Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Italiano
Italiano Çeviri Türkçe
2,335 parallel translation
Como se diz gelado em italiano?
İtalyanca dondurma nasıl denir?
Fala italiano? É por isso que está cá a ensinar?
İtalyanca bildiğinizden mi burada ders vermeye başladınız?
' 'Bem, também dever falar o italiano.'
İtalyanca da öğrenmeleri gerekiyor.
'Mas para italiano têm a disciplina de Italiano.'
Bir dersi tamamen İtalyanca işleyecekler.
É fluente em Francês, Italiano, Latim... e muito conhecedora em equitação e dança e...
Fransızca, İtalyanca, Latince'yi ana dili gibi konuşur. Ata binmeyi ve dans etmeyi...
Significa'anjo'em italiano, certo?
İtalyanca da'melek'anlamına geliyor, değil mi? Evet...
Além disso, o espanhol é muito parecido com o italiano.
Bir de İspanyolca, İtalyanca'ya çok benzer.
Sou italiano... O Mark tinha uma maneira de convencer as pessoas a fazerem coisas que habitualmente não fariam.
Mark insanların normalde yapmadığı şeyleri onlara yaptırmada bir yol bulurdu.
Talvez um italiano.
Belki bir İtalyan.
Italiano. Sem cadarço.
Bağcıksız, İtalyan modeliydi.
Diabos, decidi que tu pareces um daqueles rapazes tipo italiano.
Senin o İtalyan çocuklardan birine benzediğine karar verdim.
Tenente, isso é italiano.
Teğmen, o italyan
A sabedoria poética do físico italiano, filósofo e observador das estrelas, Galileu Galilei.
İtalyan fizikçi, filozof ve gökbilimci Galileo Galilei'nin şiirsel söylemi.
Sim, mas agora não me diga que temos que ajudar o cinema italiano porque eu sei-o.
Evet, ama İtalyan filmlerine yardım etmek zorunda olduğumuzu söyleme. Çünkü biliyorum...
Seu Renascimento italiano depois da peste!
Salgın sonrası İtalyan Rönesans'ına!
E quando era miúdo ia ao cortejo do Dia de S. Patrício, e reparava que vendiam um botão que dizia "Orgulho em ser irlandês." E nunca comprendia isso porque sabia que no Dia de Colombo vendiam um botão diferente,... que dizia "Orgulho em ser italiano."
Küçükken Aziz Patrick Günü * şenliklerine gittiğimde "İrlandalı olmaktan gurur duyuyorum" yazılı rozetler görürdüm ve bir türlü anlayamazdım, çünkü biliyordum ki aynı adamlar Kolomb Günü'nde * "İtalyan olmaktan gurur duyuyorum" rozeti satıyorlardı.
SUPER-MERCADO ITALIANO
Onu tutabilir miyim? Ben dokunmazdım.
Peter, não consegues falar Italiano... só porque tens um bigode.
Peter, ne yapıyorsun? İtalyanca konuşuyorum. Ba-ba-da boopy?
O 4-50 se vê bem. É alemão, escocês e italiano. Que bom.
450 iyi görünüyor.Adam Alman, İskoç ve İtalyan.İyiymiş.
Esqueceste-te do italiano que aprendeste na escola?
Kesinlikle okulda öğrendiğin italyancayı unutmuşsun.
Acho que é italiano para "linda princesa".
Italyancada "güzel prenses." demek sanirim.
Ela lia os meus diários. Tive de começar a escreve-los em italiano.
Günlüğümü de okuduğu için İtalyanca yazmaya başlamıştım.
Tive aulas de italiano durante um ano. Passei por uma ópera... Certo, foi-se embora.
Bir yıl İtalyanca kursuna gittim.
Quero lá saber que o teu pai seja amigo de um bandido italiano.
Yüksek yerlerde tanıdığı olan babanla beni korkutmaya çalışma.
Comporta-se como um italiano ou nova-iorquino?
İtalyanlığından mı, New York'luluğundan mı acaba?
- É italiano. O melhor.
- İtalyan malı, en iyisinden.
"Sueco" dá uma mão ao italiano.
- İsveçli. İtalyan'a yardım et.
- Portanto chinês, italiano? - Wes...?
Çin yemeği mi, İtalyan yemeği mi?
Ela só fala italiano?
Sadece İtalyanca mı konuşuyor?
Quando o grande sino tocar a alertar para o perigo é seguro... que todo o povo italiano... estará pronto... para fazer os sacrifícios necessários.
Çanlar çaldığı zaman tüm İtalya gereken fedakarlığı yapmak için hazır olacaktır.
Quando o grande sino tocar a alertar para o perigo... todo o povo italiano responderá ao apelo!
Ve çanlar çaldığında tüm İtalyanların saldırıya karşı koyacağı kesindir.
Pelo menos parou de sair com aquele garanhão italiano.
En azından o İtalyan aygırıyla görüşmeyi kesti.
Couro italiano legítimo e feito à mão!
İtalyan gerçek deri, el dikilir!
Aparentemente, todos os outros chefes de estado estão a caminho, com excepção para o primeiro-ministro italiano, que também decidiu ficar para trás e confiar na oração.
Görünüşe göre diğer devlet başkanları şu anda yolda. İtalya başbakanı haricinde. O da kalıp dualara sığınmaya karar vermiş.
O Reino Unido, a Espanha, a França, o Canadá, a Alemanha, e penso também poder falar em nome do Primeiro-Ministro italiano votamos na entrada dessas pessoas.
Birleşik Krallık, İspanya, Fransa, Kanada, Almanya ve İtalya başbakanı adına da konuşabilirim sanırım bu insanların içeri alınmasına karar verdik.
Vou partir-te como quem parte nozes e comer-te ao jantar, com muitas ervilhas e um bom vinho italiano.
Seni palamut gibi ezip akşam yemeğinde biraz bakla ve hoş bir Chianti eşliğinde yiyeceğim.
Nenhum de nós fala italiano.
Hiç birimiz İtalyanca konuşamıyor.
Depois disso, entrou na World Hunger Mission do governo italiano.
Sonrasında dünyadaki açlık için İtalyan hükümeti temsilcisi olmuş.
O Hotch pode ultrapassar o Departamento de Estado e falar com o consulado italiano. - E perde a carreira.
Hotch Dışişleri'ni es geçip doğrudan İtalyan Konsolosluğu'na gider ve kariyerinden olur.
Estás a acusar o governo italiano de autorizar os assassinatos deste homem?
İtalyan Hükümeti'ni bu adamın suikast listesini onaylamakla mı suçluyorsun?
Dizes : " Falem com o governo italiano.
" İtalyan Hükümeti'yle konuşun.
O governo italiano cancelou o seu estatuto diplomático.
İtalyan hükümeti diplomatik durumunu kaldırdı.
Italiano, do século XIV.
14.yüzyıl İtalya'sından.
Isso é um nome italiano?
DiNozzo. İtalyan ismi mi?
O que dizes de ter quota num restaurante italiano?
Bir parça İtalyan restoranı almaya ne dersin?
Sou dono de um restaurante italiano no Brooklyn.
Brooklyn'de bir İtalyan restoranım var.
- Não sei falar Italiano. O que quer dizer, "Criar um desvio"?
Bu da ne demek şimdi?
Tu és italiano, rapaz.
Sen de İtalyansın.
As forças da lei classificaram o imigrante italiano Ottilio Panza como o principal suspeito no assassinato do adorado clérigo local.
Güvenlik güçleri İtalyan göçmeni Ottilio Panza'yı bölge rahibinin cinayet zanlısı olarak açıkladı.
Não consigo ler italiano.
İtalyanca okuyamıyorum.
A falar Italiano.
Bunu ben halledeyim. Uh, scuzzi.