Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Icarus
Icarus Çeviri Türkçe
249 parallel translation
- Sim eu sei. É a nossa gaivota, Ícaro.
- O bizim martımız icarus
Bem, logo após eu ter cancelado, ela aceitou o cargo de oficial cientifico na Icarus.
Randevumuzu iptal ettikten sonra, Ikarus'ta bilim subayı olarak işe başladı.
Mas após a nossa conversa no outro dia... e tu estares a culpar-te por a Anna ter aceite aquele trabalho na Icarus... eu penso que é algo que tens que ver.
Ama geçen günkü konuşmamızdan sonra sen Anna'nın Ikarus'taki işi kabul etmesinden dolayı kendini suçlayınca bunu görmen gerektiğini düşündüm.
Eu estou realmente excitada por ir estar a bordo da Icarus na próxima semana.
Gelecek hafta Ikarus'un ekibine katılacağım için çok heyecanlıyım.
O Projecto Icarus?
Icarus projesi mi?
E, qual Ícaro, o foguetão pairou a uma altura ridícula e perdeu o controlo do mecanismo de orientação, deixando-nos com cerca de seis horas de vida.
Ve Icarus gibi roket aptalca fazla yükseğe çıktı ve kendi kontrol mekanizmasını kaybederek bize yaşamak için yaklaşık altı saat bıraktı.
Estou realmente excitada com o embarque na Icarus para a semana.
Haftaya İkarus'ta işe başlayacağım için gerçekten çok heyecanlıyım.
A Icarus.
İkarus.
Cento e trinta e nove pessoas morreram a bordo da Icarus, Mr. Morden.
İkarus'ta 139 kişi öldü, Bay Morden.
Pode ter sido causada quando a Icarus foi destruída, mas...
İkarus yok edildiğinde olmuş olabilir ama- -
Mostraram-me imagens de Z'ha'dum, da Anna e da tripulação da Icarus a acordar as Sombras.
Bana Z'ha'dum'da Anna ve İkarus mürettebatının Gölgeler'i uyandırdığına dair görüntüler gösterdiniz.
Quero saber o que aconteceu contigo e com a tripulação da Icarus quando aterraram em Z'ha'dum.
Z'ha'dum'a indikten sonra başına neler geldiğini öğrenmeden bir yere gitmem.
O nome Icarus foi dado a pensar em ti, meu aluno renegado.
Seni tanıdıktan sonra ona lcarus adını koydum, Benim dininden dönmüş öğrencim.
Mas você omitiu a parte onde o Icarus também vou para muito perto do sol e suas ásas se derreteram.
Ama Ikarusun dışarıda güneşe yakın uçtuğu ve kanatlarını erittiği bölümü atladın.
Há sete anos, o projecto Icarus enviou uma missão para reiniciar o Sol.
Yedi yıl önce, Icarus Projesi güneşi yeniden canlandırmak için bir görev düzenledi.
Bem-vindos à Icarus II.
Icarus II'ye hoş geldiniz.
Icarus?
Icarus.
Icarus, a que proximidade está isto, da luminosidade total?
Icarus, bu tam aydınlığa ne kadar yakın?
Icarus, quero reprogramar o filtro para 3,1 %.
Icarus, filtreyi... % 3.1'e ayarlayacağım.
Icarus, aumenta o filtro, está bem?
Icarus, seviyeyi biraz azaltabilir misin?
Está a pensar na Icarus I.
Icarus I'i düşünüyorsun.
Icarus, por favor reproduz o arquivo de áudio 754 / B.
Icarus, lütfen 7-5 / B ses dosyasını çal.
É a Icarus I.
Icarus I.
Não sabemos o que aconteceu à Icarus I.
Icarus I'e ne olduğunu bilmiyoruz.
Icarus.
Icarus.
Agora procura a fonte do sinal vindo da Icarus I.
Şimdi Icarus I'in sinyalinin geldiği yeri hesapla.
Seria, obviamente, absurdo alterar a nossa trajectória para ajudar a tripulação da Icarus I.
Elbette rotamızı Icarus I'in mürettebatına yardım için değiştirmemiz saçma olurdu.
No entanto... há algo a bordo da Icarus I que talvez justifique o desvio.
- Bununla birlikte Icarus I'de rotayı değiştirmeye değecek başka bir şey daha var.
Estás a supor que seríamos capazes de pilotar a Icarus I.
Icarus I'i uçurabileceğimizi varsayıyorsun.
Icarus, quero que faças as contas sobre o sucesso da entrega da carga. Certo.
Tamam, Icarus, başarılı bir roket fırlatımı simülasyonu hazırla.
Icarus a deixar a órbita de Mercúrio.
Icarus Merkür yörüngesinden ayrılıyor.
- Para poder mudar a rota, tive de reprogramar manualmente a Icarus.
Rotayı değiştirmek için, Icarus'u manuel olarak kontrol etmem gerekiyordu.
A Icarus tentou realinhar os escudos sozinha, quando o alarme disparou. Não sabemos.
- Bilmiyoruz.
Pronto, Icarus.
Tamam, Icarus.
Icarus, ajusta por favor, os escudos para permitir a flutuação.
Icarus lütfen kalkanı dönüş için ayarla.
Recebido Icarus.
Anlaşıldı, Icarus.
A retomar o controle automático da Icarus II.
Icarus II bilgisayar kontrolüne geçiyor.
- Negativo Icarus.
Olumsuz, Icarus.
- Entrega o comando para controle manual.
Icarus, manuel kontrol için bilgisayarı devre dışı bırak.
- Negativo, Icarus.
- Niçin? - Olumsuz, Icarus.
Comando de Sobreposição.
- Hayır. Icarus'u devre dışı bırak.
- Icarus, continua com o procedimento.
Icarus işleme devam et. Ne?
Icarus, toma o controlo da nave.
Icarus, geminin kontrolünü al.
Icarus, abre os tanques de oxigénio.
Icarus, oksijen tanklarını aç.
Como segundo no comando, sou agora o capitão da Icarus II.
En yüksek rütbeli ikinci subay olarak, Icarus II'nin kaptanı benim artık.
Agora não temos escolha senão ir até à Icarus I.
Şu an Icarus I'e gitmekten başka çaremiz yok.
Se vamos completar a missão... a Icarus I é a nossa única esperança.
Eğer görevi tamamlayacaksak Icarus I tek umudumuz.
A nossa sobrevivência depende do que conseguirmos salvar da Icarus I.
Kurtuluşumuz Icarus I'den ne kurtarabileceğimize bağlı.
Não podemos fazer uma busca com eficácia, se formos apenas um grupo.
Icarus büyük bir gemi. Tek grup olarak düzgün bir arama yapamayız.
Comandante da Icarus I.
Icarus I'in kaptanı.
Como o Ícaro pairando no céu!
Gökyüzü Icarus meydanı gibi!