Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Mm
Mm Çeviri Türkçe
5,497 parallel translation
Pequeno hematoma subdural, de mais ou menos 6 mm, sem alteração da linha média.
6 milimetre büyüklüğünde küçük bir sert zar altı hematom, beyin hasarı yok.
8.5 de CR, mais três desportos, mal sobrava tempo para comer.
3.8 not ortalaması ve üç okul takımı,... yemek için zaman çok azdı. Mm-hmm.
Leva balas de 9 mm.
9 mm'lik mermi alıyor.
- Então, resumindo, fui preso por adulterar a cena do crime.
Yani, uzun lafın kısası, ben gözaltına almak bir olay ile tahrifat için. Mm-hmm.
Tire-o da reunião.
Mm-hmm.
Um pouco enjoado.
Mm. Biraz midem bulanıyor.
Como é que ela estava?
Mm-hmm. Nasıl o ses?
Claire, dá-me um segundo?
Claire, bana bir saniye verecek? Mm-hmm. Teşekkürler.
Esta aqui conseguiu uma boa imagem de um dos atiradores.
Mm. Bu, uh... Bu kişinin var atıcılar birinde oldukça iyi bir atış.
Vou falar com um dos meus informadores.
Mm-hmm. Benim muhbir biri vuracak.
É isso que gosto de ouvir.
Duymak gibi şeydir. Mm.
Basicamente, é sobre respeito.
- sadece saygıya dayanır. - Mm.
Aquele chá raro do Ceilão que lhe demos no seu aniversário.
Bu nadir Seylan çayı biz doğum günü için aldım. Mm.
Pois isto é tudo sobre respeito.
Mm. Evet, saygı yaklaşık tüm çünkü.
- Isto é um desastre. - Mm-hmm. Ele não a tem visto desde que ela terminou o noivado.
Tom, nişanı iptal ettiğinden beri onu görmemişti.
- Mm-hmm. - Estou a pensar em fazer algumas grandes mudanças na minha vida hoje á noite, meninas.
Bu gece hayatımda büyük değişiklikler yapmayı düşünüyorum hanımlar.
- Mm-hmm. - Esta é uma batalha que o tommy não pode ganh ) ar agora. - Mnh-mnh.
Bu bir savaş ve Tommy bunu şu an asla kazanamaz.
- Mm-hmm. ( Jessica ) Pervertidos vem em diferentes tipos.
Bir kaç tip tuhaf adam vardır.
- Mm-hmm. Manténs contacto visual com qualquer homem por 4 segundos, e até os mais burros vão vir.
Bir erkekle göz temasına gir ve dört saniye doğruca bak.
- Mm. Yeah.
- Aynen.
Mm. ou podes dar um movimento sugestivo com a boca, tipo...
Ya da müstehcen bir ağız hareketi yapabilirsin.
- Mm-hmm. - Yeah. Não somos malucas.
Evet biz deli değiliz.
- Voçês fazem nos malucas. - Mm.
Siz bizi deli ediyorsunuz.
- Espero que o estejas a usar. - Mm.
- Umarım bunu kullanırsın.
Não, acho que serve para tirar a casca da manga.
Mm, Hayır, Sanırım içinde, mango gibi birşey var.
Callie, tens de perceber que... A primeira vez que te segurei, senti que eras minha.
Callie seni elime ilk aldığımda benim kızımmışsın gibi hissettiğimi anlamalısın.
Foi com a minha melhor amiga.
Benim en iyi arkadaşımmış.
Parecia que a decisão era só minha.
- Sanki hepsi benim kararımmış gibi söyledin.
A tomar analgésicos como se fossem MMs.
O gece ağrıkesicileri MM çikolataları gibi ağzına atmıştın.
Entramos em 5 minutos.
- 5 dakikanız kaldı. - Mm-hmm.
Bom.
Güzel. Mm-hmm.
Então, B613.
- Gelelim B613'e. - Mm.
- Jake. - Isso mesmo.
- Mm-hmm.
Houve o Jesse.
Pekala hımm, Jesse vardı.
Eu nunca te ia trair.
Mm. Sana asla sırtımı dönmedim.
- Sim? - Mm-hmm.
Öyle mi?
O que vão escolher?
- Hangisini seçecekler? - Hımm...
Deixa-me pensar.
Hımm. Bir düşüneyim.
O que foi?
Mm. - Ne?
Há um ditado que diz :
- Mm. Bir atasözü var.
Traga o injetor de 5 mm.
Bana beş milimetrelik enjektörü getirin sadece.
Queres mais batido?
Mm-hmm. Biraz daha içecek ister misin?
Os dois melhores amigos do mundo entram no bar e queriam sair connosco!
-... bizimle takılmak istiyorlar. - Mm-hmm.
Mas depois vi que era muito real.
Mm-hmm.
Consegui uma segunda hipótese.
Mm-hmm.
- Whoa! Whoa. - [Risos] Mm.
Dur bakalım, sen bu çocuktan harbiden hoşlanmış gibisin.
Leo.
- Mm-hmm.
- Isso?
Mm-hmm.
Isso é...
Mm.
Não sei.
Mm, bilmiyorum.
- Sim.
Mm-hmm.