Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Ick
Ick Çeviri Türkçe
26 parallel translation
Corta-me, Mick.
Kes şunu, ick.
Até logo, Mick.
Görüşürüz, ick.
- Obrigado, Mick.
- Sağol, ick.
Não. Mick, posso voltar a ocupar o meu cacifo?
Hayır. ick, dolabımı geri alabilir miyim?
- Ouve, Mick.
- Hey, sen, ick.
Sabes, Mick, se... Se já não posso combater... talvez possa dar uma ajuda aqui, sabes.
Bilirsin, ick, eğer..... artık dövüşemiyorsam...
Muito obrigado, Mick.
Çok sağol, ick.
- Eu e o Mick, vamos dar o nosso melhor.
- Ben ve ick, elimizden geleni yaparız.
Obrigadinho, Mick.
Çok sağol, ick.
Qual é o teu problema, Mick?
Sorunun nedir, ick?
- Olá, Mick!
- Hey, ick!
- Ei, Mick.
- Hey, ick.
A única razão por que a Eca Caca... - ECAC.
- Farkında mısın Ick Poo'daki arkadaşın...
- Eu sinto o "ick".
Âşık olduysan Ama hiç karşılık bulamadıysan En iyisi aşkını küllendirmektir
Uma vez que ele é o meu patrão, Não quero sair com ele e sentir o "ick".
Biliyorum. Ama "öğk" ü hissediyorum. Ve o benim patronum olduğundan, sırf "öğk" e çarpılmak için onunla çıkmak istemiyorum.
- A Renee e eu, nós chamamos-lhe o "ick."
Renee ve ben buna "öğk" diyoruz. "Oğk" mü?
Acabei de descobrir que tenho Íctio, e tu também deves ter.
Daha yeni ick olduğumu öğrendim, yani sana da bulaşmış olabilir.
Íctio?
Ick mi?
Já disse que se não me tocarem não dá para pegar Íctio.
Bana dokunmadıkları sürece, ick olmayacaklarını anlattım.
Eu procurei na Internet e encontrei a cura do Íctio!
İnternette araştırdım ve ick için bir tedadvi olduğunu buldum!
Sabias que existia cura para o Íctio!
Ick için bir tedavi olduğunu biliyordun.
- Ick. Hei!
- Hasta herif!
ick Halden, George Devore...
Nick Halden, George Devore.
Não. Somos...'Kate-ick'.
Yok, Kate-ick'iz.
E eu só quero dizer que as pessoas têm sido impecáveis connosco. A comida, a conversa.... Ofereceram-nos um almoço, com fruta fresca e o melão mais delicioso que já comi.
Splasmore'daki özel haftamızın bugün son günü söylemek istediğim, bu insanlar benim için süper ve Sideshow Mel için yiyecek, içk... taze meyvelerle yapılmış bir branç uzattılar, hemde en lezzetli kavunla beraber en çok özleyeceğim şey bu özel Mt.
Quem quer gemada? Eu quero.
İçk isteyen?