Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Kendal
Kendal Çeviri Türkçe
215 parallel translation
A minha primeira pessoa interessante é o interessante Mr. Howard Stools de Kendal, em Westmorland.
İlk ilginç kişi Westmorland, Kendal'dan Howard Stools.
O Mr. Howard Stools de Kendal, em Westmorland, com 12 mm.
Westmorland, Kendal'dan Howard Stools, bir buçuk santim boyunda.
Sra. Kendal, este é John Merrick.
Bayan Kendal, bu John Merrick.
'Sra. Kendal, sempre a vanguarda da moda, foi vista saindo do Hospital de Londres outra tarde.
" Her zaman tarzı ve modası ile göz önünde olan Bayan Kendal, önceki gün Londra Hastanesi'ni terkederken görüldü.
Mas sabendo que aonde vai a Sra. Kendal, outros inevitavelmente seguem atrás, a questão fica - se mostrará a sociedade londrina para ele?
Bilindiği gibi, Bayan Kendal'ın gittiği yere diğerleri de gidecektir. Londra sosyetesi kendini ona tanıtacak mı? "
Foi muito amável a Sra. Kendal me dar esse vestido.
Bayan Kendal'ın bana bu elbiseyi vermesi çok nazik bir hareket.
Sra. Kendal!
Bayan Kendal!
- Iamos uma semana para Kendal...
- Bir haftalığına Kendal'a gidecektik ama...
Joey Gillman, Bill Kendal e Rick Midgen também se envolveram.
Joey Gillman, Bill Kendal ve Rick Midgen da karışmış.
- Escreveram sim. É Kendal com um L.
- evet. bu kendal. tek "l" var.
- Felicity Kendal o tempo todo. Oh, que é isso.
- Felicity Kendall'ı kimseye değişmem.
- O Sr. Kendal, do 302, pediu companhia feminina. Ofereci-lhe uma companhia feminina.
Son üç yardımcım altı ay içinde işten ayrıldılar.
A sério, raparigas como a Kendal, fazem coisas que raparigas como tu... Bem, digamos que até devias estar agradecida.
Gerçekten, Kendall gibi kızların yapmamıza izin verdikleri şeyleri senin gibi kızlar...
O meu problema é encontrar a Kendal no teu chuveiro.
Sorunum Kendall'ı odanda, duştan çıkarken görünce başladı.
E finalmente, o primeiro tri-campeão da maratona das 3 cidades, aqui de Kendal, Flash Gordon!
Ve sonunda, Şehir maratonunu üçüncü kez kazanan ilk kişi. Kendal'ın gururu Flash Gordon!
- E porque viria para Kendal?
Ve niçin Kendal'a geldi?
- A única ligação com Kendal é... - O meu pai.
Kendal'la aradaki olabilecek tek bağlantı babam.
Va lá, até parece que está a acontecer alguma coisa em Kendal hoje.
Hadi ama. Bugün Kendal'da başka bir şey olduğu yok nasılsa.
Que seja, temos um grupo de homens falcões assassinos em Kendal.
Her neyse, Kendal'da bir grup katil şahin adamımız var.
Joe Wylee, Polícia de Kendal.
Joe Wylee, Kendal polisinden.
Ainda é o melhor lugar em Kendal para engatar.
Hala buralarda takılabileceğin en iyi yer burası.
Bem, pode vir a não ser nada, mas não me parece que vá acontecer alguma coisa mais hoje em Kendal.
Sanki bugün Kendal'da başka bir şey Oluyor da!
- Seguiste-me até aqui, Kendal? Não.
- Beni buraya kadar takip mi ettin Kendall?
Larga-me, Kendal.
- Peşimi bırak Kendall.
Estás bem, Kendal?
İyi misin Kendall?
E mais, se alguém ou alguma coisa encontrar o abridor de fendas, essa coisa ou esse alguém poderá atravessa-la.
Artı, eğer birisi ya da bir şey.... Boyut anahtarını bulursa,... birisi ya da birşey... bir yarık'dan Kendal'a gelebilir.
Aparentemente há um chihuahua em Kendal que late em francês.
Görünüşe göre, Kendalda bir Chihuahua köpek varmış.. Fransızca havlıyormuş.
- Anteriormente em Flash Gordon - Ele está roubar o lago Kendal.
Önceki bölümlerde Flash Gordon. Kendal Gölünü çalıyor..
Trá-los a todos e encontra-te comigo no lago Kendal.
Herkezi al ve beni Kendal Gölünde bekle.
Ele está a roubar o lago Kendal.
Kendal Gölünü çalıyor.
- O lago Kendal.
Kendal Gölü.
Falaremos disso quando voltarmos para Kendal.
Bunu Kendal'a döndüğümüzde konuşuruz.
Eu estive a pesquisar aquilo que houve com o lago Kendal...
Kendal Gölüyle ilgili.... bu şeylere bakıyordum... -
Agora, vá até a faculdade de Kendal.
Şimdi, Kendal lisesine git.
Exatamente, e roubaram o lago Kendal, e aquilo foi só o começo.
Kesinlikle, ve Kendal Gölünü çaldılar, ve bu sadece bir başlangıç idi.
Olá, Sr. Kendall.
Merhaba bay Kendal.
Um guarda-roupa feito de folhas e bolo de menta da Kendal.
Yapraklardan giysiler ve naneli kekler...
Vamos para a nossa rapariga no terreno, Jasmine Kendal.
Şimdi yarışma yerindeki Jasmine Kendal'a bağlanalım bakalım
Kendal Strickland não era só a rapariga mais bonita do Colégio, ela era uma lenda.
Kendal Strickland Waverley okulundaki sırf en güzel kız değildi bir efsaneydi de.
Assim que a Kendal pressionou enviar uma mensagem do Ryan surgiu.
Kendal gönder tuşuna bastığı anda, büyülü bir şekilde Ryan'dan mesaj geldi.
Após passar o Verão longe da Preparatória Waverley, Kendal olhou para os alunos à sua volta, a pensar... Será que melhorei assim tanto, ou foram eles que ficaram piores?
Waverley okulunun dışında yazı geçirmekteyken Kendal sınıf arkadaşlarına bakıp "ben gerçekten bu kadar iyi mi oldum yoksa herkes kötüleşmeye mi başladı?" diye düşündü.
Kendal Strickland nunca se sentiu ameaçada.
Kendal Strickland kendini asla tehdit altında hissetmezdi.
Sim, a Kendal Strickland era atraente.
Evet, Kendal Strickland çekici biriydi.
As outras miúdas eram muito inseguras... Só falavam dos seus rostos e dos seus corpos, mas não a Kendal.
Diğer kadınlar yüzleri ve görünüşleri hakkında endişelenirler ama Kendal öyle değildi.
Como é que a Kendal teria a certeza que a sua perfeição não assustaria o Ryan... o amor da sua vida?
Kendal, kendi mükemmeliyetinin Ryan'ı yani hayatının aşkını korkutup kaçırmayacağından nasıl emin olabilirdi ki?
Não foi a primeira vez que Kendal Strickland ficara desapontada.
Bu Kendal Strickland'in ilk kez yüzüstü bırakılışı değildi.
Claro, mas Kendal já conhecia a marcha solitária daqueles que são especiais.
Elbette ama Kendal özel olmaktan gelen yalnızlığın sınırlarını fazlasıyla iyi biliyordu.
E talvez não fosse justo para a nova namorada, mas pela primeira vez, a Kendal Strickland ia pensar em si mesma.
Muhtemelen yeni kız arkadaşı için haksızlıktı ama Kendal Strickland kendini değiştirmeyi düşünüyordu.
Estás a magoar-me. Kendal?
- Canımı yakıyorsun.
- Porra, Kendal!
- Lanet olsun!
O lago Kendal.
Kendal Gölü.