English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Iib

Iib Çeviri Türkçe

55 parallel translation
Todo o pessoal da IIB e da segurança estão em alerta vamos encontrar esse tipo se ele ainda estiver aqui.
BAB ve Belediye güvenliğindeki herkes alarmda orada olduğunu farz ederek, o adamı bulacağız.
Sgt. McUsuskey, IIB.
BAB'tan, Çavuş McCluskey.
Sgt. McCluskey IIB, falámos ao telefone.
BAB'tan Çavuş McCluskey, telefonda konuşmuştuk.
Trabalho com o IIB.
IIB'de çalışıyorum.
Sgt. McCluskey, e todos no IIB, querem apanhar esses tipos tanto quanto você.
McCluskey, IIB'deki herkes, o kötü adamları yakalamak istiyor en az senin istediğin kadar.
Desde quando o IIB cuida deste tipo de porcarias?
Ne zamandan beri IIB böyle boktan işler yapıyor, huh?
IIB, ninguém se mexa.
IIB, kimse kıpırdamasın!
Sgt. McCluskey, IIB
Çavuş McCluskey, BAB.
Então IIB, hein?
BAB, demek?
Nos últimos seis meses uma unidade especial da IIB realizou uma grande investigação de drogas com a polícia.
Son altı aydır, BAB'ın tahsis ettiği bir birim ile Metro'nun birlikte koşturduğu büyük çapta bir uyuşturucu soruşturması vardı.
Qual é... Esta é a coisa da IIB?
Haydi ama... bu BAB, işi mi?
De novata para Sgt. da IIB em menos de 10 anos.
Çaylak polislikten, BAB'ta çavuşluğa, 10 yılın altında bir zaman aldı.
Sgt. Mccluskey, IIB, ele está comigo.
BAB'tan Çavuş McCluskey, o benimle.
Não quero dizer nada, mas começo a pensar que este negócio do IIB é um erro.
Burada geçit törenini pislemek istemem ama bütün bu BAB olayının büyük bir hata olduğunu düşünmeye başlıyorum.
- Quem, a IIB? A unidade de imigração.
Göçmen bürosu.
Contudo, o IIB estará a vasculhar a casa dele amanhã de manhã.
BAB, yarın sabah onun evini inceleyecek olmasına rağmen buraya geldim.
- Espero que mordam a isca. - Ou alguém está a terminar a sua curta carreira na IIB... ou pior.
- Aksi halde bu senin, BAB'taki kariyerini çok kısa sürdürmüş olacak ya da daha kötüsü.
Assim é chamada a IIB para uma batata quente política e você perde a sua noite de folga?
BAB, bu olaya politik çekince olarak bakıyor ve senin de işin çabucak bitecek gibi görünüyor.
Sgt. McCluskey, IIB, você deve ser o advogado.
BAB'tan Çavuş McCluskey, siz de Bay Volkov'un avukatı olmalısınız.
Sgt. McCluskey, IIB.
BAB'tan Çavuş McCluskey.
Pode encontrar-se comigo, na IIB?
Benimle BAB'ta buluşabilir misin?
Entre os turnos e a IIB, estás a trabalhar demais, quase sem dormir.
BAB ve vardiyalarının arasında, ikisinin de sonunda mum yakıyorsun.
Sargento McClusky, IIB, tem um minuto?
Çavuş McCluskey ben, bir dakikanız var mı?
Sargento McClusky, IIB.
BAB'tan Çavuş McCluskey.
Alguma hipótese de se encontrar comigo na IIB?
Benimle BAB'ta buluşma şansın var mı?
Ainda não sei como conseguiu sair da penitenciaria por um dia e fazer um passeio sem que o IIB percebesse.
Hala nasıl olurda hapisten bir günlüğüne izin alıp, BAB'ın saha turunda yer alıyor, bilmiyorum.
Claro que estão a pedir a ajuda do IIB.
Elbette BAB'ın yardımını istiyorlar.
IIB, largue a arma.
BAB, silahını bırak.
Você é a arma secreta do IIB.
Siz IIB'nin gizli silahisiniz.
Apareceste no radar da IIB.
BAB'taki radarda bir anda beliriverdin.
Ninguém está a questionar a sua capacidade, Sr. Niles, mas o IIB tem razões para acreditar que hackers mal intencionado está a roubar números da segurança social.
Bay Niles hiç kimse yeteneğinizi sorgulamıyor ancak BAB'ın kötü niyetli bir bilgisayar korsanının Sosyal Güvenlik Numaralarını hedef aldığına inanmak için nedenleri var.
O IIB não tem nenhum interesse nos seus assuntos pessoais mas se houve um acto criminoso perpetrado para pressionar o Governo, é uma questão de segurança nacional.
Dinleyin. IIB hiç kişisel şeylerle ilgilenmemiştir. Fakat hükümetin elini zorlamak..
Michelle McClusky IIB desculpe o atraso.
Michelle McClusky IIB. Üzgünüm geciktim.
Então, o que é que o IIB quer de mim?
IIB'nin benden istediği nedir?
- Deixa-me adivinhar, IIB?
Dur tahmin edeyim.
Isso pode ser parte do problema, já sabes.
IIB mi? Bu her iki ucu da yanan problemin bir parçası olabilir.
Michelle McClusky IIB.
Michelle McClusky IIB.
Às 12 : 45 desta tarde, membros do IIB, encontraram e detiveram, Gregory Wasserman.
Tabi. "Gregory Wasserman bugün 12 : 45te.. .. IIB tarafından yakalandı ve tutuklandı."
IIB.
IIB.
Durante os meses que você esteve a trabalhar para o IIB, Vi o que conseguiu fazer... mesmo que não soubesse o que estava a ver.
Aylardır IIB için çalışıyordun neler yapabildiğini gördüm ne gördüğümün farkında olmasam bile.
Vou estar tão dorido amanhã para o meu primeiro dia na IIB.
IIB'deki ilk günümde acılar içinde yanacağım.
- IIB.
- IIB.
Bem-vindo ao IIB.
- IIB'ye hoşgeldin.
O IIB está uma loucura.
- Hayır, hayır. IIB deliye döner.
Bem, quero dizer, estás fora a lutar contra o crime... e a manter as nossas ruas limpas com o IIB.
Yani sen suçlarla savaşıyorsun, IIB ile sokakları temiz tutuyorsun.
- Então porque está isto no radar do IIB?
- Bu neden IIB'nin radarında? - Well, Metro ran the plates.
Sou o cabo Clarke do IIB.
Ben IIB'den onbaşı Clarke.
Ilibaram-me por percepção de perigo, ordenaram tratamento.
İİB zorunlu stres tedavisiyle tehlike algısından beni gönderiyor.
IIB!
IIB!
Não acreditas que me posso afastar do IIB?
IBB'den gidebileceğimi düşünmedin mi?
Estou familiarizado com o IIB, Sr. Klein.
IIB'yi biliyorum, Bay Klein.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]