English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Kusum

Kusum Çeviri Türkçe

255 parallel translation
Onde está o meu periquito vadio?
Nerede benim başı boş muhabbet kuşum?
Não sou mais um homem! Sou um pássaro!
Bundan sonra insan değil, bir kuşum!
- Não, sou uma ave, um canário.
- Ben bir horozum, kuşum, yani kanaryayım.
Existe alguma outra, minha querida?
Bir taneden çok mu var, kuşum?
- Não, minha querida.
- Hayır, kuşum.
"O meu querido passarinho deixou o seu ninho täo cedo hoje."
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçtu."
"Deixou o ninho täo cedo hoje?"
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçar?"
Eu também tenho alguém incomum a passar um tempo por aqui.
Benim de yanımda kalan çatlak bir kuşum var tabi.
Que era um pássaro e que podia voar pelo céu, bem acima de tudo!
Ben bir kuşum ve gökyüzünde istediğim gibi süzülüyorum. Yüksekleri hedefle.
Sou um pássaro! Sou um pássaro!
Ben bir kuşum, ben bir kuşum.
Caso não te importes, eu sou um pássaro!
Eğer müsade edersen, ben bir kuşum.
- Sim, querida.
- Geliyorum, minik kuşum.
- Tive um pássaro que...
- Bir tane kuşum vardı...
Sou um pássaro!
Bak, ben bir kuşum!
Sou um pássaro!
Ben bir kuşum!
Toma algum sopro da alegria, minha pequena passarinha.
Bir fırt çek, tatlın, küçük kuşum.
E você, minha linda, também partilha da alegria da Dra. Russell em regressar a casa?
Sen... benim tatlı kuşum, sen Dr Russell'ın eve dönebilme umudu karşısındaki zevkini paylaşıyor musun?
Gostavas de ter um vestido novo, querida?
Yeni elbiseler ister misin kuşum?
Pinta-te, querida.
Süslen benim minik kuşum!
Meu passarinho das Ilhas!
- Minik kuşum benim.
Ponto!
Ben bir kuşum, ben bir uçağım, ben bir çuf çuf trenim!
Tenho 7, correcção, 8 pássaros vermelhos 2 graus depois de apogeu.
Benim 7, düzeltiyorum 8 tane kırmızı kuşum var. İki derece zirveyi geçiyor.
Sou um pássaro sem asas.
Ben kanatsız bir kuşum.
O meu pássaro!
Benim kuşum!
Eu não tenho faisões, assim como tu.
Sizin gibi, benim de kuşum falan yok.
Olá, meu pajem!
Gel kuşum gel.
És uma rapariga porreira, minha amiga.
Bir kız için fazla zekisin minik kuşum.
Tive um periquito. Odiava-o. Fiquei contente quando morreu.
Muhabbet kuşum vardı, sevmezdim.
Quantos pássaros disseste que tinhas?
Kaç tane kuşum var demiştin?
Meu passarinho querido...
Benim tatlı aşk kuşum.
Porque pensaste que eu te deixava Querida
Seni terk edeceğimi düşündün Tatlı kuşum
Vou sentir a vossa falta, meu amor, vou partir para as Cruzadas e tu vais ficar para trás, minha amada.
Unutuyordum, aşkım Haçlılardan biriydim, savaşırken Arkamda bıraktım seni ; tosbağam, kuşum
Minha doce pombinha!
Benim tatlı kuşum!
Não consigo sequer dizer "mama" sem soltar uma risada como uma miúda.
"Kuşum" derken bile liseli kızlar gibi kıkırdamadan duramıyorum.
Sou apenas um pássaro numa caixa dourada.
Ben sadece yaldızlı bir kümesteki kuşum.
A salada está perfeita, meu passarinho.
Salata harika olur minik kuşum.
Uma linda visão, passarinho.
Güzel bir görüntü minik kuşum.
Sanctus... sanctus passarinho.
Amin! Sanctus... sanctus minik kuşum.
O doce pássaro da liberdade.
- Tatlı özgürlük kuşum.
Anda cá, passarinho.
Gel buraya, küçük kuşum.
Meg, minha florzinha, meu passarinho, minha noz-moscada.
Küçük çiçeğim, kuşum, fıstığım.
Meu pobre passarinho.
Benim zavallı minik kuşum.
Chippie, temos obrigação social com os menos afortunados.
Kuşum, sosyal zorunluluğumuz var. Şansı az olanlara yardım etmeliyiz.
Sou uma ave.
Lütfen. Ben bir kuşum.
O meu louro está procurando uma Marie Alweather.
Kuşum arkadaşını arıyor, Marie Alweather.
Não, o meu pássaro.
Hayır, kuşum.
- Quem me dera estar aí, meu albatroz.
- Keşke yayında olabilseydim, kuşum.
- Quando voltas para casa?
- Kuşum, ne zaman döneceksin?
Tenho de desligar, albatroz!
Kapatmalıyım, kuşum.
Meu passarinho...
Benim küçük kuşum.
Elle... Fofinha...
Elle... minik kuşum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]