Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Minivan
Minivan Çeviri Türkçe
227 parallel translation
Claro que eu ainda conduzia aquele Cadillac que ganhei de ti, verdade?
Hatta o zamanlar senden kazandığım minivanı kullanıyordum, öyle değil mi?
É o Cadillac monovolume.
Cadillac minivan.
- Deus!
Ve bir minivan alacağız.
Queres comprar um monovolume?
Neden? Minivan mı almak istiyorsun?
Monovolume.
Minivan.
Vamos mesmo ter um monovolume?
Sence... bir minivan alıyor muyuz?
Queres um monovolume?
Bir minivan istiyor musun?
Definitivamente quero um monovolume. Especialmente se ela tiver os teus olhos.
Kesinlikle bir minivan istiyorum... hele ki senin gözlerini alırsa.
Conduz um carro recente, provavelmente uma carrinha ou um SUV.
Eski model bir araba kullanıyor, muhtemelen bir minivan... ya da bir jeep. ( suv )
- Está contente com o seu monovolume?
Minivanı beğendin mi?
Está contente com o seu monovolume?
Minivanı beğendin mi?
As pessoas não tiravam os olhos do meu monovolume.
- Yakalanmayacağız. - Yakalanacağız, biliyorum. Minivanımı izliyorlardı.
- Se voltas a tocar no meu monovolume, vais-te arrepender a sério, mano!
Eğer minivanıma bir daha dokunursan çok pişman olursun kardeşim!
Sr. Monovolume de Merda!
Bay Minivan!
Ele vai abalroar o meu monovolume!
Minivanıma çarpacak!
Eu compro-te outro monovolume e já podes ser a Mamã Futebol!
Sana yeni bir minivan alacağım. O zaman "maççı" anne olabilirsin.
Três cartões de crédito, os pagamentos do monovolume e o imposto sucessório acrescidos da sua reforma privada... Ficam com qualquer coisa como... 14.223 dólares.
Evin değeri 100.000 dolar azaldı, 3 kredi kartı minivan ödemeleri, gelir vergisi ve ayrıca kişisel emeklilik hesabı üzerinden tahakkuk ettirilen eyalet vergileri çıkınca size kalan... 14.223 dolar.
Eu não posso usar uma minivan. Eu preciso de um carro barato. - Ha ha.
Ucuz bir arabaya ihtiyacım var.
E perdeu a virgindade com Karen Shaw no banco de trás da minivan?
Ve bekaretini Karen Shaw'la bir kamyonetin arkasında kaybetmiştin.
Não era uma minivan. Era uma tração dupla.
- Kamyonet değildi, bir dört çekerdi.
Uma minivan!
Vay minivan!
Minivan chegando.
Minibüs geliyor.
Rápido! Para a minivan da mãe!
Çabuk, annemin minivanına.
Bicicleta versus carrinha.
Minivan bisiklete çarpmış.
Vou arrombar esta carrinha e pô-la em ponto morto.
Şu minivanın kapısını açıp boşa alacağım.
Sabia que tinhamos de trocar de carro, mas não pensava numa carrinha velha.
Bak, araba değiştirmemiz gerektiğini biliyordum ama bir minivan'le gideceğimizi bilmiyordum.
Podes pedir a minivan sempre que quiseres.
Ne zaman istersen benimkini alabilirsin.
- É a minivan, Fred.
- Bu bir minivan Fred.
Por que não guias a minivan?
- Niye minibüsü kullanmıyorsun?
Mas não dá para dirigir uma minivan.
- Minibüs kesinlikle almam.
É uma minivan.
- Bu bir minivan.
Numa minivan, não.
Minivan ile mi? Hayır.
Você tem uma minivan vermelha.
Önde duran kırmızı minivan sizindir.
Ei.., posso dirigir uma minivan, é pequena, mas não é amarela.
Bak, bir minivan kullanıyor olabilirim, evet, küçük ama en azından sarı değil
Esta é a carrinha da Lydia Johnson.
İşte Lydia Johnson'ın minivanı.
Sabe, um ou dois deles têm carrinhas suficientemente grandes para levar essas malas.
Ama bir ya da ikisinin o çantaları taşıyabilecek büyüklükte minivanı var.
Sim, preciso de uma carrinha no Agramonte.
Agramonte'ye minivan istiyorum.
Uma carrinha no Agramonte.
Agramonte'ye minivan.
Bela carrinha.
Minivanın güzelmiş.
A carrinha do taxista parecia abandonada.
Taksicinin minivanı terk edilmiş görünüyordu.
Ninguém acreditará, se tirar a heroína que tenho no bolso e a puser no porta-luvas da carrinha que tens ali.
Cebimdeki eroin paketini, minivanının torpido gözüne koyarsam, kimse sana inanmaz.
- Meu, aquilo é um monovolume.
- Bu bir minivan.
- OK. E isto é um monovolume.
- Bu da bir minivan.
Negros não conduzem monovolumes, Frank.
Siyah erkekler minivan kullanmazlar, Frank.
Leva a carrinha.
Minivanı al.
A carrinha está a fugir, mandem a Polícia atrás deles.
Minivan kaçıyor Ardından bir polis gönder
Não vou ser daquelas mulheres com os miúdos a reboque numa carrinha.
Sana birşey söyliyeceğim. Etraftaki Minivan'ın içine çocuklarını sürükleyen o annelerden birisi olmayacağım.
Céus, um monovolume!
Aman Tanrım bir minivan.
Ele está na carrinha, na garagem nas traseiras do 2249 da Rua Polk.
2249 Polk Sokağı'ndaki otoparkta, bir minivanın içinde.
É a carrinha verde.
- Yeşil minivan.
Um monovolume!
Vay minivan!