Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Lambo
Lambo Çeviri Türkçe
81 parallel translation
Oh! Lambo eu o papel! Nos não podemos perceber estas coisas...
Savaşa katılıp katılmadıklarını bilemeyiz.
Eu lambo os selos.
Pulları yalarım.
E lambo a tua barriga até baixo, e depois tiro-te as cuecas com os dentes.
Ve belinin etrafını yalayarak aşağıya daha aşağıya ineceğim, ve sonra dişlerimle külotunu çıkartacağım.
Mas não lambo as botas aos tipos de Washington.
Hiç değilse suratım Washington'ın kıçına gömülü değil
E depois lambo tudo, muito lentamente.
... ve sonra hepsini yalamak istiyorum, çok, çok yavaşça.
É porque não lambo as botas de ninguém, não é?
Yalakalık yapmıyorum diye değil mi?
Lambo envelopes, sirvo café, o que for preciso.
Zarf yalarım, kahve yaparım, ne olursa.
Lambo o cu de quem porra quiser, o teu não é o único na cidade.
Seninki şehrin tek kıçı değil.
"Até lambo o chão que pisares."
"Yürüdüğün yolları yalarım."
Tiro todos os pauzinhos, que eles nos põem na língua para fora, lambo-os todos e volto a pô-los no sítio.
Bütün dil çubuklarını yalayıp yerine koyarım.
Arranco-te a língua e lambo os meus tomates com ela.
Dilini keser ve onlarla aletimi yalarım.
Lambo-te os tomates!
O zaman sadece toplarını!
- Mas não lambo botas a ninguém!
- Kimsenin kıçında sürünmüyorum!
- Não lambo botas a ninguém!
- Kimsenin kıçında sürünmüyorum.
Lambo-o assim e por fim, no buraquinho.
Böyle yalıyorsunuz ve küçük heinie-heinie hosunu çıkarıyorsunuz.
Não sei o que isto é, mas lambo na mesma.
Ne olduğunu bilemiyorum ama bunu da yalayacağım.
Mas eu lambo as colheres.
Ama mikserdekileri ben yalarım.
- Uma rapariga que eu lambo?
- Yaladığım bir kız?
Então é assim, primeiro, lambo devagar a ponta com a língua,
Bak, önce yavaşça dilimle başını yalarım.
E eu lambo o dedo quando leio a revista.
Dergi okurken parmağımı yalıyorum.
Os meus olhos estavam molhados e a minha língua inchada, e a partir desse momento, tornei-me mais cuidadoso com aquilo que lambo.
Gözlerim sulandı ve dilim şişti. O günden sonra, her yaladığıma dikkat ettim.
- Lambo eu a tigela.
- Kabı ben yalayacağım.
Eu lambo tudo como grande puta k sou.
Pis bir fahişe gibi yalayıp yutuyorum.
- Só que eu não lambo os meus tomates.
- Evet, ama ben taşaklarımı yalamıyorum.
- Um Lambo, um Viper, um Aston...
Lamborghini, Viper, Aston Martin.
Tirando sonhar que lambo as mamas à minha professora de Francês?
Fransızca öğretmeninin göğüslerinde dilimi gezdirmeyi hayal etmem sayılır mı?
E quando o barco se abriu no teu Lamborghini?
Lambo'nun içinde botun patlaması nasıldı?
- Como é que se chama? - Campo Lambeau. Campo Lambeau.
- Lambo Field.
Não tem cobertura.
- Lambo Field.
Onde está meu carro?
Lambo'm nerede?
Eu lambo-lhes as botas. Eles lambem as minhas.
Ben onların kıçını, onlar da benim kıçımı öpüyor.
Eu lambo a caca do cão se nos deixares em paz.
- Bizi rahat bırakırsanız ben yalarım.
Ou "Deus!" "Não acredito que os teus mamilos ficam erectos quando os lambo" "porque os meus também ficam erectos quando os lambes!"
Veya "Göğüs ucun ben emince sertleşmiyor inanamıyorum çünkü sen emince benimkiler sertleşiyor.".
E lambo as partes que ficam brancas.
Ondan sonra beyaz kalan yerleri de yalarım. Bana farketmez yani.
Nunca mais te lambo!
Bir daha yalamayacağım seni!
Acho que encontro outra pessoa que queira conduzir o Lambo.
Sanirim Lambo`yu surmek isteyecek baska birini bulmaliyim.
Oh, meu, eu não sabia que tu estavas a conduzir um Lambo.
Oh, adamim, Lambo kullandigini bilmiyordum.
Eu não me lambo a mim próprio.
Ben kendimi yalamıyorum.
" Eu lambo a doçura dos seus lábios.
Jölenin tadını dudaklarımda hissettim.
Entra no Lambo, estúpido!
Lamboya gir, bok kafalı!
Eu lambo a boca dela.
Ağzını yalıyorum.
Eu lambo-as.
Yaralarını ben yalarım.
Eu lambo o que tu quiseres.
Neyl yalamamı lstersen yalarım.
Eu lambo-te a rata.
Kukunu yalarım.
Estou a pensar num "Lambo".
Lambo düşünüyorum.
É, tenho o Lambo.
Evet, Lamborghini'yi kaptım.
Precisamos de empurrar o Lambo para dentro do pântano, mano.
O Lamborghini'yi bataklığa..
Enquanto eu lhe limpo o penico e te lambo a pila quando estiveres aborrecido?
Ben de onun tuvaletini temizleyip sıkıldığında da senin sikini mi yalayacağım?
Arranco pedaços de pele do lábios na lembrança lambo restos de sal, de frescura...
Dudaklarımdan deri yolardım.
Depois lambo-te as botas.
Sonra ben senin kıçını öpüyorum.
- Olha que te lambo. - Não eras capaz.
- Yalarım bak.