English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Kia

Kia Çeviri Türkçe

127 parallel translation
Kia kaha. Sê forte.
Güçlü ol.
Ei! Kia, volta aqui!
Hey.
Vítima 120, Kia Jilaw, Universo de Serpenz.
Kurban 120, Kia Jilaw, Serpenz Evreni.
Vais aproveitar o discurso para acusar o Gilardi do incêndio?
GiIardi'yi kundakçıIıkIa suçIayacak mısın?
- Kia ora.
- Merhaba.
Kia ora.
Merhaba.
Vamos, Kia.
Haydi başla, Kia.
Oh, por favor, Kia, o que precias precisas é de lobotomia.
Oh, lütfen, Kia, senin gerçek bir psikologa ihtiyacın var.
Oh, meu Deus, Kia, ele é um completo idiota.
Oh, Tanrım, Kia, o tam bir geri zekalı.
O que sabes, Kia?
Ne biliyorsun, Kia?
- Kia!
- Kia!
Kia, olha, eu mesmo o faria... mas tenho asma desde os seis anos, ok?
Kia, bak, ben yapabilirdim... fakat 6 yıldan beri astımım var, tamam mı?
Kia, ele tem asma!
Kia, o astımlı!
- Linderman... - Estou bem, Kia.
- Linderman-- Ben iyiyim, Kia.
Kia!
Kia!
- Kia Ora, Paul.
- Seni iyi gördüm Paul.
Mas apenas tu podias matá-lo a sangue frio, durante um intervalo da prisão.
Ama ancak sen hapisten kaçıp onu soğukkanIıIıkIa vurabiIirsin.
Um dia, explicas-me.
Bir gün, bunu bana açıkIa.
Temos um Jaffa. - Ora bem...
Bir Jaffa bulduk, KIA.
Kia Rowe, 19 anos.
Kia Rowe, 19.
A Kia Rowe era nova na cidade.
Kia Rowe şehre yeni gelmiş biri.
Bem, os cacifos estão só para mostra, por isso, qualquer um podia tê-los apanhado e posto nos sapatos da Kia.
Kilitler göstermelik. Herhangi biri bunları Kia'nın ayakkabısına koymuş olabilir.
O que descobriste no cacifo da Kia?
Kia'nın dolabında ne buldun?
E fizeste com que a Kia não tivesse, sabotando os sapatos dela.
Kia'ı sabote ederek işi şansa bırakmadın.
A Kia era a rapariga nova e ele estava caído por ela.
Kia yeniydi ve hocamıza çekici geliyordu. Tamam.
Não olhe para mim assim.
Bana öyle bakma, Kia'yı ben öldürmedim.
Eu não matei a Kia. No mínimo, eu sou a vítima aqui.
- Eğer burda bir kurban varsa, o da benim.
A lâmina é consistente com os ferimentos nos braços da Kia, mas o teste de sangue foi negativo.
Bıçak Kia'nın kolundaki yarayla uyumlu, fakat kan testi olumsuz.
Dançarina invejosa, explica a sabotagem... mas é um grande salto passar de mexer nos sapatos da Kia para atirá-la da ponte.
Kıskanç bir dansçı, bu sabotajı açıklıyor, Fakat Kia'nın ayakkabısına kum koymakla onu köprüden atmak çok farklı şeyler.
As substâncias debaixo das unhas da Kia Rowe não eram de um atacante.
Kia Rowe'in tırnaklarındaki maddeler saldırgana ait değil.
Talvez não tenham nada a ver com o assassínio da Kia.
- Bunların kızın öldürülmesiyle bir ilgisi yok. - Üzgünüm.
Harold, o maquinista, a Kia e o nosso assassino.
Sürücü Harold, Kia ve onun katili.
Talvez tivesse vindo aqui e tentado ajudar a Kia.
Belki buraya geldi.
O assassino teria de saber que a Kia tinha o bilhete com ela. O que significa que também sabia os números.
Eğer katil Kia'nın biletini bilseydi, numaraları da bilirdi.
Se a Kia vivia em West Side e a companhia de dança era na baixa...
Eğer Kia batı yakasında yaşıyor ve dans grubu de şehir merkezindeyse...
O ADN mitocondrial da unha encontrada na Kia, corresponde com o ADN encontrado debaixo das unhas do maquinista.
Kia'nın üzerinde bulunan tırnağa ilişkin mitokondri DNA'sıyla teleferik sürücüsünün tırnağında bulunan derinin DNA'sı birbirini tutuyor.
Isso era o bilhete da Kia.
- Bu Kia'nın fişi olmalı.
A Kia vivia em West Side.
Kia batı yakasında yaşıyordu.
A Kia fez uma má audição ontem.
Kia dünkü seçmelerde kötüydü.
Alguma relação com a Kia Rowe? Não.
- Kia Rowe bağlantısı var mı?
A pele debaixo das unhas do Harold Claven e a unha encontrada na Kia Rowe.
Harold Claven'ın tırnaklarındaki deri, Kia Rowe'da bulunan tırnak.
E bateu na Kia Rowe mas ela não lhe fez nada.
Kia Rowe'a da vurdun. O sana hiçbir şey yapmadı.
Você podia odiar a sua vida, Sr.ª Claven, mas a Kia Rowe amava a dela e você tirou-lhe isso.
Siz belki hayatınızdan nefret ediyordunuz, Mrs. Claven. Fakat Kia Rowe kendi hayatını seviyordu. Bunu ondan aldınız.
Vai, Kia.
Yürü, Kia.
- Kia.
- Kia.
kia.
Görev zaiyatı.
O sangue é da Kia Rowe.
Kan Kia Rowe'a ait.
A Kia queria sair deste teleférico.
Kia teleferikten atlamak istemiş.
Ela corre para a janela.
Kia'ya yardım için.
A Kia jogava com os mesmos números todas as semanas.
Kia her hafta aynı numaralara oynadı.
Sim, a Kia esteve no meu apartamento.
Evet. Kia benim dairemde oturuyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]