Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Inocentes
Inocentes Çeviri Türkçe
4,001 parallel translation
São os dois homens que iam matar inocentes em Washington.
Washington'da masum insanları öldürecek olanlar bu adamlar.
Estão a matar americanos inocentes.
Masum vatandaşları öldürüyorlar.
Agora, ontem ás 5 : 00 P.M. em resposta à capa de terça-feira do Post identificando incorrectamente duas pessoas inocentes como inimigas do estado, o FBI inseriu estas fotos do actual suspeito.
Dün akşam beşte Post'un ön sayfasında iki masum insanı devlet düşmanı olarak göstermesine cevaben FBI gerçek şüphelilerin resmini yayınladı.
Transformando miúdas inocentes em prostitutas?
Masum kızları birer fahişeye çevirerek mi?
É um homem que protege os culpados às custas dos inocentes.
Masum insanları kullanarak suçluları koruyan biri.
Os culpados dão o seu sangue e a sua identidade genética e os inocentes dão a sua vida para os culpados viverem.
Suçlu olan kanını ve genetik kimliğini veriyor. Masum olansa, suçlunun yaşaması için hayatını veriyor.
Um anjo vingador que luta pelos fracos e inocentes.
Zayıf ve masumların intikamını almaya çalışan bir melek.
Agente Keen, está mesmo disposta a pôr a sua raiva por mim à frente da vida de pessoas inocentes?
Ajan Keen, gerçekten bana olan öfken, bu kadar masum insan hayatının önüne mi geçecek?
Dominik Salvi é pessoalmente responsável pelo morte de centenas de inocentes russos.
Dominik Salvi, şahsen yüzlerce masum Rus'un ölümünden sorumludur.
Com orgulho, ele fez-me voltar as costas ao rebanho, abandonar os inocentes fetos.
Gururumla beraber, aklımı kaybettim, beni bir şeyin içine çekti, masum doğmamışlardan vazgeçirdi.
- Porquê? - Matei 329 pessoas inocentes.
329 masum insanı öldürdüm.
Três vidas inocentes, e uma delas pertencia a um amigo meu.
Üç masum hayat, ve içlerinden birisi benim dostumdu!
Coronel Johns, ninguйm lamenta mais a morte de inocentes que nуs.
Yarbay Johns, kimse masum hayatların kaybına bizim kadar üzülemez.
Todos os dias o resto da minha carreira se isso salvar vidas americanas inocentes.
Bir masum Amerikalının hayatını kurtarıyorsa zavallı kariyerimden kalan her gün bunu yapacağım.
Devo-me preocupar com os civis inocentes em volta?
Çarpışma bölgesindeki sivilleri belirteyim mi, efendim?
- Lecter. Do filme "O Silêncio dos Inocentes".
Lecter, "Kuzuların Sessizliği" filminden.
- Os inocentes eram quietos?
- Kuzular sessiz miymiş?
Eles são inocentes.
Onlar masumlar.
Chega de atacar vítimas inocentes, de tirar vidas inocentes.
Artık çaresiz kurbanları avlamak ve masum canları almak yok.
No entanto, ambos são inocentes.
Yine de ikisi de masum.
Amigos... Este homem da lei devia proteger e servir os inocentes.
Dostlarım bu kanun adamının masumu koruyup ona hizmet etmesi gerekiyordu.
Enquanto formos inocentes, que somos...
Masum olduğumuz sürece, ki masumuz...
Sabes, eles têm este desagradável hábito de se passarem e começarem a despedaçar inocentes.
Bir anda kafayı sıyırıp masum insanları paramparça etme gibi iğrenç huyları var.
Pensei que devêssemos, apenas, viver com o tratado do Elijah, mas, depois daquela festa, daquelas pessoas inocentes... nunca haverá uma paz.
Elijah'nın barış antlaşmasıyla yaşayabileceğimizi sandım. Ama o partideki masum insanların ölümünden sonra... Burada asla barış olmayacak.
Disseste que a ias utilizar para proteger os inocentes da cidade.
Şehirdeki masumları korumak için kullanacağını söylemiştin.
Inocentes vão morrer por minha culpa.
Benim yüzümden masum insanlar ölecek.
E o preço foram cinco vidas inocentes.
Hepsi beş masum yaşama mal oldu.
Em que estavam a pensar, ao colocarem todos estes inocentes em risco? Sai daqui!
O masum insanların hayatlarını tehlikeye atarken ne düşünüyordunuz?
Sim. Mas ele não ficará aqui nem mais um dia, a não ser que queira que eu peça a demissão e comece uma nova carreira de advogada de defesa criminal, cuja única ambição será processar a Procuradoria por prisão ilegal e colocar vidas inocentes em risco.
Evet ama benim istifa edip tek hedefi bölge savcısı ofisinin haksız tutuklaması ve mahkûmu ihtiyatsız tehlikeye sokması üzerine dava açmak olan bir suçlu savunma avukatı olarak yeni bir kariyer edinmemi istemiyorsan o burada bir gün daha kalmaz.
Estão atacando aléatoriamente inocentes, criando violência e o caos.
Rastgele masum insanlara saldırıyor, kargaşa ve kaos yaratıyorlar.
São pessoas inocentes.
Onlar masum insanlar.
Mesmo os inocentes?
- Masum insanlar da mı?
Especialmente os inocentes.
- Özellikle masum insanlar.
Gosta de causar mal aos inocentes?
Masum insanlara acı çektirmeye bir son verir misin artık?
Tens de levar um estalo de raparigas inocentes que o Barney tenha comido.
Kısacası, Barney'nin çaktığı bir sürü saftirikten tokat yemen gerek.
Equivoca a juventude kashmiri para matar pessoas inocentes... Em 1948, eles saqueavam os Kashmiris quando vinham como tribos...
Kaşmirli gençleri yanlış yönlendirip masum insanları öldürdüler... 1948'de kabile olarak geldiklerinde Kaşmiri yağmaladılar...
Civis inocentes foram mortos.
Masum siviller katledildi.
Esta prisão está cheia de homens inocentes.
Bu hapishane bir şey yapmayanlarla dolu.
Usam-nas para terem bebés que matam para obter o sangue pois precisam do sangue de inocentes para se manterem jovens.
Bebeklerinin olmasını sağlıyorlar. Böylece kanlarını alabiliyorlar. Çünkü genç kalabilmeleri için masumların kanına ihtiyaçları var.
O Arnot andava cá fora a matar pessoas inocentes.
Arnot dışarıda masum insanları öldürüyordu.
Detonaste uma bomba numa reunião pública, matando 6 pessoas inocentes. E agora queres matar todos nesta estação espacial para satisfazer o teu ego?
Bir halk toplantısında bomba patlatıp altı masum insanı öldürdün, şimdi de egonu tatmin etmek için bu uzay gemisindeki herkesi öldürmek mi istiyorsun?
Éramos tão inocentes.
O zamanlar çok masumduk.
Mataste três mulheres inocentes e um bebé.
Üç masum kadın ve bir bebeği öldürdün.
Bem, os presos que está preste a enforcar são inocentes.
Adını veya yüzünü bilmiyorum. Günah çıkarma yerinin karanlığındaydı.
como é possível todos vós rirem-se quando homens inocentes estão propensos a morte.
Burada en son laf işiteceğim kişi sensin.
Qualquer que seja o alvo, pode ter a certeza que morrerão muitos inocentes.
Hedef ne olursa olsun, emin olabilirsiniz ki masumlar ölecek.
Raza e Sabeen Parsa, eram civis inocentes mortos num ataque aéreo dos EUA ao Paquistão em 2004.
Raza ve Sabeen Parsa, 6 Şubat 2004'te Pakistan'da bir Birleşik Devletler hava saldırısında ölen masum sivillermiş.
Já podes relaxar, Tim. Somos inocentes.
Artık sıktığın eli açabilirsin, Tim.
Acha que... matar pessoas inocentes é uma solução?
Masum insanları öldürmenin bir çözüm sağlayacağını mı sanıyorsun?
A minha familia... eles são inocentes nestes assuntos.
Onların bu işte hiçbir suçu yok.
Eu não faço mal aos inocentes.
- Yanlış.