kalbimde bir şeyler eksikti Bay Hoop.
Venenosa!
Hoop!
Ooops.
Hoop.
- Para cima. Virem.
- Hoop, dön.
" quero um par de patins e um Hula-Hoop,
Bir paten ve bir Hula-Hoop istiyorum.
Agora que és outra vez solteiro, podes dedicar-lhe mais tempo e energia.
Şimdi tekrar yalnız olduğuna göre artık bu işe daha fazla zaman ve enerji ayırabilirsin. Hoop.
Uma rapariga!
Hoop...
O cabrão até faz o hula-hoop dentro de um Cheerio.
Herif bilezikle hulahup yapacak kadar zayıf.
- Right.
- Hoop...
"Começa daqui a um minuto", e lá corremos para dentro outra vez.
.. sonra 1 dk deyince hoop hepimiz dışarı.. - Seninle konuşmalıyım..
Barnes é o inventor genial da última invenção louca americana, o Hula Hoop, atingindo lucros antes nunca atingidos pela sua companhia e que conquistou os corações dos americanos mais pequeninos.
Barnes, Amerikanın en çılgın modasının akıllı mucidi : Hula Hoop! Şirketi için yüksek karların semeresini alıyor Amerikadaki her çocuğun kalbini ve kalçasını kazanıyor!
Como é que lhe surgiu a ideia para o Hula Hoop?
Hula Hoop fikrini nerden buldun?
"O Gira no Hula Hoop." Podemos imprimir aquilo que o senhor disse?
"Hula Hoop patırtısı" Bunu kullanabilir miyiz, Bay Barnes?
Um Hula Hoop maior para os obesos. Um com bateria para os preguiçosos.
Tembeller ve spastikler için pil seçenekli Hula Hoop'un daha geniş bir modeli.
As ideias é o coração da indústria e você não tem uma desde o Hoop.
Hula Hoop'tan beri bir fikir üretmedin ve sebebi de belli!
Lembra-se da sua excitação com o Hoop?
Norville, Hula Hoop hakkında neler hissettiğini hatırlamıyor musun?
Falta-lhe o brilho, o toque de génio, que o Hula Hoop tinha para ter sucesso.
Bak, Buzz yaratıcılık kıvılcımı eksik bir şeyi yaratan saf zeka Hula Hoop böylesi bir zeka.
O rapaz do elevador veio ter comigo, disse-me que você lhe tinha roubado a ideia do Hoop.
Kovduğun asansörcü çocuk bana geldi ve alet fikrini ondan çaldığını iddia etti.
Ele disse que tu me roubaste a ideia do Hoop. Qual é a tua?
Hula Hoop fikrini benden çaldığını söyledi.
Oops!
Hoop!
Whoa!
Hoop!
Whoops!
Hoop!
É como a febre do Hula-Hoop de este ano. Algo assim.
Bu yılın modası falan diyelim.
Um, dois, três e já está.
Bir, iki, üç ve hoop!
São a hulla-hoop dos anos 90 Não!
- Anladın mı? - Bunlar 90ların hulahopu. - Hayır!
Espera!
Hoop!
Pobres cães, "snarly snort horribold". Tem 24 horas.
Hoop pa!
- Pode perguntar a quem quiser... o velho Bill Hoop é o mestre da picareta e da pá. - senhor Benedict.
- Bay Benedict.
Eu te digo...
Her birayı bitirdiğimde, hoop!
"Roubou a ideia do hoop..." Não podes imprimir isso.
- Bunu basamazsın!
Vês o que me fizeste?
Hoop. Bak, ne yaptırdın?
Oh, não sei, Hoop.
Bilemiyorum Hoop.