English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Marian

Marian Çeviri Türkçe

748 parallel translation
Boa comida, boa companhia e uma bela mulher. Não é, Lady Marian?
İyi yemek, iyi dostlar ve beni şımartacak güzel bir kadın.
Sir Robin, esta é Lady Marian Fitzwalter.
Sör Robin, bu Leydi Marian Fitzwalter.
Gisbourne ama tanto Marian que nem ousaria retorquir e este atrevido responde melhor que ela.
Aşığı Gisbourne, Marian'a karşı ağzını bile açamazken bu terbiyesiz adam sözünü hiç sakınmıyor.
Não vou escoltar Sir Guy e Lady Marian até Kenworth para guardar os impostos com minha vida?
Sör Guy ve Leydi Marian'la geri getirdiği vergi parasını kılıcımla ve canımla korumak için Kenworth Şatosu'na giden birliğe şahsen kumanda etmiyor muyum?
- Vinde.
- Gelin Leydi Marian.
- Mas e a Lady Marian...
- Ama Leydi Marian.
Com Lady Marian e em desvantagem numérica.
Yanımızda Leydi Marian vardı ve Locksley'nin adamları fazlaydı.
Não será o único isco, se Lady Marian entregar a seta.
Oku kendi elleriyle verecek olan Leydi Marian tek yem değil.
Lady Marian?
Leydi Marian?
Das gentis mãos de Lady Marian Fitzwalter, receberás a recompensa.
Leydi Marian Fitzwalter'ın zarif elinden ödülünü alacaksın.
Lady Marian.
Leydi Marian.
- Marian, vindes comigo?
- Marian, benimle gelir misin?
Ora, minha querida Lady Marian.
Yapmayın, sevgili Leydi Marian.
Escoltai Lady Marian ao Salão.
Leydi Marian'ı Büyük Salon'a götürün.
Não só se deu com o rebelde saxão culpado de crimes, roubo, assassínio, rapto e traição... Não vos envergonhais, Lady Marian?
Haydutluk, hırsızlık, cinayet ve ağır ihanetten suçlu bulunan bu Sakson asiyle işbirliği etmekle kalmamış kendi halkı Normanlara da ihanet etmiştir.
- Lady Marian.
- Leydi Marian.
A minha primeira ordem, Senhor Conde, é que tomeis em casamento a mão de Lady Marian.
Sana ilk emrim, kontum Leydi Marian'ı eşin olarak alman.
Viva Lady Marian!
Çok yaşa Leydi Marian!
Nós saímo-nos bem, não é, Marian?
Biz idare ediyoruz değil mi, Marian?
- Que se passa, Marian?
- Ne oldu, Marian?
Marian, há dois anos que luto contra aquele tronco.
Marian, bu kütükle bir buçuk yıldır uğraşıyordum.
- Marian, estás bonita que chegue, vamos!
- Marian, güzelsin hadi gel.
- Olá, Marian!
- Merhaba Marian!
- Adeus, Marian!
- Hoşçakal, Marian!
Vamos fazer uma grande celebração, não é, Marian?
Büyük bir eğlence yapalım olmaz mı, Marian?
Nem para si, Marian.
Senin için de Marian.
Está bem assim, Marian. Está óptimo.
Bu kadar yeter Marian, iyi.
Marian!
- Marian!
- Marian, cercaram-me aqui fora.
- Marion beni dışarı hapsettiler.
Marian, arranja-te.
Marian, hazırlan.
- Marian, tenho que ir.
- Marian, ben gidiyorum.
Não posso dizer ao Joe o que deve fazer, Marian.
Neyin doğru olduğunu Joe'ya söyleyemem, Marian.
Não adianta discutir, Marian.
Tartışmak anlamsız, Marian.
Marian...
Marian...
Marian, não digas isso!
Marian, böyle konuşma!
Aqui, Marian.
Al, Marian.
Por si, Marian... e Joe e pelo pequeno Joe.
Senin için, Marian ve Joe ve küçük Joe.
Nunca, é muito tempo, Marian.
Bir daha çok uzun bir zaman, Marian.
O Dave e a Marian saem na próxima semana.
Dave ve Marian gelecek hafta yola çıkıyorlar.
Tira a Marian da tua cabeça.
Marian'i başından at.
Deixa a Marian fora disto.
Marian'ı buna karıştırma.
Como daquela vez em que mandaste entregar duas orquídeas à Marian, duas, lembras-te, todos os dias.
Tıpkı Marian'a iki orkide yolladığın zamanki gibi, iki, dikkatini çekerim, hem de her gün.
Eu disse para deixares a Marian fora disto.
Sana Marian'i buna karıştırma dedim.
Marian?
Marian mı?
Marian, avise o chef, pode ser?
Marian, şefe söyle, olur mu?
Marian, sobre quarta-feira, andei a pensar.
Marian, Çarşamba günü konusunda, düşünüyordum da.
- Por favor, trate-me por Marian.
- Lütfen, bana Marian de.
- Marian.
- Marian.
O meu nome é Marian Stevens.
Benim adım Marian Stevens.
Marian. "
Marian. "
Marian e Stanton.
Marian ve Stanton.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]