English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Mille

Mille Çeviri Türkçe

132 parallel translation
"Até mesmo o De Mille não podia ver nada do lado errado!" Por isso...
"Yanlış taraftan bakınca De Mille bile birşey göremez!"..
Mil liras.
Bin liret. Mille lire.
Uma, duas, três, quatro mil.
Bir, iki, üç, dört mille.
De marcha ré nesta chaleira até lá, e desembeste a 30 milhas por hora.
Şu eski şurubu için ve onu saatte 30 mille uçurun.
QUEM vir O filme - realizado POR CEClL B. DE mille -
CECIL B. DE MILLE'İN YÖNETTİĞİ - BU FİLMİ İZLEYENLER -
Millie Jones. A filha de um dos colonos.
- Mille Jones, bir göçmenin kızı.
Inspector-Pricipal Méloutis...
Şef müfettiş Méloutis... Antoine Pierre Mille.
Antoine Pierre Mille. Larga a navalha.
Usturayı bırak.
Estarei a 30 km por hora antes que ele tenha qualquer hipótese.
O ilk fırsatını yakalayana kadar saatte 20 mille gideceğim.
Cecil B. DeMille.
Cecil B De Mille.
Devo ter morto mais homens que o Cecil B. De Mille.
Kovboy filmi yönetmenlerinden daha fazla adam öldürmüşümdür.
Mantém a velocidade nos 140.
Sen sürekli 90 mille git.
Vamos mesmo a 175?
Gerçekten 110 mille mi gidiyoruz?
Vamos a 175!
110 mille gidiyoruz!
Sabia que ia a 150 km / h? - Eu ia a 150?
Farkındaysan saatte 96 mille gidiyordun?
- Pode crer.
- 96 mille mi? - Evet, evet, 96 mille.
É um pouco difícil recuperar uma relação a 170 Km / h.
Tekrar 110 mille gitmeye alışmak biraz zor.
A 65Km por hora.
Hem de saatte 40 mille.
Bem, então porque vais a 24 km / h numa zona de 40?
Pekala, öyleyse niçin saatte 25 mil hızla sürebileceğin yerde 15 mille gidiyorsun?
Gino, grazie. Mille grazie.
Gino, çok teşekkür ederim.
Não... Mil perdões.
Mille pardons, ( Binlerce kez özür dilerim ), Madame.
"As 7 : 30., um comboio expresso a viajar a 60 milhas por hora... deixa Santa Fé em direcção a Phoenix, a 520 milhas de distância."
"Saat 7.30'da bir ekspres tren saatte 60 mille yol almaktadır... Santa Fe'den, 520 mil uzaktaki Phoenix'e gitmektedir."
" Ao mesmo tempo outro comboio que viaja a 30 milhas por hora... carregando 40 passageiros deixa Phoenix em direcção a Santa Fé.
" Aynı anda, bir diğer tren saatte 30 mille seyrediyor..... ve Phoenix'ten Santa Fe'ye doğru yolculuk yapan 40 yolcu taşıyor.
Mille grazie.
Binlerce teşekküler.
Não tem que me tratar por Tia Millie. A não ser que queira.
Eğer istemiyorsan bana Mille Yenge demen gerekmez.
um filme? nunca mais vi filmes desde que o De Mille morreu.
DeMille öldüğünden beri filmlerden hoşlanmıyorum.
Frank Capra, Cecil B. De Mille ou Alfred Hitchcock criaram um nicho próprio ao serem inexcedíveis em certo tipo de histórias, e serem identificados por isso.
Her yönetmenin ayakta kalmak ve yaratıcı süreçte ustalaşmak için geliştirmek zorunda olduğu bir stratejisi vardı.
De Mille até usou a cor de dois inter-negativos de Technicolor. Contudo, as peças grandiosas eram sempre subordinadas ao enredo.
Griffith'in kederli kahramanları filmin kalbi ve ruhu olurlar.
De Mille sabia que o espetáculo só por si, nunca faria um grande filme.
Onlar aracılığıyla en dokunaklı yakın çekimlerini yapar.
De Mille pensava poder traduzir as palavras da Bíblia por meio do cinema - literalmente.
İlk unutulmaz eseri temel bir inancı ilham almıştı.
De Mille refez os Dez Mandamentos, que vi inúmeras vezes! Olha para além.
Her detayın eşit şekilde net görülmesinde ısrarcı davranmıştı.
Estas são palavras de Ramakrishna, que De Mille citava, para definir a sua fé.
... rüzgârın çığlıklarıyla dolu karanlık korkunun prangalarıyla zihnini köle etmiştir.
Cecil B. De Mille, D. W. Griffith, Frank Borzage, King Vidor, eram maestros.
Tanrı eşsiz bir alevdir ama alev her insana farklı renklerde görünür.
Não o devo fazer. Podia incomodar a mãe e a Ruth ou acordar o Danny! Com o antigo sistema da Technicolor, o que De Mille usou nos Dez Mandamentos, o azul não podia ser reproduzido.
Bir dizi karanlık görüntüler ve acımasız ifadelerle seyircilerini muhteşem bir sahneden mahrum ederek şok etmeyi, kandırmayı hatta sinir etmeyi çok severdi.
É ele, sem dúvida. Intitula-se "Larry De Mille".
Kendisine Larry De Mille diyor.
Já chega de grande plano, "Mr De Mille"!
Yeteri kadar yakın çekim yaptık, Bay De Mille!
Então, Norm, não ias pescar em Mille Lacs?
Hey Norm, balık için Mille Lacs'e gittiğini sanıyordum.
- A367 km / h, 71 minutos.
Saatte 228 mille, 71 dakika.
Cecil B. De Mille, em "O Maior Espetáculo da Terra"... precisava de um elefante.
Dünyadaki En Büyük Gösteri'de bir file ihtiyaç duydu.
De Mille queria o elefante pra refazer uma cena.
De Mille, tamam mı? Yeniden film çekmek için bir fil gerekti.
Um novo carro construído pela minha fábrica atinge os 100 Km / h.
3 puan. Şirketim tarafından üretilen yeni bir araba saatte 60 mille gidiyor, arka diferansiyeller kilitleniyor.
Está tudo aqui. Aterragem na água, 965 km / h.
Hepsi burada var ; acil suya iniş, saatte 600 mille.
Está a 106 milhas do terminal, a 70 milhas por hora.
Terminalden 106 mil uzaklıkta, saatte 70 mille ilerliyor.
O papá veio desde L.A. a cem à hora.
Babam L.A.'dan buraya saatte 100 mille geldi.
Eram quatro horas da manhâ, na véspera de Natal e eu a perseguir um miúdo numa pista de corridas a 190.
Öğleden sonra dörtte, Noel arifesinde serserinin tekini bir yarış pistinde 190 mille takip ediyorduk.
Muito obrigado.
Grazie mille.
Tal como Griffith, Cecil B. De Mille gostava de pintar em grandes telas.
İstediği gibi bir devirden diğer devre geçerek,.. ... tek bir fikri öne çıkaracak şekilde sahneleri enfes bir ahenkle birleştirmişti.
De Mille queria que todos os detalhes fossem vistos com igual clareza :
DeMille'in Mısır'dan çıkışı ustaca sahnelemesine bir bakın.
Foi uma inspiração de última hora da parte de De Mille, que encabeçou o seu exército de figurantes até à água e lhes ensinou a apanhar as algas.
Merak uyandırma duygusuna.
Eu nunca vi os filmes mudos de De Mille, claro.
DeMille, yeni çıkmış çift bantlı teknikolor tekniğini bile kullanmıştı.
De Mille apresentava fantasias tão suntuosas, que, quem viu os seus filmes em criança, ficou preso para a vida.
DeMille'in son dakika keşfiydi bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]