Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Jedikiah
Jedikiah Çeviri Türkçe
155 parallel translation
Se querem marchar para o complexo de Jedikiah, vão em frente, mas passei metade da vida fugindo daquele sádico filho da mãe.
Doğruca Jedikiah'nın tesisine saldırmak istiyorsanız, buyurun. Ama ben ömrümün yarısını o sadist piçten kaçarak geçirdim.
Jedikiah.
Jedikiah.
Então temos um tio. Jedikiah?
Jedikiah diye bir amcamız mı varmış?
Por que não me disse que Jedikiah era meu tio?
Jedikiah'nın amcam olduğunu neden söylemedin?
Jedikiah nos extinguiria.
Jedikiah türümüzü yok eder.
Porque não me contaste que o Jedikiah era meu tio? - Não és como ele, és um de nós.
Jedikiah'nın amcam olduğunu neden söylemedin?
O Jedikiah levar-nos-á à extinção só pelo bem dos humanos.
Jedikiah türümüzü yok eder. Sırf insan ırkının iyiliği için.
Isso era antes de teres ido trabalhar para a Ultra e para o Jedikiah.
Gidip Ultra ve Jedikiah ile çalışmaya başlamadan önceydi o.
O objectivo do Jedikiah é eliminar a nossa espécie da terra.
Jedikiah'nın amacı türümüzü yeryüzünden silmek.
O Jedikiah disse que apenas lhe retirariam os poderes.
Jedikiah sadece güçlerini yok ettiklerini söylemişti.
O Jedikiah já tinha um dos seus telepatas maléficos a tentar descobrir onde vocês se escondiam.
Jedikiah şeytanî telepatlarından birini saklandığınız yeri bulmakla görevlendirdi.
- Jedikiah, como deves saber, não sou eu que peço.
- Jedikiah eminim farkındasındır. Bunu isteyen ben değilim.
Mas escuta, o Jedikiah quer levar-me ao quartel-general da Ultra para conhecer alguém importante.
Ama bir şey var. Jedikiah önemli biriyle tanışmam için beni Ultra karargâhına götürüyor.
Se o Jedikiah volta a colocar-te as mãos em cima... em qualquer um... de vocês...
Jedikiah tekrar seni ele geçirirse veya sizden birini...
Que o Jedikiah tinha transformado o seu líder destemido numa aberração?
Jedikiah'nın korkusuz liderlerini bir ucubeye dönüştürdüğü haberini.
O sócio do Jedikiah... ele entrou-me na mente, tentei bloqueá-lo... mas não sei se fui bem-sucedido.
Jedikiah'nın ortağı. Aklıma girdi. Ona engel olmaya çalıştım.
Entramos no sistema e o Jedikiah deixa de estar um passo à frente.
O sisteme girersek Jedikiah bizden bir adım önde olamaz.
Se fores apanhado, não interessa que sejas sobrinho do Jedikiah.
Eğer yakalanırsan, Jedikiah'nın yeğeni olmanın önemi olmaz.
O Jedikiah deve ter encontrado a nossa pen.
Jedikiah, sürücüyü bulmuş olmalı.
Jedikiah...
Jedikiah.
Se o Jedikiah volta a ver-me usar os poderes, ele saberá o que aconteceu.
Jedikiah beni güçlerimi kullanırken görürse ona ne olacağını biliyorsun.
Porque não me contaste que o Jedikiah era meu tio?
Jedikiah'nın amcam olduğunu neden söylemedin?
Sou o Dr. Jedikiah Price.
Benim adım Dr. Jedikiah Price.
- Ele é o ex estudante modelo do Jedikiah.
Jedikiah'nın eski yıldız çırağı var karşında.
Sei que associas o Jedikiah com o pai ter ido embora.
Babam gidişiyle Jedikah'ı bağdaştırdığını biliyorum.
- Depois de todo este tempo o McCrane decidiu vir atrás do Jedikiah?
- Kesin odur. - Bunca zaman sonra. McCrane Jedikiah için dönmeye mi karar vermiş?
Esta luta seria muito mais fácil sem o Jedikiah vivo.
Jedikiah hayatta olmazsa çok daha kolay bir kavga olur.
Está no do Jedikiah.
Jedikiah'nınkinde var.
Foi o que o Jedikiah disse?
Jedikiah öyle mi dedi?
- O Jedikiah usou terapias brutais com drogas para fritar a parte do cérebro que nos impede de matar.
Jedikiah, beynimizin öldürmeye mani olan kısmını yok etmek için acımasız ilaç tedavileri uyguladı. Ona "ön bariyer" deniyor.
É culpa do Jedikiah que o McCrane ande por aí a matar humanos.
McCrane'in insanları öldürmesi Jedikiah'nın suçu.
Uma vez que eu o conhecia, o Jedikiah ordenou-me que o apanhasse.
Onu tanıdığımdan, Jedikiah bana onu yakalama görevi verdi.
O Jedikiah pensa que os teus poderes foram apagados por ele.
Jedikiah, senin güçlerini yok ettiğini düşünüyor.
O Jedikiah acolheu-me quando tinha menos que nada.
Jedikiah beni aldığında bir hiç bile değildim.
Para começar, o Jedikiah.
En başta Jedikiah.
O Jedikiah pode ser um monstro, mas... não és melhor que ele.
Jedikiah bir canavar olabilir ama senin de geri kalır yanın yok.
O Jedikiah está em minha casa.
Jedikiah benim evimde.
Obrigado, Jedikiah.
Sağ ol Jedikiah.
Que raio de nome é Jedikiah?
Jedikiah ne biçim isim?
Por mais que o Jedikiah queira o McCrane, quer-te mais a ti.
Jedikiah seni McCrane'i istediğinden fazla istiyor.
O Jedikiah mentiu sobre o avanço.
Jedikiah mühlet hakkında yalan söyledi.
O Jedikiah deu-me o dom a mim... a não a ti.
Jedikiah bana bir lütuf verdi.
Diz ao Jedikiah que terminou.
Jedikah'ya bittiğini söyle.
Fazer acordos com o Jedikiah... não é típico do John.
Jedikah'la anlaşma yapmak pek John'un tarzı değil.
O modo como atacaste o Jedikiah a noite passada...
Dün gece yemekte Jedekiah'nın üstüne öyle bir gittin ki...
- Acho que o Jedikiah conhece apenas metade da minha vida, a metade da Ultra, o que já é mau.
- Jedikiah sadece gerçek hayatımla Ultra hayatımı biliyor ki bu yeterince kötü zaten. Ayrıyeten sizlerle ilgili,
Faz as pazes com o Jedikiah e a pulseira desaparece.
Jedikiah'yı kafalada o çıkarsın..
O Jedikiah usou terapias brutais... com drogas para fritar a parte do cérebro... que nos impede de matar.
Jedikiah, beynimizin öldürmeye mani olan kısmını yok etmek için acımasız ilaç tedavileri uyguladı.
Se os outros descobrirem que consigo matar, que o Jedikiah me deformou, achas que ainda me vão respeitar?
Birisi öldürebildiğimi öğrenecek olursa ve Jedikiah'nın beni bozduğunu sence yine de bana saygı duyarlar mı?
O Jedikiah tem um exército.
Jedikiah'nın ordusu var.
Um dos sócios do Jedikiah.
Jedikiah'nın ortaklarından biriydi.