Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Leipzig
Leipzig Çeviri Türkçe
80 parallel translation
E depois, eu cresci e fui para uma escola... na Suíça, em Leipzig e para a Sorbonne.
Sonra büyüdüm ve İsviçre'de okula gittim. Sonra Leipzig'de ve Sorbonne'da okudum.
- Claro que não. - Ou Carl Goerdeler, prefeito de Leipzig?
- Karl Goerdeler'e, Leipzig Belediye Başkanı?
Ou Dr. Goerdeler de Leipzig?
Leipzig'den doktor Goerdeler?
Gustaf Meyerheim, o amante louco de Leipzig.
Gustaf Meyerheim, Leipzig'li deli aşık.
Um caso extremo, embora não invulgar, de "formigueiro dos sete anos" sucedeu em Leipzig, na Alemanha, em 1912.
Dorukta, ama alışılmadık bir yedi yıllık kaşıntı vakası 1912'de, Almanya, Liepzig'de meydana geldi.
Gustaf Meyerheim, o amante louco de Leipzig a aterrorizar uma das suas vítimas. Não é sensacional?
Gustaf Meyerheim, Leipzig'li deli aşık kurbanlarından birini korkuturken.
Em Leipzig, sabem.
Leipzig'de biliyorlar.
Terá algum dos seus estudantes pensado nisso... Enquanto você estava em Leipzig?
Leipzig'de ders verirken öğrencileriniz hiç böyle düşünmüş müydü?
Começo a ruborizar. ... Nazerman de Leipzig.
Leipzig'li Nazerman.
O que procuro está dentro da cabeça de um cientista.
Benim peşinde olduğum bilgi, Leipzig Üniversitesi bilim adamlarından birisinin kafasında.
Mas esse tal Professor de Leipzig conseguiu?
Ama bu Leipzig'deki profesör, çözdü?
Preciso do nome do vosso agente em Leipzig.
Şuan ihtiyacım olan Leipzig ajanınızın adı.
Quer ser sua assistente em Leipzig.
Nişanlınız asistanınız olarak Leipzig'de çalışmak istiyor.
- Agora vão para Leipzig.
Şimdi, Leipzig'e doğru yola çıkıyorsunuz. - Ne, bugün mü?
O indispensável Gromek levará a bagagem para Leipzig.
Vazgeçilmez Gromek bagajınızla birlikte sizi Leipzig'de karşılayacak.
Quanto tempo fica em Leipzig?
Leipzig'de ne kadar kalmanız gerekecek?
Seguimos o mesmo trajecto do autocarro de Leipzig-Berlim, mas saímos dez minutos mais cedo.
Resmi Leipzig Berlin otobüsünün rotasından gidiyoruz. Ama ondan on dakika önce kalkarız.
EM LEIPZIG, NAPOLEÃO, RECUOU ATÉ ÀS PORTAS DE PARIS - PARA ALI AGUARDAR O SEU DESTINO.
... ve kaderini beklemek üzere Paris kapılarına kadar çekildi.
As tropas americanas ocuparam Leipzig, uma cidade bem dentro da zona de ocupação Russa.
Amerikan birlikleri Rus işgâl bölgesinde bulunan Leipzig'i zaptetmişti.
Os rumores dizem que se ainda de encontram em Leipzig, peles muito belas.
Söylentiye göre, Leipzig'de çok güzel kürk ceketler varmış.
Derrotaram os exércitos inimigos somando mais do que a própria força, e avançaram triunfantes ao longo das centenas de quilómetros que separaram Cherbourg e Lübeck, Leipzig e Munique.
Kendilerinden daha güçlü konumdaki düşman ordularını Cherbourg'u Lübeck'den, Leipzig'i Münih'ten ayıran yüzlerce millik bölgede bozguna uğratarak bir zafere imza attılar.
De Leipzig?
Leipzig'li adam.
Depois, anatomia com Dreyfus, em Leipzig.
Leyden'de okudum ve Leipzig'de Dreyfuss ile anatomiyi ilerlettim.
O monumento erguido fora de Leipzig para comemorar o centenário da "Batalha das Nações" foi dedicado ontem
"Uluslar Savasi" nin 100ncü yildönümünü anmak için Leipzig'in disina insa edilmis bu anit, geçmise adanmistir.
O memorial de Leipzig era um bloco construído para o nacionalismo alemão.
Leipzig Aniti Alman milliyetçiliginin temel tasiydi.
"os detalhes do acordo de troca celebrado entre a Coca-cola..." "e a VEB Drink Collective Combine Leipzig."
Coca Cola ile VEB İçecek Birliği Karteli Leipzig arasında yapılmış olan antlaşmanın detayları.
"Vergonhosamente, a imprensa capitalista censura a perda que o poderoso..." "grupo Coca-Cola sofreu contra a VEB Drink Collective Combine Leipzig..." " no processo de patente...
Kesinlikle, kapitalist basın, Coca Cola'nın VEB İçecek Birliği Karteli Leipzig karşısında patent prosedürü sebebiyle ezilmesini... ve utanmasını sansürlerdi.
- Como devem ter em Leipzig.
Muhtemelen Leipzig'te olduğu gibi.
Está em Leipzig, em prisão domiciliária.
Leipzig'te ev hapsinde.
Este é o Sr. Andrews e o Sr. Arm. Sr. Leipzig... Charlie, que tu conheces...
Bunlar Bay Andrews, Bay Ose, Bay Leipzig Charlie'yi tanıyorsunuz zaten.
Leipzig, maio de 1747.
Leipzig, Mayıs 1747
merece-se que dobremos a aposta.
Leipzig'den gelen bu ihtiyar iyi bir dersi hak ediyor.
requer-se ao professor de capela do Köthen, compositor da Corte Eleitoral da Saxônia, e chefe de coro do Sto. Tomam no Leipzig, na corte.
Majesteleri ; Anhalt-Köthen'in orkestra şefi, Lehistan Kraliyet'inin Saxonya ve kilise korosu bestecisi,
Volto para o Leipzig.
Leipzig'e dönüyorum.
Possivelmente deveria ajudar ao Sr. Bach a voltar para o Leipzig.
Bence Leipzig'e en kısa zamanda dönebilmesi için Bach'a yardım etmeliyiz.
Um enganador operou o Bach de cataratas deixando-o cego.
İngiliz bir sahtekar, Bach'ın kataraktını Leipzig'de ameliyat etti. Bu başarısız ameliyatta Bach kör oldu.
Está numa prisão de alta segurança perto de Leipzig. E é a prisão alemã com menos fugas.
Almanların kaçakları hapsettiği bir hapiste.
Quando chegar a Leipzig vá à Igreja de Sto. Agostinho. Um guia irá ao seu encontro..
St Augustin kilisesine vardığında seni bir görevli alacak.
- Sabem onde está agora? - Não sabemos muito por agora. Pensamos que deve estar a caminho de Leipzig.
- Nerede olduğunu biliyor musunuz?
- Não vou por Leipzig.
- Leipzig'de işim olmaz.
Vão construí-lo em Leipzig!
Leipzig'de yapıyorlar.
Pete, é a tua vez. Já falei tudo da última vez.
Tüm Leipzig polisinin senin peşinde olduğu yere kadar anlatmıştın.
Nós fomos até a parte em que toda a polícia de Leipzig estava à tua procura.
Benim sorunum Leipzig polisi değil sizin lanet olasıca haplarınız.
O meu problema não é a polícia de Leipzig, São os teus malditos comprimidos.
Yani polis dert değil. - Derdim sizinle.
Talvez acabe a dar aulas em Leipzig.
Leipzig'de artık ders vermeyebilirim.
Sim, eu dei aulas em Leipzig, no Fachschule für Technik.
Evet, Leipzig'te ders verdim. Fachschule für Technik.
Leipzig.
Leipzig...
Sente falta de Leipzig?
Leipzig'i özlüyor musun?
Vivo em Leipzig, cidade alemã, população : 700 mil habitantes.
Almanya'nın Leipzig şehrinde yaşıyorum. Nüfus : 0.7 milyon.
Em consequência disso, ofereço os meus serviços à Universidade de Leipzig.
Bunun sonucu olarak, ben, ııı...
Espero trabalhar com o Prof. Lindt, uma autoridade na matéria.
Hizmetlerimi Leipzig Üniversitesi'ne sunuyorum umarım Professor Gustav Lindt ile çalışabilirim, çünkü kendisi benim alanımda önemli bir isimdir.