English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Imagine

Imagine Çeviri Türkçe

1,873 parallel translation
Imagine uma mesa coberta de dominós.
Üzerine domino taşları sıralanmış bir masa düşün.
Imagine os mais brilhantes cirurgiões e engenheiros a transferirem toda a sua educação e experiência para jovens estudantes.
Düşünsenize, cerrahlar veya mühendisler eğitimleri ve deneyimleriyle ilgili anılarını anında genç öğrencilere aktarabiliyor.
Imagine que tinha caído num serviço exterior?
Ya sahada olsaydın?
Imagine. Ficará livre das mentiras, das fugas.
Düşünsene, yalanlardan ve kaçmaktan kurtulacaksın,
Imagino a dor que tenha sentido na sua vida, porém isto é mil vezes mais forte, agora imagine esta dor continuando.... eternamente.
Hayatında hissettiğin en kötü acıyı hayal et ve onu binle çarp. Şimdi de bu acının sonsuza dek devam ettiğini hayal et.
Querida, mal me lembro o que comi de café da manhã hoje imagine 30 anos atrás.
Tatlım, sabah kahvaltıda bile ne yediğimi zor hatırlıyorum.
Imagine que estava na minha posição, a ouvir a sua história.
Benim durumumda olduğunuzu düşünün, sizin öykünüzü dinlerken.
Bem, imagine o que aconteceria se atirasse as leis da física pela janela.
Fizik kanunlarını pencereden attığında ne olacağını düşünsene.
Imagine isso.
Düşünsene.
Embora imagine que devam estar preocupadíssimos.
Her ne kadar meraktan hasta olacaklarını hayal etsem de.
Se consigo roubar algo debaixo do nariz do Robin dos Bosques, imagine o que faço com simples mortais. Allan?
Büyük Robin Hood'un burnunun dibinden bir şeyler çalabiliyorsam sıradan ölümlülerden neler elde edebilirim bir düşün.
Imagine eu nisto você levará ao cuidado de mim?
Beni bunda hayal et. Buna iyi bakacak mısın?
Imagine que tratávamos disso.
Durumun kontrolünün eline geçtiğini düşün.
Imagine-se a viver num corpo perfeitamente saudável.
Kendinizi çok sağlıklı farz edin.
Então, imagine um mundo onde as pessoas usam todo o seu potencial mental e emocional.
Öyle bir dünya düşününki insanlar tüm zihinsel ve duygusal potansiyellerini kullanabiliyorlar.
Imagine o filme "Atracção Fatal", mas com uma mulher mais velha.
Yaşlı bir kadının ölümcül arzuları işte.
Imagine as possibilidades.
Olasılıkları düşünün.
Imagine uma máquina desprovida de humanidade capaz de aprender e a criar sozinha.
İnsanlıktan yoksun bir makine hayal etmenizi istiyorum... kendi kendine öğrenen ve yaratan.
- Sim, eu sei, mas, Kate, apenas por um minuto, imagine que o que estou a dizer é verdade.
- Evet sahiden Kate sadece bir dakikalığına sana söylediğim şeyin doğru olduğunu düşün
Imagine você sentado numa roda gigante.
Kendini dönme dolapta hayal et.
Imagine que alguém pensava que a minha orelha era gostosa e a cortava e, de seguida, me atirava para o oceano para sangrar até morrer.
Birinin, yanağımı lezzetti bulduğu için bir parça kestiğini ve kan kaybından ölmem için beni denize attığını düşünün.
– Imagine que ia a uma floresta pôr armadilhas que apanhavam renas, veados, texugos, porcos espinhos, esquilos, cães, você sabe, todas estas espécies - quando na realidade só lhe interessava apanhar uma ou duas,
Ormana gittiğinizi ve kapanlar kurduğunuzu düşünün. Bunlar, geyikleri, kokarcaları, kirpileri sincapları ve köpekleri yakalar. Bu türlerin hepsi birden yakalanır.
Há alguma parte de ti que imagine a mesma coisa?
İçinde aynı şeyi merak eden bir parçan var mı?
Imagine como é voltar-se e vê-las todas as manhãs.
Her sabah, döndüğümde, bu manzarayı görmek...
Imagine o meu choque, considerando que eu não fiz nada.
Hiçbir şey yapmadığımı göz önüne alırsanız ne kadar şaşırdığımı anlayabilirsiniz.
Espete-lhe um pau no olho. Imagine o quanto ela ficará interessante.
Madem daha korkunç olmasını istiyorsun gözüne bir kürdan sok o zaman.
Li sobre o acidente de viação no jornal. Imagine o que é isso. Descobrir que a sua filha está em coma ao lado de um anúncio de LCD's.
Bir düşünsenize ; dev ekran televizyon reklâmının yanında, kızınızın komada olduğunu öğreniyorsunuz.
Imagine tentar explicar isso ao seu futuro marido.
Bunu gelecekteki kocana nasıl anlatacağını bir düşün hayatım
Imagine ter de explicar isso para o seu futuro marido...
Kendini bu durumu gelecekteki kocana açıklarken hayal et.
Imagine, ele precisa que eu minta.
Ama yaşarkenki haline değil.
Este não é um lugar que queira ir, ou pense, imagine estar, ou qualquer coisa, ok.
Yani, gitmek istediğim, ya da düşünmek veya hayal ettiğim ya da başka birşey değil, tamam mı.
Imagine o que acontece com alguém que luta contra impulsos psicóticos.
Psikopatik arzularla savaşan birinin neler yapabileceğini hesaba katmanız gerek.
Imagine a rapidez com que se espalharia.
Ne çabuk yayılır, düşün.
Imagine que há uma linha de árvores ou uma costa ou algo... com pássaros.
Orayı bir ormanın kıyısı yada sahil olarak hayal edin. Kuşlar olan bir yer olarak.
Imagine que há alguém lá fora à procura de si, e que há alguém como você que tem as respostas que podem ajudá-lo a encontrar a verdade.
Düşün ki, oralarda bir var, seni arıyor, ve senin gibi biri var, gerçeğin ortaya çıkmasına yardım edecek cevapları olan,
Se pudermos descobrir como... - Imagine.
Bunun nasıl olduğunu bulduğumuzu düşünsenize.
Imagine todos os condenados que estão na cadeia. Todos salivar com a hipótese de verem as condenações anuladas.
Hapisteki azılı suçluların aldıkları cezaları bozdurmak için nasıl iştahla sıraya gireceklerini bir düşün.
Então junte tudo isso e.. imagine Frank como uma arma viva de matar.
Bunların hepsini bir araya koyunca...
Imagine só isso, o mundo inteiro para nós.
Dünyanin bizim oldugunu bir düsünsene.
- Imagine...
Bilirsiniz işte.
Imagine a sequência. Ok, tenho de fazer tudo.
OK herşeyi yapabilir.
Não me considerava do tipo "imagine que está numa praia soalheira".
"Kendini sıcak bir sahilde hayal et" tarzı biri olduğumu sanmazdım.
Imagine um planeta cheio de carvão.
Kömürle dolu bir gezegen düşünün.
Imagine quanto isso não ia valer.
Düşünün gerçekten değer.
Imagine que fica preso no passado, longe da família e dos amigos.
Aileniz ve arkadaşlarınızla iletişiminiz kesik olarak geçmişte tıkılı kaldığınızı hayal edin.
Imagine aquilo.
Bir düşünün.
Mas, imagine que se em vez de ter dois pólos, tivesse de 1 a 10 milhões.
Ancak iki kutup yerine 1 ilâ 10 milyon kutup olduğunu düşünün.
Imagine se perdessemos todos os satélites que suportam chamadas telefónicas sinais de televisão e transacções bancárias.
Cep telefonu aramalarımızı televizyon sinyallerimizi ve banka işlemlerimizi ileten tüm uyduları kaybettiğimizi düşünün.
Imagine que você está num cinema a assistir muito feliz a algum filme e de repente alguém na fila em frente à sua passa e bloqueia a sua visão.
Bir sinema salonunda perdede olan bitenleri mutlu bir biçimde seyrederken tam önünüzdeki sıraya birinin gelip görüşünüzü engellediğini düşünün.
Imagine o que ele poderia ter se tornado.
Oğlunun nasıl biri olabileceğini bir düşün.
Imagine seu próprio filho te rejeitando.
Kendi çocuğunun seni reddettiğini hayal et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]