English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Kitty

Kitty Çeviri Türkçe

2,677 parallel translation
Kitty começou a falar sobre... ser mãe, e não pude deixar de pensar na minha.
Kitty konuşmaya başladı... Annelik hakkında, bilirsin, sonra bende kendiminkini düşünmeye başladım.
Vou falar com ele assim que chegar.
Kitty, bak, gelir gelmez onunla konuşacağım.
Tenho que dizer, Kitty, dessa vez também não acredito.
Söylemek zorundayım, Kitty.Ama bu sefer bende.
Devia ter nos contado, Kitty.
Bize anlatmalıydın Kitty.
Escute, Kitty, você vai passar a noite aqui.
Beni dinle, Kitty, bu geceyi burda geçiriyorsun.
Preocupada com você e Kitty.
Sen ve Kitty hakkında endişeleniyorum.
E chegou um momento em que Kitty parou de discutir.
Ve sonra öyle bir noktaya geldiler ki, Kitty tartışmayı kesti.
Para ela, discutir é sua maneira de demonstrar amor, paixão.
Kitty için tartışma sevgisini, tutkusunu ifade etme biçimi.
Eu a conheço. Ela está cansada.
Bak Kitty'i tanırım.Çok yorgun.
Na próxima vez, não seja tão discreta, certo?
- Gelecek sefer bukadar ince düşünme tamam mı Kitty? - Tamam. - Telefonu al, ve ara beni.
Ótima ideia, Kitty. Obrigada.
Harika fikir Kitty.Teşekkürler.
Tem que perceber que esse é seu padrão, Kitty.
Bunun sana hitab ettiğini anladın, Kitty.
- Kitty Walker.
- Kitty Walker.
Kitty, não fizemos nada errado.
Kitty, biz yanlış birşey yapmadık.
Kitty, quer que eu faça um prato para o Robert?
Kitty, Robert için bir tabak hazırlamamı ister misin?
Ela tem uma jarra para gorjetas da Hello Kitty.
Shayla mı? Üç kuruşa her şeyi yapacak bir tip o.
Sabes, Kitty, queria perguntar, se não estiveres ocupada... se queres ir comer alguma coisa?
Ee, Kitty... sana bir şey sormak isterim eğer çok meşgul değilsen... yemeğini bitirecek misin?
Deixa-me esclarecer o que a Kitty quis dizer. Tu não és bem vinda aqui, Vampira.
Kitty'nin söylemek istediği şeye açıklık getireyim.
Será que ela te meteu os tomates na bolsinha Hello Kitty?
Taşakların, onun Hello Kitty çeyiz sandığında kilitli mi kaldı?
Sou a Kitty.
Ben Kitty.
Podemos ter falado ao telefone, mas não és a Kitty. Não és a Kitty que vi na Craigslist.
Telefonda konuşmuş olabiliriz ama sen Kitty değilsin, broşürde gördüğüm Kitty değil.
Aqui, kitty, kitty, kitty, kitty, kitty.
Gel, pisi, pisi, pisi, pisi.
- A Kitty tinha razão.
- Hepsini birden.
Devíamos ter destruído aquele sitio.
- Kitty haklıydı. Şansımız varken orasını yerle bir etmemiz gerekirdi.
- Kitty! Posso explicar.
- Kitty, açıklayabilirim.
Kitty, pare.
Um, Tommy Walker'ı arıyorum.
Kitty, pais costumam gostar de mim.
Orda ne yapıyorsun?
Falei que gritar poderia não ser a melhor forma de recebê-lo, mas pode culpar a Kitty por tudo isso.
Uh... bu... Thomas. Ne, bu pislik nasıl Thomas olur?
Sarah, todos sabem sobre nossa história.
Kitty? Hayır.
Tem algo acontecendo entre você e Kitty?
Holly, biraz ani gibi görünüyor- - Hayır.Hayır ani oldu.
Kitty e eu... ela está saindo com alguém.
Biliyoruz, büyük bir adım. Ve, biliyorsun, biz buna hazırız. Onlara sebebini söyle.
Olha, se isso é sobre a Kitty...
Ortak kullanılıyor hemde. Muhteşem.
Algo errado com a Kitty?
Pardon, pardon.
Sinceramente, Kitty, como pode defender isso?
- Ne? - Bak.
Blá, blá, blá, Kitty.
- İşte orda. Oh, Tommy, Tommy.
O que você fez?
Kitty nerede?
Conversou com a Kitty.
- Annem, tarikata girdiğini söyledi. - Söylemedim.. - Evet söyledin.
Amava... mais do que tudo, mas... quando queria, ele podia ser um grande filho da mãe.
- Belle gibi, uyuyan güzel değil. Yapma Kitty. Senin herzaman bir masal vizyonun olmuştur.
Muito engraçado.
Git, Kitty.
- Tchau, Kitty.
Onunla konuştun mu?
No liceu, quando não era capaz de fazer os trabalhos, fazia-os a Kitty.
Lisedeyken bile, kendi kompozisyonlarını yazamazdı, Kitty onun için oturup yazardı.
Kitty? Não.
Kitty?
- Não, fala tu, mãe.
- Sen Kevin'la konuş Kitty.
Mas estou preocupada com a Kitty.
Ama Kitty hakkında endişeleniyorum.
Mantêm o contacto telepático connosco.
Hank, Rogue, Kitty, halkı koruyun!
Hank, Vampira, Kitty, protejam a população.
Ororo, Summers, Drake, siz benimlesiniz!
Desculpa, Kitty, isso não é viável. Ele queria que eu te contasse.
Üzgünüm, Kitty, o bir seçenek değil.
O que aconteceu?
Lisedeyken bile, kendi kompozisyonlarını yazamazdı, Kitty onun için oturup yazardı.
Mas sou o sortudo.
Birimizin Kevin'la konuşması gerek. Anne, bunu sen yap. - Sen Kevin'la konuş Kitty.
- Não, combinamos de não falar.
- Kitty.
- Onde está a Kitty?
Kitty nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]