Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Jennie
Jennie Çeviri Türkçe
323 parallel translation
Siga. Adiante.
Yürü kızım, Jennie!
- Boa sorte, rapaz.
- İyi şanslar! - Yürü, Jennie!
- Ta vendo, inútil?
- Deh, Jennie!
Olá, Jennie Lee.
Merhaba Jennie Lee.
O Jennie Cushman está a aproximar-se da popa!
Jennie Cushman kıç tarafından yaklaşıyor!
O Jennie Cushman?
Jenny Cushman mı?
Penso que o Jennie Cushman já está cheio de peixe.
Sanırım Jennie Cushman ambarlarını çoktan balıkla doldurmuş.
Acabámos de o levar até ao Jennie Cushman.
Biz de şimdi göndereceklerimizi Jennie Cushman'a götürmüştük.
- Fazemos uma corrida com o Cushman?
— Jennie Cushman'la yarışacak mıyız?
A lenda inquietante do "Retrato de Jennie"... baseia-se nos dois ingredientes da fé, verdade e esperança.
"Jennie'nin Portresi" nin akıllardan çıkmayan efsanesi iki temele dayanır. Hakikat ve umut.
E existiu uma jovem chamada Jennie... que posou para que a retratassem.
Bu portrede Jennie adında oturan bir kız vardı. Fazlasıyla gerçek.
E agora, "RETRATO DE JENNIE".
Şimdi de "JENNIE'NİN PORTRESİ"
- Sou Jennie. - Jennie?
Ben Jennie.
Jennie quê?
- Jennie.
Jennie Appleton.
Jennie ne? - Jennie Appleton.
Jennie!
Jennie!
- Disse que se chamava... - Jennie Appleton.
- Adı Jennie Appleton'dı.
Olá, Jennie.
Merhaba, Jennie.
Jennie, onde vives?
Jennie, nerede oturuyorsun?
Agora sei que Spinney não viu Jennie.
Spinney'nin Jennie'yi göremediğini biliyordum artık.
Fiquei satisfeito quando vi que era sábado, e estava desejoso de saber... o que Jennie ia mostrar-me... como Hammerstein's.
Cumartesi gelince içime bir mutluluk dolmuştu. Jennie ile Hammerstein'de beni nasıl bir sürpriz bekliyor, çok merak ediyordum.
Mas, afinal, Jennie não havia sinal de Jennie.
Ne yazık ki Jennie'den tek bir işaret yoktu.
Sem pensar, decidi averiguar... tudo o que fosse possivel sobre os pais de Jennie.
Jennie'nin ailesini hakkında ne bulabilirsem bulmaya karar verdim.
- Essa é a sua filha Jennie.
- Kızları Jennie o.
Conhecia a Jennie quando esta fotografia foi tirada.
Bu fotoğraf çekildiğinde Jennie'yi tanıyordum.
Jennie estava a ver no teatro quando isso aconteceu.
Olay olduğunda Jennie de oradaydı ve onları izliyordu.
Jennie não era católica, mas a tia disse... que um convento era o melhor lugar para uma rapariga.
Jennie katolik değildi ama teyzesi bir kız için en doğru yerin manastır olduğunu söylerdi.
Espero que encontre Jennie.
Umarım Jennie'yi bulursunuz.
Mas agora sabia que Jennie não era uma criança com muita imaginação, não apenas era uma criança que negava o tempo e a razão.
Ama Jennie'nin hayal ürünü bir çocuk olmadığından emindim. Zaman ve mantığa karşı koyan bir çocuk değildi o.
Instintivamente achei-me a aproximar-me do banco no parque, o banco de Jennie.
İçgüdüsel olarak kendimi parktaki o banka giderken buldum. Jennie'nin bankına.
Jennie, que se passa contigo?
Jennie, ne oldu sana?
Jennie, sei como te sentes.
Jennie, seni anlıyorum.
Não, Jennie, não te compreendo.
Hayır, Jennie. Anlamıyorum.
Está bem, Jennie.
Pekâlâ, Jennie.
Do mistério que rodeava Jennie os meus pensamentos afastaram-se para longe...
Jennie etrafında dönen gizemler, düşüncelerimi allak bullak etmişti.
Tudo me fazia lembrar Jennie!
Bana her şey Jennie'yi hatırlatıyordu.
No fundo do coração sabia que nunca seria nada até que que Jennie voltasse.
Kalpten inanıyordum ki hiçbir şey yoluna girmeyecekti ta ki Jennie dönene kadar.
- O retrato de Jennie?
- Jennie'nin portresini mi?
Jennie! Não é verdade!
Hayır, gerçek değil bu.
- Que se passa, Jennie?
- Pek iç açıcı değil.
Olha, Jennie, a tela!
Bak, tual hazır.
Gostaría. Não te movas.
Çok isterim Jennie.
Jennie, as mãos!
Jennie, elin.
- Olá, Jennie.
- Merhaba, Jennie.
Quando é amanhã, Jennie?
Yarın ne zaman gelecek, Jennie?
- Jennie, eu... sem ti estarei perdido.
Sensiz kaybediyorum kendimi.
Jennie, não vou pensar nem no verão nem no futuro.
Jennie, ne bu yazı ne de geleceği düşünüyorum artık.
O retrato de Jennie.
Jennie'nin Portresi.
Vamos, um pouco mais.
Jennie, devam et! Yürü!
Não, não continues, Jennie.
- Hayır, Jennie.
Jennie!
- Jennie!