Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Ilyas
Ilyas Çeviri Türkçe
45 parallel translation
Ilyas!
İlyas!
- Ilyas, nós estamos aqui e a linha da frente será por aqui 2000 milhas, na Bélgica.
İlyas, biz buradayız ve cephe hattı da buralarda bir yerde olacak Belçika'dan 2,000 mil uzakta.
- Sim, Ilyas.
- Evet İlyas.
- Ilyas, conheço você há muito tempo e você mostrou sua grande coragem.
İlyas, seni çok uzun zamandır tanıyorum ve büyük cesaretini kanıtladın.
- Há algo que preciso dizer para Ilyas.
İlyas'a söylemem gereken bir şey var.
Ilyas.
İlyas?
Nino, eu vou ficar com Ilyas por uns dias.
Nino, birkaç gün İlyas'la kalacağım.
Os polícias vão atacar a casa de bebidas de Ilyas.
Polisler Ilyas'ın içki yuvasını basmaya gidiyor.
Ammi, a polícia prendeu Ilyas um contrabandista.
Anne. Polis, içki kaçakçısı olan Ilyası tutukladı.
Ilyas está preso.
Ilyas hapiste.
Ambos trabalhavam para Ilyas.
- Önceden İlyas için çalışıyorlardı.
Quem tem ouvidos, ouça.
Gelmesi beklenen İlyas odur.
- Outros dizem que é Elias.
Kimi İlyas. Kimi de Yeremya.
Ele chama por Elias.
Bu adam İlyas'ı çağırıyor.
Deixem, vejamos se Elias vem salvá-lo.
Bırak, İlyas gelip onu kurtarsın.
Ele não é como Elias.
O, İlyas gibi biri değil.
Foi aqui que Elias subiu ao céu.
İlyas tam burada cennete yükseldi.
Moisés, Elias, Isaías, toquem na minha boca,
Musa, İlyas, Yeşaya... ağzıma dokunun.
Levaste Elias para o céu numa carruagem de fogo... e agora pedes-me para ser crucificado.
İlyas'ı ateşten bir arabayla cennetine aldın. Ama benim çarmıha gerilmemi istiyorsun.
Com certeza este ano o profeta Elias vai aparecer na Páscoa.
İlyas Peygamber Pesah'ta ziyarete geliyor herhalde.
A taça do profeta Elijah.... que visita cada família judia e bebe um gole de vinho.
İlyas kâsesi, Peygamberimiz her Yahudi aileyi ziyaret eder ve bir yudum şarap içer.
Quem vai abrir a porta e deixar Elijah entrar?
- Kim kapıyı açıp Hz. İlyas'ı içeri alacak?
Como não temos nada para o jantar, vamos fingir que já comemos... e então abriremos a porta para Elijah.
Akşam yemeği için yiyecek bir şeyimiz olmadığından önceden yemiş gibi davranacağız ve sonra da İlyas'a kapıyı açacağız.
Hannah deve abrir a porta para Elijah.
İlyas'a kapıyı Hannah açmalı.
- Abrir a porta para Elijah.
- İlyas için kapıyı açmaya.
- a não ser que estejas à espera do profeta. - Está bem.
Tabi İlyas peygamberin gelmesini beklemiyorsan.
" O Senhor ouviu a oração de Elias.
" Rab, İlyas'ın yalvarışını duydu.
A palavra do Senhor veio a Elias e Deus disse
Rabbin sözü İlyas'a ulaştı ve dedi ki...
Jesus foi transformado em um estado radiante e o local da conversa com Moisés e com o profeta Elias.
İsa, nur ışığına dönüşerek değişiklik gösterdiğinde Hz. İlyas ile sohbet etmişlerdi.
Devemos aproveitar essa fraqueza.
Bu zaaftan faydalanmalıyız, İlyas bey.
Vão aparecer mais.
Başka hala var. İlyas gitti.
Ilyas, volta ao teu lugar!
İlyas otur yerine!
"Se sou um homem de Deus, envie o profeta Elias ao capitão e aos seus cinquenta homens."
Tanrının bir adamı isem Peygamberi İlyas'ı ve elli adamını yardımıma yollar.
- Um chá para o Messias!
- Hz. İlyas aşkına biri şuna çay versin!
Sargt., se andar com a fotografia do Delegado Dawg o resto do ano, não vou aguentar.
Sana yalvarıyorum. Çavuş, hayatının geri kalanında bir İlyas Salman fotoğrafı ile dolaşmaya mecbur kalırsam, hayatımın sonu olur.
Tenho que ter em consideração os aldeões... que acreditam na vinda do profeta Elias.
İlyas Peygamber'in gelişi gibi... onu selamlayanları hesaba katmam lazım.
"Antes que o grande e terrível dia do Senhor chegue... eu vos enviarei o profeta Elias".
"Tanrı'nın ulu ve görkemli günü gelmeden önce, size İlyas Peygamberi yollayacağım."
Agora vos digo que Elias veio... chamando-nos para a redenção nas águas do Jordão.
Şimdi diyorum İlyas geldi... bizi Ürdün'ün sularında bağışlanmaya çağırıyor.
João veio como Elias.
Yahya da İlyas gibi geldi.
Que falou como Elias... e limpou o pecado nas águas do Jordão.
İlyas gibi konuşan... ve Ürdün'ün sularında günahları uzaklaştıran.
Eu ouvi que te chamam a vinda de Elias.
Seni İlyas'ın gelişi diye çağırıyorlar.
Disciplinaste o teu corpo de acordo com os ensinamentos do profeta Elias, pela glória de Alá. Mas algo mais para além disso, é autoenaltecedor e excessivo e proíbo-o.
Vücudunu, kutsanmış İlyas'ın öğretileri doğrultusunda Allah'ın şanı için yola getirdin ama biraz olsun bundan fazlası kibir ve terbiyesizlik olur ve ben bunu yasaklıyorum.
O Elias entrou numa caverna e a palavra do Senhor chegou até ele como um sussurro gentil.
İlyas bir mağaraya girdi, ve Tanrının sözü ona bir kibar fısıltı olarak geldi.
Eu vou ficar aqui com o Cel.
Ben İlyas'la burada kalıyorum.
Agora, o resgate dela depende da aliança do Elijah com o sempre fiel do meu irmão Finn.
Ve şimdi onu kurtarma bağlıdır görünüyor. İlyas üzerinde Finn benim her zaman güvenilir kardeşi ile çalışıyor.