Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Kiran
Kiran Çeviri Türkçe
338 parallel translation
Mas nessa mesma manhã arranjou de repente 30 rublos e pagou a renda. Onde arranjou o dinheiro?
Ama daha o sabah 30 ruble buldunuz ve kiranızı ödediniz.
A Menina Harding e o Sr. Kiran estão com as mãos para cima.
Bayan Harding de, Bay Kieran da el kaldırdı.
- Bem, Sr. Kiran?
Bay Kieran?
Pagarei o aluguel quando arranjar dinheiro.
Param olunca kiranı vereceğim!
Então, pague o que deve!
Kalan kiranı ödesene sen!
- Quem lhe paga a renda?
Kiranızı kim ödüyor?
Por isso aumentei-lhe a renda.
Bu yüzden kiranı arttırdım.
Estou subindo seu aluguel para...
Kiranı on kuruş arttırıyorum.
Ontem reparou se a renda estava em cima da mesa?
Şimdi, dün gece içeri girdiğinde kiranın masanın üzerinde olduğunu fark ettin mi?
Seleccionámos algumas pessoas, mas acham a renda alta.
Birkaç müşteri çıktı ama, kiranın çok yüksek olduğunu söylüyorlar.
Se conseguires pagar, pagas uns dois meses e nada mais.
Sonrası çok basit. Bir ay sonra falan kiranı ödememeye başlayacaksın.
Estou no meu quarto e pago boa parte da renda por ele.
Hayır, yatak odamdayım ve kiranızın büyük kısmını ben ödüyorum.
- Ouça, se não pagar...
- Bakın, şayet kiranızı ödemeyecekseniz...
Vou te pagar também...
- Kiranı da ödeyebilirim Roland.
Quem assina um contrato, tem de pagar o aluguer.
Kira kontratını imzaladıysan kiranı ödemek zorundasın.
Não vejo porque faria um favor?
Kiranızı arttırmak zorundayım. Fakat bu hiç adil değil.
É ótimo. Ótimo acordar com o aluguel pago.
Sabah uyandığında kiranın ödenmiş olması harika.
- Quem vai pagar o aluguel?
- Kiranı kim ödeyecek?
Quem vai pagar o aluguel?
Kiranı kim ödeyecek?
Se ele dorme lá três noites por semana, pode pagar metade da renda.
Haftada üç geceyi kalacaksa kiranın yarısını ödesin.
Pedir-lhe para pagar metade é como pedir-lhe que se mude para lá.
Kiranın yarısını istersem, bana taşınmasını istemiş gibi olurum.
Eu pago a renda.
- Kiranı ben ödüyorum.
Usava essas prendas para pagar a renda?
Bu hediyeleri kiranızı ödemek için kullandınız mı?
Comida na mesa? Pagam o aluguel, um teto onde morar?
Kiranı mı ödüyorlar?
Você mal paga aluguel, e vem querer mandar em mim?
Sen kiranı bile zor ödüyorsun, bana ne yapacağımı mı söyleyeceksin?
- Eu pago metade da renda.
- Kiranın yarısını ödüyorum!
É estranho, se pensarmos no quanto a renda é baixa.
Kiranın bu kadar düşük olduğuna göre bu, çok garip.
- É para pagares a renda? - 1600.
- Bu senin kiran mı yoksa?
Quando eu vivia na 18th Street, há 20 anos, tinha um companheiro de quarto que estava sempre com a renda atrasada.
Bundan 20 yıl önce 3. Bulvarda 18.Caddede bir evde kalıyordum. Ev arkadaşım kiranın kendine düşen payını hep geç verirdi.
Porque não pagou a renda.
Çünkü kiranı ödemedin.
Eu tenho certeza que deixei claro para você que teria que pagar o aluguel totalmente, as treze horas de quarta-feira.
Size kiranızın her Çarşamba saat 1'de... ödenmiş olması gerektiğini açık açık anlattığıma eminim.
Eu Ihe asseguro, receberá o aluguel, inteiro, com um bônus.
Sizi temin ederim ki, kiranızı, hem de küçük bir ikramiyeyle birlikte alacaksınız.
E em troca... pago metade da minha.
Bunun karşılığında... kiranın yarısını ödüyorum.
Acredito que a renda da casa está três meses atrasada!
Kiranın vadesinin 3 ay geçtiğine inanıyorum.
Deve-me a renda.
Kiranı vermedin.
Mal encontre o pássaro pago-lhe.
Adamın kuşunu bulduğum an kiranızı vereceğim.
Bem, para pagar a tua metade da renda enquanto estavas no hospital.
- Sen hastanedeyken kiranın yarısını ödeyecek birisini bulmam gerekiyordu.
Não tens de te preocupar com a renda.
Kiranı ödemek için endişelenmiyorsun.
Não, não até que você page a renda.
Hayır kiranı ödeyene kadar olmaz.
O pai abatia $ 50 na renda.
Eminim babam kiranın 50 dolarını keser.
Vai-te embora, amanhã dou-te o dinheiro da renda
İkile. Kiranı yarın vereceğim.
- A renda está em dia? - Claro!
- Kiranı zamanında ödüyor musun?
É porque não lhe pedimos que pague a renda nem que nos reembolse pelas reparações ou pelo consumo de energia da rede da estação.
Çünkü bu kiranı ödemeyi sana sormayız veya bakım onarım için bize tazminatı ya da istasyonun güç kaynağından çalmayı.
Tens que trabalhar, arranjar dinheiro, pagar a renda.
Çalışıp para kazanman ve kiranı ödemen lazım.
Por quanto tempo alugaste a casa?
Kiranın süresi ne?
A Major Kira só quer dizer que as nossas famílias vão sobreviver.
Binbaşı Kiranın tüm söylediği Bizim ailelerimiz bize ne olursa olsun hayatta kalacaklar. Koloniciler kalamaz
Eu vou cobrar o aluguer do teu salário.
Kiranı aylığından Keseceğim.
Pagas um doze avos da renda, da água, da electricidade. Da tv cabo...
Kiranın, suyun, elektriğin, kablo televizyonun on ikide birini sen ödüyorsun...
Tu és o inquilino do meu coração... muitas vezes atrasado, na renda... mas impossível de desalojar.
- Sen kalbimin kiracısısın. - Her zaman kiranı geciktirirsin. - Ama seni çıkartmam mümkün değil.
Quero a minha chave.
- Anahtarlarımı istiyorum! - Kiranı öde.
O que é que não entendo?
Kiranı ödemiyorsun. Yaşamak için ne yaptığını anlamıyorum.