English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Ite

Ite Çeviri Türkçe

77 parallel translation
É você mais pecador que eu!
- Ya şu ite ne demeli!
Ite.
Ite.
- Ite.
- Ite.
Nem vou tocar nesse sacana viscoso.
O iğrenç ite dokunmam.
Eu sabia que devia ter agido acerca desse filho da...
O ite bir ders vermem gerekirdi...
Dá um pontapé nesse irlandês nojento!
Vurun şu İrlandalı ite!
E depois foram arrebanhadas por um grande corredor... para "bunkers" com a Estrela de David nas portas... e letreiros que diziam "Banho e Inalação".
Sonra ite kaka geniş bir koridordan geçirilerek... kapılarında Davut'un Yıldızı... ve "Banyo ve Soluma Odası" yazısı bulunan binalara doldurulmuşlar.
Apostem. Vejam aquele cachorro, é um filho da puta mau!
Bakın şu uyuşuk ite!
Apostem neste filho da puta mau!
Hepiniz değersiz dolarlarınızı şu ite yatırıyorsunuz!
Pelo cu acima...
Bam güm dalarım ite.
Sou um cuzão? Tenho cara de cuzão?
Sence ite benziyor muyum?
Fiz um favor a um sacana de um drogado.
Müptela bir ite iyilik yaptım.
- Olha para este palerma.
- Şu ite bakın.
Que aconteceu a esse tal Lenny?
Lenny denen ite ne oldu?
Quando ia a sair, um agente empurrou-me para dentro de uma sala.
Ayrılırken bir Gizli Servis ajanı kolumdan tutup ite kaka bir odaya soktu.
Devias estar lisonjeado por um rapariga bonita ter interesse num parvo como tu.
Böyle şirin bir kızın senin gibi bir ite ilgi gösterdiği için memnun olmalısın.
- Apostei no pulha errado.
- Yanlış ite oynadım.
Trabalhavamos e conduziamos, caminhávamos e empurrávamos, sempre em frente.
Yol kat etmek için zahmet çekmek, ite-kaka yol almak zorundaydık.
Esse vira-lata ainda não arranjou uma casa?
Bu ite hala ev bulamadınız mı?
Nós sabemos que, para ser mielite, tem que ter um "... ite ".
Eğer omurilik iltihabıysa orada enfeksiyon olması gerekirdi.
E havia.
Ve ite hepsi bu.
Ninguém é tão bom quanto você é isto seu. Você levou esses demônios pequenos viciosos, e você os torceu e você esmagou na submissão.
Sen o küçük asileri alıp, ite kaka yola getirdin.
Quando abriram as carruagens e nos forçaram a sair, gritaram imediatamente connosco.
"Vagonların kapılarını açıp, bizi ite kaka dışarı çıkarırlarken..." "... bir yandan da bağırıp çağırıyorlardı. "
Diga ao cretino que estou óptima.
- O ite iyi olduğumu söyle.
Alguém enfie o dedo no cú dele!
Kendin soksana. Biri parmağını soksun şu ite!
O sufixo "ite" sugere que seja um mineral.
Ite, bir mineral olduğunu söylüyor.
- Lloyd... Tens 40 anos e fazes entregas por isso deves estar a sofrer de um grave caso de "onde-é-que-eu-errei-ite".
- Lloyd 40 yaşındasın ve kuryelik yapıyorsun, bence sende oldukça ciddi bir "Nerede yanlış yaptım" olması lazım.
Passaste tanto tempo da tua vida a afastar as pessoas. A tratar mal e a esmurrar.
Sen hayatının çoğunu insanları ite kaka yumruklayarak, onlara kötü söz söyleyerek geçirdin.
Principalmente quando pegamos o recheio e enfiamos no...
Özellikle, iç malzemelerini ite ite hindinin şeyinden...
Tóquio tem sido mesmo deixado para os cães.
Tokyo gerçekten ite köpeğe mekan olmuş.
Tudo que termine em "ite", ponha já que sim.
İltihaplı ne varsa, evet de anasını satayım.
- Podes dar um ao cão?
- Bir de bizim ite versen.
Olhem-me para este cabrão.
Şu ite bak.
Mais devagar.
Hoşt, ite bak.
Estragas tudo no teu caminho.
Herkesi ite kaka ilerliyorsun.
Vamos embora daqui!
Mià ¨ ite it! haydi! - Reece!
Vejam aquele vira-latas.
Şu ite bir bakın.
Agora, o vira-latas.
Bir daha bakın o ite.
Gostaria de dar uma boa sova naquele nojento.
O it oğlu ite iyi bir sopa çekmek isterim.
Mas isto!
İte bu kadar!
Pronto para atirar o osso ao cão.
İte kemik atmaya hazır ol.
Vá lá, despachem-se.
İte koyuyorum.
TCA.
İTE.
Ah, caracóis.
Eskargo, ite burada.
É díficil, mas, como podes ver... é quase impossivel escalar.
İte kaka, fakat senin de belirttiğin gibi yürümek neredeyse imkansız.
Quero ir para a sama sontigo.
İte bu güsel bi konuşmaydı.
Têm de forçar as coisas e não quero ver-nos nessa situação.
İte kaka yürütmeleri gerek ve bize de bu olsun istemiyorum.
- Vivo por pouco.
Babacığını yaşatan diyaliz makinası gibi. İte kaka yaşatan.
- Aí vem ela.
- İte geliyor.
Não podemos pressioná-lo.
İte kaka çıkamayacağız ortada.
Ele não me vai bater.
Ben kendimi dövdürmem o ite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]