Jared Çeviri Türkçe

- Jared Swanstrom?

- Jared Swanstrom?

Não acreditas na história do Jared Swanstrom?

Jared Swanstrom'un hikayesine inanmıyor musun?

Mas, hoje, o Jared Swanstrom disse que a Cynthia lhe tinha dito que o temporizador estava mal. Não falou na discussão.

Ama bugün Jared Swanstrom, Cynthia'nın ona zamanlayıcıyla ilgili bir şeyin ters gittiğini söylediğini söylemiş.

Se ela falou com o Jared Swanstrom, soube o mesmo que nós :

Jared Swanstrom'la konuştuğunda adam, ona da bize söylediklerini anlatmış.

Mas também tens de telefonar ao Jared Swanstrom e dizer-lhe que já não é responsável pela morte da Susan Mailer.

Ayrıca Jared Swanstrom'u da arayıp Susan Miler'in ölümünden sorumlu olmadığını söylemen gerek.

- Não. Jared, não podes ir de moto a uma entrevista de emprego.

Jared, iş görüşmesine bu motorla gidemezsin.

- 11-05-89. Sou o irmão mais velho do Jared.

Jared'in ağabeyiyim.

Sabe? O meu irmão Jared está a dar cabo da vida dele.

Kardeşim Jared, hayatını mahvediyor.

- O quê? - Enquanto o Jared é completamente livre.

Oysa Jared, tamamen özgür.

O Jared quer que eu vá à Índia com ele.

Jared, Hindistan'a onunla gitmemi istedi.

O Jared não devia ir à Índia sozinho.

Jared, Hindistan'a yalnız gitmemeli.

- Como foi que ele reagiu?

- Nasıl karşıladı? - Jared gibi.

- À Jared. Quer dizer, não faço ideia.

Yani, hiçbir fikrim yok.

Chama-se Jared.

İsmi Jared.

Sei que queres voltar para o Jared.

Jared'e geri dönmeyi istediğini biliyorum.

Não me vão voltar a deixar ver o Jared, estão só a atirar-me areia para os olhos.

Jared'i tekrar görmeme izin vermeyeceksiniz. Beni aldatıyorsunuz.

Diz ao Jared que em breve vais estar em casa.

Jared'a yakında evde olacağını söyle.

O Jared está aí?

Jared orada mı?

Foste tão querida quanto ao Jared, ou lá que nome ele tinha, porque aquilo era apenas uma fotografia num porta-chaves.

Jared'in adını duyunca çok sevimliydin, ya da ismi her neyse,... çünkü o çocuk sadece anahtarlıktaki bir resimdi.

- Chamo-me Jared Rollins.

Benim adım Jared Rollins.

Quando é que fizeste o vídeo, Jared?

Peki videoyu ne zaman çektin, Jared?

- Porque mentiste acerca do vídeo?

Jared, videoyu senin hazırladığın hakkında neden yalan söyledin?

Loker, acompanha o Jared à sala de reuniões.

Loker, Jared'i konferans odasına geri götür.

Como estás, Jared?

Naber, Jared?

Tu e o Jared saiam da casa agora. - Brady...

Jared'le evi terk ediyorsunuz.

Dá ao Jared um beijo do pai, sim?

Her şey yoluna girecek. Jared'a babasından bir öpücük ver, tamam mı?

O Jared nasceu com uma doença respiratória rara e nós não tínhamos dinheiro nem seguro para ele fazer a terapia de que precisava.

Jared, nadir görülen bir solunum rahatsızlığı ile dünyaya geldi. İhtiyacı olan tedavi için ne paramız ne de sigortamız vardı.

Se o Brady não tivesse feito o que fez, o Jared não estaria vivo agora.

Brady bunu yapmamış olsaydı Jared şu an yaşıyor olmayabilirdi.

Soube que tiveram uma semana difícil.

Bunlar da çocuklarım Max ve Jared.

Tu e o Jared mal conseguem estar juntos numa sala.

Sen ve Jared aynı odada bile zor duruyorsunuz.

Jared, altura de jantar, querido.

Jared, yemek zamanı, bebeğim.

Jared!

Jared!

Bem... O Angel à três anos, A Regina, à um ano e meio, e o Jared, à um ano.

Şey Angel'a üç yıldır Regina'ya bir buçuk yıldır ve Jared'e bir yıldır bakıyorum.

Porque é que o Jared fica sempre a olhar pela janela?

Jared, neden her zaman pencerenin önünde duruyor?

Eu gostava que a Angela ficasse aqui com o Jared depois de ela melhorar.

Temizlendikten sonra Angela'nın burada Jared ile kalmasını istiyorum.

E, catorze mil calorias depois, dei comigo no Subway, a devorar uma sandes vegetariana em pão de trigo integral, a tagarelar com uma figura em cartão do Jared.

14,000 kalori aldıktan sonra kendimi Subway'de buldum. Kepekli ekmek arası 30 santimlik sebzeli sandviçi de götürdüm Jared kapanana kadar da orada oturdum.

Jared Canter, filho do Dr. Lionel Canter, foi encontrado morto esta manhã no seu dormitório, no sul da Califórnia.

Dr. Lionel Canter'ın oğlu Jared Canter bu sabah güney Kaliforniya'da yurt odasında ölü bulundu.

Estudante do segundo ano, Jared era o único filho do homem conhecido em todo o mundo como pai dos substitutos.

Üniversite ikinci sınıf öğrencisi Jared, dünyanın dört bir yanında suretliğin babası olarak bilinen adamın oğlu.

Não posso deixar de reparar nas semelhanças entre o seu substituto e aquele que o seu filho Jared estava a usar.

Sizin suretiniz ile oğlunuz Jared'in kullandığı arasındaki benzerlik dikkatimi çekti.

Não conheci o Jared em criança.

Jared'in çocukluğunu pek göremedim.

Sabe porque é que alguém quereria fazer mal ao Jared?

Birilerinin Jared'e zarar vermek istemesinin bir nedeni olabilir mi?

Temos aqui os jogadores de futebol profissional Erik Ainge, Jared Allen, e nosso árbitro de hoje, Seann William Scott.

bugün yanımızda profesyonel futbol oyuncuları Erik Ainge ve Jared allen var, ve bugünkü hakemimiz, Seann WiIIiam Scott.

Jared, porque é que fizeste isso?

Jared, niçin böyle bişey yaptın?

Ei, Jared!

Hey, Jared!

Então, Jared, o que fazes para te divertires?

Eğlenmek için ne yaparsın?

- E o nome dele é Jared, não "tipo".

Bence o iyi biriydi ve adı da Jerret

Bem, Jared, acho uma merda.

Jared, bence çok kötü.

Eu tive que deixar Jared ir.

Jared'e yol vermek zorunda kaldım.

Controlar o Jared?

Jared'i kontrol etmek mi?

- Jared?

Jared?

Jared controlos fora.

Jared kontrolü geçti.