English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Howard

Howard Çeviri Türkçe

5,272 parallel translation
Vice-Chefe Howard.
Şef Yardımcısı Howard.
Este é o vice-chefe Howard, e estamos aqui para discutir os seus problemas com o visto.
Bu bey Şef Yardımcısı Howard. Vize sorunlarınızı konuşmaya geldik.
Estes são Howard, Miller, e Klein.
İşte, Howard, Miller, ve Klein.
Tenho um encontro hoje, Harvey, por isso, se não vamos perder Howard, Miller, ou Klein, estou de saída.
Bu gece bir randevum var, Harvey Howard, Miller, ya da Klein'ı kaybedeceğimizi düşünmüyorsan ben gidiyorum.
- Howard Vorchek.
- Howard Vorchek.
Howard Vorchek.
Howard Vorchek.
Isto já foi longe demais, Howard.
Yeteri kadar uzadı bu, Howard.
Deixa-te de conversa fiada, Howard.
Kes traşı, Howard.
Howard Vorchek, com certeza, está por trás disso.
Howard Vorchek kesinlikle bunun arkasında.
Um lindo cavalo, Howard.
Güzel at, Howard. Senin haketmediğin kadar hem de.
- Olá, Howard.
Merhaba, Howard.
Vá lá, pessoas mais pequenas que nós já perderam e refizeram as suas fortunas antes, Howard.
Hadi ama, daha önce de bizden daha az insan servet kazandı ve kaybetti, Howard.
Disse-te que o ia fazer, Howard. O que achas que quis dizer?
Sana söyledim bunu yapıyorum, Howard.
Não te preocupes, Howard.
Endişelenme, Howard.
Certo, Howard?
Doğru mu, Howard?
Não há nada mais triste do que amor não correspondido, não é, Howard?
Karşılıksız aşktan daha üzücü birşey yoktur Doğru mu, Howard?
Esta aplicação vai ser boa para nós, Howard.
Bu uygulama, bizim için iyi olacak Howard.
A noite de ontem expôs-me a uma verdade dura, Howard.
Geçen gece acı gerçeği yüzüme vurdu, Howard.
Howard, ela tem acesso total a todos os computadores da empresa?
Howard, Howard, yani, şirketin bütün bilgisayarına tamamen erişebilecek mi?
Daniel Howard.
"Daniel Howard."
E-mails entre Papa Legba e o nosso Sr. Howard a discutir o golpe, o preço, tudo.
Papa Legba ve Bay Howard arasındaki vurma, fiyat, her şey hakkındaki mailler.
Sou o Dr. Howard Fitch.
Ben Dr. Howard Fitch.
Você tem muito a ensinar às pessoas, Howard.
İnsanlara öğretecek çok şeyin var Howard.
- Howard, sabe que a questão não é essa para alguém como você.
Howard, senin gibi biri için bunun parayla ilgili olmadığını biliyorsun.
Howard.
- Howard.
O falecido é o Detective Howard, Assuntos Internos.
Merhum Dedektif Howard, İçişleri.
Se o Howard está morto então o ficheiro no cofre dentro da casa é a única prova de que sou polícia.
Howard öldüyse polis olduğumu kanıtlayacak tek dosya evin içindeki kasada.
Porque o Howard foi atingido com a sua arma de treino.
Çünkü Howard senin eğitim silahınla vurulmuş.
O Howard era o único que sabia sobre mim e sobre o meu histórico.
- Beni ve geçmişimi bir tek Howard biliyordu.
Uma semana antes de me formar, o Howard tirou-me de lá.
Mezuniyetten bir hafta önce Howard beni oradan aldı.
Quando o Howard foi avisado pelo informador que um gang ia colocar um recruta lá dentro...
Sonra muhbirlerden biri Howard'a bir çetenin içeriye adam sokacağını söyledi.
O Howard pensou que tornava os nossos disfarces vulneráveis.
Howard bunun gizli kimliklerimizi savunmasız kıldığını düşünüyordu.
Howard era o meu confidente.
Howard benim sırdaşımdı.
O espião confessou, limpou o nome da Silva, apontou o assassino de Howard, mas ninguém pôde encontrá-lo.
Silva'nın ismini temize çıkardı. Ve Howard'ın katilinin kim olduğunu söyledi ama onu kimse bulamıyor.
Howard e eu tínhamos uma ligação.
Howard'la bağlantımız vardı.
Howard foi o único que teve coragem para se levantar e dizer "chega".
Sadece Howard, "Artık yeter" diyecek cesarete sahipti.
Temos provas de que matou Howard Cooper.
Howard Cooper'ı öldürdüğüne dair kanıtımız var.
Anthony, é Howard.
Anthony, ben Howard.
Howard?
Howard?
Queriam estabelecer-se em Howard Beach ;
Onlar Howard Plajını mesken tutmak istediler.
- Howard Granger, mora na frente, na Sutter, número 10331.
Howard Granger, 10331 Sutter'da caddenin karşısında yaşıyor.
Howard Granger? Polícia de Los Angeles.
Howard Granger, polis.
- Vimos falar com Howard Birdwell.
- Buraya tur için gelmedik. - Bay Howard Birdwell'e geldik.
É para mostrar ao Howard Birdwell o que me aconteceu.
Başıma geleni Howard Birdwell'e göstermek için getirdim.
Arranja alguém, Howard!
Birini bulmalısın Howard.
Tens de te chegar à frente.
Bir adım atman gerek Howard.
E quando me mandam saltar, eu pergunto :
Saatin, günün ne olduğunu söylüyorlar. "Zıpla Howard." diyorlar.
- Howard!
- Howard!
Fantástico, Howard, mas agora é a Marsha.
Çok güzel bu Howard ama bu arkadaşın sırası geldi bile.
Matthew Howard, Walter Dempsey.
Matthew Howard, Walter Dempsey.
- Howard.
- Howard.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]