Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Isaac
Isaac Çeviri Türkçe
1,944 parallel translation
De acordo com a CIA, o seu nome é Isaac...
- CIA'ye göre adamın adı Isaac...
É a corda que pertenceu a Isaac Parker.
Isaac Parker'a ait bir ilmik.
Isaac Newton acreditava no oculto.
Isaac Newton gizli güçlere inanırdı.
Sabes quando o anjo desceu, agarrou o braço de Abraão antes de ele cortar o pescoço a Isaac?
Meleğin aşağıya inip de İshak'ın boynunu kesmek üzereyken İbrahim'in eline yapışmasını bilir misin?
- Isaac.
- Isaac.
Isaac Goodwin.
Isaac Goodwin.
Isaac Goodwin veio à casa para ver se era verdade.
Isaac Goodwin eve, bunu doğrulamak için gelmiş.
Isaac disse que o Marcus é o designer chefe de uma empresa de comunicações.
Isaac'ın dediğine göre, Marcus bir yazılım şirketinde baş tasarımcı.
- Com certeza, mas se não, e tratamos mal o Isaac, ele mata-nos nos mídia.
Evet, bunu yapacağımızdan eminim ama yapamazsak ve Isaac'a kötü davranırsak, bizi medyada bitirir.
- Isaac?
Isaac?
Tenho de falar com o advogado do Isaac.
Isaac'ın avukatına ulaşmam lazım.
Isaac!
Isaac!
Então, o raptor tinha o Gary e a Sloan, mas mandou um e-mail ao Isaac a dizer que nos tinha?
Fidyecinin elinde Gary ile Sloan var yani ve Isaac'a sizi kaçırdığını söyleyen eposta mı atıyor?
- Isaac, cala a boca!
- Isaac, kes sesini!
O Isaac foi sempre o saco da pancada, não foi?
Isaac her daim ailenin baş belası olmuştur, değil mi?
Quem são vocês? Onde está o Isaac?
Sen de kimsin?
Queria o dinheiro do Marcus, mas se o raptasse, não podia negociar com o Isaac.
Marcus'un parasını istiyordun ama eğer onu kaçırsaydın Isaac ile uğraşmak zorunda kalacaktın.
Não conseguimos localizar o e-mail nem a vídeo conferência.
Isaac'a gönderilen epostayı veya görüntülü görüşmeyi takip etmek mümkün değil.
Isaac, vamos buscar o dinheiro juntos.
Isaac, hadi parayı ayarlayalım.
O Isaac está a vender alguns dos nossos bens, mas mesmo que consiga, o dinheiro não chega a tempo.
Isaac, hala mülklerden bazılarını satmaya çalışıyor ama başarabilse bile, para zamanında buraya yetişemeyecektir.
Bem, o que achas, Isaac?
Isaac, sen ne düşünüyorsun?
Eu vou devolver-te o dinheiro, Isaac.
Geri ödeyeceğim, Isaac.
Isaac Hayes, Hot Buttered Soul.
Isaac Hayes ; Hot Buttered Soul.
São todas as canções que o Isaac Hayes já gravou, na palma da tua mão. Isto que é.
Isaac Hayes'in bütün şarkılarının olduğu albüm, aynen öyle.
Vou dizer ao Sam que te sentaste em cima do disco do Isaac Hayes, partiste-o e o Monty não fez nada.
Sam'e gidip Isaac Hayes plağını senin kırdığını ve Monty'nin hiçbir alakasının olmadığını söyleyeceğim.
E deves-me um disco do Isaac Hayes.
Ve bana da Isaac Hayes plağı borçlusun.
Isaac convidou-me para o Bar Mitzvah do seu irmão.
Isaac, beni önümüzdeki ay oğlunun Bar Mitzvah törenine davet etti.
9 : 10, Isaac Clegg caiu da cama e a cama caiu-lhe em cima.
"Saat 9 : 10, Isaac Clegg yataktan düştü ve yatak da üzerine düştü."
A enfermeira já tinha acabado o turno e o Isaac mostrou-se adverso a ir ao hospital.
" Hemşire akşam olduğu için gitmişti ve Isaac, hastaneye gitmeye istekli değildi.
Gostei da passagem do Isaac a a ser adverso a ir ao hospital.
Isaac'in hastaneye gitmek istememesi hakkındaki kısmı beğendim.
Eu estou a falar de ti...
Sen ve Isaac hakkında konuşalım.
Oscar Zoroaster Phadrig Isaac Norman Henkle Emmanuel Ambroise Diggs.
Oscar Zoroaster Phadrig lsaac Norman Henkle Emmanuel Ambroise Diggs.
Qual deles és tu? - Isaac.
Sen hangisisin?
- Ninguém me trata por Elizabeth.
- Isaac. - Kimse bana Elizabeth demez.
Já agora, Isaac, podes passar-me a água, por favor?
Aslında, İsaac, bana suyu uzatabilir misin, lütfen?
Isaac, vai buscar a lanterna.
Isaac, el fenerini bul.
- Isaac, Piper!
- Isaac, piper!
Viste o Eddie ou o Isaac?
Eddie ya da Isaac'i gördün mü?
Achas... que o Eddie e o Isaac estão bem?
Sence... Eddie ve isaac iyi mi?
Foi para onde levaram o Eddie e o Isaac.
İşte Eddie'yle İsaac'i götürdükleri yer burası.
Assim que vir o Eddie e o Isaac, vou dar-lhes um grande abraço.
Eddie'yle Isaac'i görür görmez, üzerlerine sarılacağım. Ah.
O Isaac está morto, não está?
Isaac gitti, değil mi?
O que fizes-te pelo Isaac, foi realmente espantoso.
Isaac için yaptığın, gerçekten çok güzeldi.
Merda, Isaac.
S.ktir, Isaac.
Isaac.
Isaac.
Isaac recebeu o mandado de intimação.
Isaac askerlik için uyarı kağıdı aldı.
Eu sou o Deus de Abraão, E o Deus de Isaac, e o Deus de Jacob.
Kaç zenci kaç, kurtulmak için olabildiğince uzaklaş Ben İbrahim'in, İshak'ın ve Yakup'un Tanrı'sıyım.
Isaac Asimov.
Isaac Asimov.
Isaac?
Isaac?
Sou da polícia.
Isaac nerede?
Por favor, Isaac.
Lütfen, Isaac.