Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Iam
Iam Çeviri Türkçe
7,688 parallel translation
Ter-te-iam apanhado, se estivesses a pé.
Yürüseydin, seni bulurlardı.
Mas disseste que as autoridades iam tratar disso, porque a vedação ia ser retirada e a quarentena ia acabar. Mas não acabou, Gord.
Çünkü tel örgüler inecek, karantina kalkacaktı ama kalkmadı Gord.
O pai e o avô iam ficar tão orgulhosos de ti agora.
Babam da dedem de seninle çok gurur duyardı şu an.
Tu mesma disseste. A mãe e e o pai iam ter vergonha de mim.
Kendin dedin, annem ve babam benden utanç duyardı.
A mãe e o pai iam ficar tão orgulhosos.
Annem ve babam çok gurur duyardı.
Não podia ir sabendo que iam ser todos mortos.
Herkesin öldürüleceğini bilerek gidemedim.
Eles não iam fazer uma coisa assim se soubessem que iam morrer.
Öleceklerini bilseler böyle bir şey yapmazlardı.
Sabia que se iam entender.
Halledeceğinizi biliyordum. Biliyordum.
A Whitney disse que se iam divorciar, mas disse-lhe que não, que era ridículo.
Whitney boşanacağınızı söyledi, ben de ona hayır dedim, bu saçmalık.
Os meus irmãos ter-nos-iam localizado.
Kardeşlerim izimizi bulurdu.
Os seus sermões eram divertidos. Todos os tipos iam para a sua Igreja, ricos, brancos, pretos.
- Vaazları çok eğlenceliydi bütün insanlar onun kilisesine gitmek isterdi... zengini, beyazı, siyahı...
O objectivo dos rapazes, que iam lá a casa há um mês, era roubar bebidas da cave.
Çocukların son bir aydır oraya gidişlerindeki amaç kızın evinin bodrumundan içki çalmak olmuştu.
Aqueles tipos iam matar-nos.
O adamlar bizi öldürecekti.
- Sempre que perdíamos um homem, todos os homens que trabalhavam com ele iam a casa da família, para dar a notícia, para os confortar. Pessoalmente.
Ne zaman aileden birini kaybetsek, onunla beraber çalışan herkes ailesinin evine gider, haberi verir ve şahsen destek olmaya çalışırdı.
Não sabia que iam mandar-me dois heróis.
2 tane kahraman yollayacaklarını bilmiyordum.
Encontrar-nos-iam num instante.
Bizi hemen bulurlar.
É inteligente demais para quebrar um tratado sem uma boa razão. As pessoas culpá-la-iam pelo resultado.
İyi bir sebep olmadan kutsal bir yemini bozmayacak kadar zekisin.
O Jason estava a passar-se, mas o Ryan disse-lhe que eles eram os irmãos dele e que iam tratar de tudo.
Jason kafayı yiyordu, böylece Ryan ona onların kardeş olduğunu ve halledeceğini söyledi.
Nunca iam abandonar o restaurante deles.
Restoranlarını asla bırakmazlar.
Iam-me sequestrar ou matar.
Beni yakalamaya veya öldürmeye çalıştılar.
Eles matar-me-iam se eu não o fizesse, senhor.
Ateş etmeseydim beni öldüreceklerdi efendim.
Projectos que nunca iam existir sem esta... Inteligência Artificial do mal.
Bu şeytani yapay zeka olmasa asla hayata geçemeyecek projeler.
Iam roubar-te.
Seni soyacaklardı.
Pai, disseste que o título era só uma formalidade, que não iam levar-me o carro!
Baba bu teminat olayı formalite icabı demiştin. Arabamı almayacaklardı!
Bem, eu estava com medo de dizer a verdade, mas acho que iam descobrir de qualquer forma.
Ama eninde sonunda öğreneceksiniz zaten.
Iam estar prontos às 12 : 00.
Öğlene hazır olurlar demiştin.
Sim, iam.
Bilmiyorum belki de askeri bir dakiklikle hareket etmediklerini unutmuş olabilirsin. Evet, dedim.
Tanto que iam premiá-lo.
Alanında saygın biri olacağını düşünecek kadar.
JORNALISTA, BLOGUE "THE UNDERGROUND BUNKER" Desde o início, Hubbard sabia que as pessoas iam pagar imenso dinheiro por este aconselhamento.
"Gazeteci" Hubbard, başından beri insanların bu danışmanlık için hemen para vereceğini biliyordu.
Os membros desta dita Sea Org. tornar-se-iam no clero da Igreja.
Sözüm ona "Sea Org" un üyeleri kilisenin rahipler sınıfı olacaktı.
Começaram por ir de porto em porto no Mediterrâneo. Estavam uns dias e depois iam embora, rumo a outra direção.
Akdeniz'de limandan limana gitmeye başladılar birkaç gün gözüktüler, sonra yine başka yöne doğru açıldılar.
Eles sentavam-se numa sala, decidiam o que iam dizer...
Bir odada toplaşıp, ne söyleyeceklerine karar veriyorlar...
Eu só pensava que iam matar-me. Ia acontecer-me algo horrível.
"Artık ölü biriyim" "korkunç şeyler olacak bana" diye düşünüyordum.
Iam abrir uma nova igreja da Cientologia em Madrid.
Madrid'de yeni bir Scientology kilisesi açıyorlardı.
Os outros iam ser todos expulsos.
Diğer herkes kovulacaktı.
Iam sair da Sea Org.
Sea Org'dan atılacaktı.
Pensei que iam achar-me um idiota.
Beni salak olarak görecekler diye düşündüm.
Quando é que me iam dizer?
Ne zaman söyleyecektin?
Eles abater-me-iam, como um cão.
Beni tipki bir köpek gibi uyuturlar.
Os outros Barões iam reconhecer isso.
Diğer baronlar bunun için seni takdir edecek.
Iam dividir os campos de óleo da Widow e toda a gente sai a ganhar.
Ardından da Dul'un petrol sahaları bölüşülür ve herkes kazanır.
As mãos encrespadas, pensei que iam cair.
Ellerim o kadar su toplamıştı ki kopacaklarını sandım.
Eu disse-lhe que tinha uns amigos que iam realizar um ritual.
Ona bazı arkadaşlarımın ritüeli yaptığını söyledim.
Pensei que vocês não iam convidar ninguém.
- Misafir çağırmadığınızı düşünüyordum.
- Disseram que iam ao Forge esta noite.
Bu akşam sahte evrak yapmaya gideceklerini söylediler.
Eles não iam magoar-nos.
-... bizi incitmezler.
Iam buscá-la.
Onu almaya geliyorlardı.
Ele disse que as drogas iam ser exportadas, mas, o Cary foi acusado de dar conselhos sobre como as importar, não exportar.
Uuyşturucuların ihracat için hazır olduğunu söyledi, ama Cary,... onların nasıl ithal edileceğiyle ilgili tavsiye vermekle suçlanıyor, ihrac değil.
Achei que não iam voltar para reclamarem o troco.
Üstünü almak için geri geleceklerini sanmıyorum.
- Aqueles tipos iam matar-nos.
- O herifler öldürecekti bizi.
Quando enfrentavam processos e coisas assim, iam buscá-lo e ele testemunhava como a Cientologia era fantástica. Ele teve a oportunidade de afetar o comportamento da Igreja, e escolheu não o fazer.
Kilisenin davranışlarını değiştirecek bir fırsatı vardı ama yapmamayı tercih etti.