Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Mamãs
Mamãs Çeviri Türkçe
191 parallel translation
E agora, papás e mamãs, acho que chegou a hora de sair daqui.
Ve şimdi, babalar ve anneler Sanırım ayrılma zamanı geldi çattı.
Matam tudo, papás, mamãs, os bebés inocentes...
Tümü öldü! Babalar, analar, en ufak bir yardımsız.
Deves ter tido um pesadelo. As mamãs não fazem isso.
Yapmazlar mı?
As mamãs não magoam os seus próprios filhos.
Yapmazlar mı?
Mas nesses casos são mamãs más, são umas mamãs fodidas.
Kim gibi? Kimin annesi gibi?
As mamãs não magoam os seus próprios filhos.
Beni dövdün, derimi çizdin.
Estas são as tuas "mamãs", a Tiki e a Maria.
Tamam. Bunlar senin mama-sanların, Tiki ve Maria.
E não brinques às mamãs comigo.
Bana masum anne rolü yapma.
Julgava que os arqueólogos eram homenzinhos excêntricos sempre à procura das mamãs.
Onları mumyalarını arayan komik, kısa adamlar sandım.
Por vezes, caindo de uma árvore e com a mão lavada em sangue, vós corríeis para mim, brincando às mamãs, e eu dizia com uma voz que me esforçava que fosse dura :
Ağaçtan düşüp, eliniz kan içinde koşardınız! Ben de anne rolünde, sert bir sesle söylenirdim size :
As vossas mamãs não vêm limpar-vos os rabos.
Anneniz burada altınızı silmek için olmayacak.
As vossas mamãs devem estar preocupadas.
Anneleriniz sizin için endişeleniyordur.
É só para papás e mamãs que se amam muito.
Bu sadece birbirini seven anneler ve babalar için.
Sou o Buzz, gosto das mamãs, e faço o elevador voar todas as manhãs.
Selam! Benim adım Buzz, oldum tuzla buz, Asansörden sorumluyum.
Hoje é o Dia daa Mamãs.
Bugün Anneler Günü.
Preferimos que estas raparigas façam o programa pré-mamãs.
Bu tip kızların annelik programını almasını tercih ediyoruz.
Mas o Kimboley quer que frequente o programa das pré-mamãs, para poder aprender a tomar conta do bebé.
Ama Kimboley annelik programına devam edip bebek bakımını öğrenmemi istiyor.
Mato recém-nascidos enquanto as mamãs assistem.
Ben ilk doğanı, annelerinin gözü önünde öldürürüm.
Deixa a mamã brincar de gente grande com as outras mamãs.
Annene diğer annelerle yetişkinlere uygun zaman geçirmesi için izin ver.
Mamãs, deitem-se de costas.
Anneler, sırtüstü uzanın.
Mamãs, inspirem um fôlego longo e purificador.
Pekala, anneler, derin ve temiz bir nefes alın.
"As minhas mamãs adoram-me."
"Annelerim Beni Seviyor."
Vou contar às tuas mamãs que o disseste, por isso, tenta.
Bak annelerin bunu söylediğini bana anlattı. Onun için neden denemiyorsun?
Comecem a lamber selos, meninas, para escrever às mamãs.
Pulları yalayın kızlar, Korben annenize mektup yazdıracak kadar yakışıklı.
Às mamãs e papás por aí que se queixaram à estação de rádio, tenho algo para vos dizer.
Radyo istasyonundan şikâyet eden anne babalar, sizin için söylemek istediğim bir şeyler var.
Vai haver outro bote para os papás, este é para as mamãs e para os filhos.
Başka bir sandal babaları alacak. Bu sandal anneler ve çocuklar için.
Há aí algumas mamãs jeitosas?
Çekici genç anneler var mı orada?
Estou a sentir-me um bocado O Tommy Tem Duas Mamãs.
Bilmiyorum... Küçük Tommy'nin iki annesi varmış gibi hissediyorum.
Os papás podem ser como as mamãs, sabia?
Babalar da anneler gibi olabilir, bunu biliyor muydun?
Devias dormir com mamãs da tua idade não terias de tingir o cabelo.
Kendi yaşındakilerle yatmalısın. O zaman saçını boyamana gerek kalmaz.
O Jake tem duas mamãs.
- Jake'in iki annesi var.
Na minha terra raptam as mamãs que se perdem no mercado. - Tens de a vigiar bem.
- Biliyor musun, benim geldiğim yerde... markette kaybolmuş anneleri çalarlar... bir gözün onda olsa iyi olur.
E em cada estrada, a cada quilómetro, só vejo mamãs e papás e putos à janela, mandando-me com o olhar sair da autoestradinha deles.
Ve her yolda, her milde mutlu anneler, babalar ve çocuklarını görürdüm. Bana "Yolumuzdan çekil ve cehenneme git!" Der gibi bakarlardı. Bu yüzden çalıştım.
A Rapsódia tem duas mamãs.
Rhapsody'nin iki annesi var.
Há mamãs Tigres E papás Tigres E Tigres do avesso
# Dişi Tiggerlar, Erkek Tiggerlar # # ve hiç tanımadıklarım #
Há mamãs Tigres E papás Tigres E Tigres angelicais
# Dişi Tiggerlar, Erkek Tiggerlar # # ve hiç tanımadıklarım # Hoo, hoo!
São as minhas amigas, a Connie, a Robin, das aulas de educação para mamãs.
Bunlar arkadaşlarım, Connie, Robin, Annem ve Ben sınıfından.
- Sou uma das mamãs. - Olá, mamã.
- Ben annelerden biriyim.
- Não, não... Um papá, duas mamãs.
- Baba bir tane, anne iki tane.
Clássicos como "Santa Claus Atira-se às Mamãs",
"Santa Claus Bu Gece Anneniz için geliyor." gibi klasikleri çalacağız. - İşte bu oğlum!
A tara das mamãs cuzudas?
"Koca Kıçlı Anne" ilgini mi çekti?
É a musica que as mamãs e os papás ouvem.
Baban ve annenin dinlediği bir müzik.
Muitos dos meus clientes são os vossos papás e mamãs.
Çoğunuzun annesi ve babası benim müşterim.
Fogo de garrafa, lança sapos, mamãs-choronas.
Kız kaçıran, kurbağa patlatan, torpil.
Tu perguntas a um tipo o que ele quer - - entre mamãs ou um peixe feio - - e vê o que ele te diz.
Adama ne istediğini soruyorsun.. göğüsler mi yoksa çirkin bir balık mı.. işte bu herşeyi cevabını veriyor.
Tu - - não olhes para as minha mamãs.
Sen.. sakın göğüslerimi dikizleme.
As mamãs têm razão, mas... desta vez, não.
Anneler haklı olabilir. Ama bu sefer değil.
Às vezes quando as mamãs e os papás discutem os filhos sentem-se mal.
Bazen.. ... anneler ve babalar tartışınca... -... çocuklar kötü hisseder.
Devias deixar-te da ficção e fazer o que as futuras mamãs fazem melhor que é confiar no seu instinto natural.
Bu kitabı karıştırmalısın diğer bütün annelerin yaptığı gibi, ve bu senin doğal içgüdülerine kalmış birşey.
As mamãs nunca fazem essas coisas.
Canımı yaktın.
- - mamãs!
- Göğüsler!