Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Keeper
Keeper Çeviri Türkçe
77 parallel translation
Havia ali uma marca de um prato de salmão que o Goshy Caps atirou. ( kipper = salmão ) ( keeper = guardador )
Goshy Capps'ın fırlattığı tabak dolusu ringa balığın izi kalmış olsa gerek.
Mrs. Keeper....
Bn. Keeper...
Meu, olha o meu novo Trapper Keeper!
Ama dostum, yeni süper klasörüme bir bak.
Curtam o Trapper Keeper Ultrakeeper Futura 2000 da "Dawson's Creek".
Hey millet benim güzel Dawson's Creek Süper Ultra Mega 2000 klasörüme bir bakın!
Mas tu tens um Trapper Keeper... Compraram-te o pequenino, não foi?
Oo, ama sende zaten Süper Klasör - oo sende küçük Boktan Klasör var değil mi?
Trapper Keeper, preciso de calar o meu amigo irritante.
Süper Klasör, rahatsız edici arkadaşımdan kurtulmam lazım.
Ninguém quer saber da merda do teu Trapper Keeper, Cartman!
Kimse senin Süper Klasörünü sallamıyor Cartman.
E tens um Trapper Keeper Futura S2000 da "Dawson's Creek"?
Sen de Dawson's Creek Süper Ultra Mega 2000 klasörü var mı?
"Ninguém quer saber da merda do teu Trapper Keeper, Cartman"...
Yaa! "Kimse senin Süper Klasörünü sallamıyor Cartman!"
Outra coisa que torna o meu Trapper Keeper mais fixe que o do Kyle é poder adaptar-se a qualquer aparelho periférico automaticamente.
Ve benim Süper Klasörümü Kyle'ınkinden daha güzel yapan bir diğer şey de, çevre birimi olan her türlü cihazı kendine otomatik olarak ekleyebiliyor olması.
Trapper Keeper?
Süper Klasör?
Trapper Keeper activo.
Süper Klasör çalışır durumda.
- Posso pegar no teu Trapper Keeper?
Süper Klasörünü tutabilir miyim?
Meu, ele está a fugir com o teu Trapper Keeper!
Dostum, senin Süper Klasörünle kaçıyor.
Ainda bem que tenho o meu aparelho de localização do Trapper Keeper.
Şansıma yanımda benim Süper Klasör yer bulma cihazım var.
Era um Trapper Keeper Futura S2000 da "Dawson's Creek"
O bir okul klasörü değildi! O Dawson's Creek Süper Ultra Mega 2000'di.
Com que então a tentar roubar o meu Trapper Keeper...
Aah, süper klasörümü almaya çalışma tamam mı?
Esse Trapper Keeper tem de ser destruído!
O süper klasör yokedilmeli!
Por que estás tão obcecado pelo Trapper Keeper do Cartman, Bill Cosby?
Neden Cartman'ın süper klasörüne böyle taktın, Bill Cosby?
- Vim destruir esse Trapper Keeper, pois é o Trapper Keeper da "Dawson's Creek" pertencente a um Eric Cartman de South Park que daqui a três anos se transformará num super-ser omnipotente e destruirá toda a Humanidade.
O süper klasörü yok etmek için geldim, çünkü o, South Park'taki Eric Cartman'a ait olan... ve bundan 3 yıI sonra tanrısal güce sahip bir şeye dönüşüp, tüm insanlığı yok edecek...
Rapidamente, o poderoso Trapper Keeper começou a destruir tudo o que considerava inútil. Incluíndo os humanos.
Çok geçmeden kudretli süper klasör... insanlar da dahil olmak üzere işine yaramayan herşeyi yok etmeye başladı.
Os humanos construíram robôs, armadas de robôs, mas nada foi suficientemente forte para travar o Trapper Keeper.
İnsanlar kendi robot ordularını yaptılar. Ama hiç birşey süper klasörü durdurabilecek kadar güçIü değildi.
Por fim, os humanos decidiram enviar um dos seus robôs para o passado, para destruir o Trapper Keeper antes de começar a fazer estragos.
Ve sonuç olarak, insanlar robotlarından birini, süper klasörü olaylar başlamadan önce... yok etmek için geçmişe gönderdiler.
Eric, percebes agora por que temos de destruir o Trapper Keeper.
Ve şimdi Eric. Artık neden süper klasörünü YOK ETMEMIZ gerektiğini anlıyorsundur.
Que ande por aí com um Trapper Keeper normalóide como o do Kyle?
Etrafta Kyle'ınki gibi sade, eski bir süper klasörle mi dolaşayım? !
Destruí com sucesso o Trapper Keeper do Eric Cartman.
Eric Cartman'ın süper klasörünü başarıyla yokettim.
Se o Trapper Keeper foi travado, então eu não deveria existir.
Eğer süper klasör durdurulursa benim varolmamam gerekir.
Ainda tens um Trapper Keeper!
Hala süper klasörün duruyor!
Porque se o teu Trapper Keeper assume o comando do mundo, então talvez tenha sido este Trapper Keeper e não o anterior!
Çünkü eğer senin süper klasörün dünyayı ele geçirecekse bunu yapacak belki önceki değil de bu.
Teremos de destruir este Trapper Keeper.
Bu süper klasörü yoketmek zorundayız.
Não podes ter um Trapper Keeper, badocha!
! Sen bir süper klasör sahibi olamazsın kocagöt!
O Kyle pediu a este tipo para dizer que era um robô do futuro só por ter ciúmes do meu Trapper Keeper!
Kyle bu adamı ben gelecekten bir robotum desin diye ayarladı çünkü benim süper klasörümü kıskanıyor!
És tão fixe, Trapper Keeper.
Sen çok şekilsin süper klasör.
Não quero esperar Pelo fim do meu Trapper Keeper...
Süper klasörümü sonsuza kadar beklemek istemiyorum
Trapper Keeper pronto para assimilar.
Süper klasör içine çekmeye hazır.
- Trapper Keeper a fundir-se.
Harika. Süper klasör, birleşiyor.
Como vê, Sra. Cartman, não pode comprar outro Trapper Keeper ao seu filho.
İşte anladığınız üzere Bn. Cartman, oğlunuz Eric Cartman'a başka bir süper klasör daha alamazsınız.
Agora, resta-nos destruir o Trapper Keeper que o Eric tem.
Artık geriye kalan tek şey Eric'in sahip olduğu süper klasörü yoketmek.
Vamos lá acima tirar o Trapper Keeper ao Cartman.
Şey, hadi. Hadi gidip Cartman'ın süper klasörünü kendimiz alalım.
O Kyle tem ciúmes de ti, Trapper Keeper!
... Kyle seni kıskanıyor süper klasör.
Não quero deixar ir O meu Trapper Keeper...
Süper klasörümün gitmesine izin vermek istem - Kapıyı aç Cartman!
Vamos levar-te o Trapper Keeper!
Senin süper klasörünü alacaz!
Trapper Keeper pronto para fusão.
Süper klasör birleşmeye hazır.
Nós somos o Trapper Keeper.
Biz süper klasörüz.
Foi quando o Trapper Keeper se uniu ao super-computador nessa montanha que conseguiu fundir-se com todos os outros computadores!
Bu, süper klasörün Cheyenne Dağı'nda süper bir bilgisayarla birleştiği,... ve bu sayede bütün savunma bilgisayarlarına nüfuz ettiği zaman.
Deve ser o melhor Trapper Keeper que algum dia vi.
Vav, bu benim gördüğüm en güzel süper klasör.
Deve ser aquilo que o Trapper Keeper está a utilizar como ventilação!
Orası süper klasörün havalandırma için kullandığı yer olmalı.
Acho que a fusão com a Rosie O'Donnel deixou o Trapper Keeper doente!
Sanırım Rosie O'Donnell ile birleşmesi süper klasörün midesini bozdu.
Três Chasers, dois Beaters, um Keeper e um Seeker.
3 top kovalayıcı, 2 atıcı, bir kaleci ve top tutucu.
O Keeper, ou seja, eu, defende os arcos. Entendeste até agora?
Kaleci, yani ben, halkaları korurum.
O Roger era wicket-keeper no campeonato escolar de Second XI e eu ocupava a posição de first slip.
Okulun yedek 11'inde Roger topçuydu, ben de ilk yancıydım.