English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Mores

Mores Çeviri Türkçe

66 parallel translation
Oh, Tempora, oh, Moraes, oh, Baco!
O Tempora! O Mores! O Bacchus!
Se pensas que saio daqui às 3 : 30 para te levar onde quer que mores, estás doida.
Gecenin 3'ünde buradan çıkıp,... her ne cehennemdeyse seni evine bırakacağımı sanıyorsan, delisin.
E tomara que mores com a gente para sempre!
Umarım asla ama asla o okula giremezsin!
Por outro lado... Como se costuma dizer, O tempora, O mores.
Ama diğer taraftan dedikleri gibi :
Talvez não seja a voz da Diane Selwyn mas de alguém com quem mores,
Belki de ses Diane Selwyn'in değildir. Belki ev arkadaşındır.
Desde que eu tenha os meus s'mores.
Mangalımı tüttürene kadar.
Está rapariga vai descansar, fazer s'mores e relaxar.
Bu kız biraz mangal yakıp keyfine bakacak.
- Pai, podemos fazer s'mores?
- Baba, krep yapalım mı?
- S'mores?
- Krep mi?
- Sim, s'mores.
- Evet, krep.
É pena que já não mores aqui ao lado.
Artık yan kapıda yaşamıyor olman çok kötü. Evet.
Amanhã, asso-te uns marshmallows.
Yarın sabah sana s'mores yaparım.
Estou sempre a ganzar-me e com "S'mores".
Kafan iyi oluyor. Kafamın iyi olmasını seviyorum.
Vamos fazer s'mores.
Kamp ateşi yiyecekleri.
- Quem teve a ideia de comer "s'mores"?
- Bunları yemek kimin fikriydi?
- Não suporto "s'mores".
Bu çikolatalı sandviçlere hiç tahammülüm yok.
E, caramba, Mores, ainda por cima.
Ve de Mores içiyorsun üstelik.
Talvez mais tarde façamos uma fogueira para cantar o "Kumbaya"?
Belki sonra s'mores pişirip birlikte kumbayayı söyleriz.
Vamos fazer alguns s'mores usando chocolate branco.
Beyaz çikolatayla kamp ateşinde sandviç yapacağız.
- Drillbit, podíamos fazer s'mores!
- Hey Matkap, çikolatalı gofret alalım!
Disseram-me que mores-te com ela
Sanıyordum sen de öldün onunla
Devíamos estar na fogueira.
Daha s'mores pişireceğiz.
Odeio que mores aqui, ficas isolada demais.
Burada oturmandan nefret ediyorum, çok uzakta kalıyorsun.
Ficava aí acampado. Uns smores.
Orada kamp kurarım ve S'mores yerim.
Alguém quer "s'mores"?
Kamp turtası isteyen var mı?
Não quero que mores comigo.
Hayır. Birlikte yaşamak istemiyorum.
- Não quero que mores comigo.
Ben birlikte yaşamak istemiyorum.
A sério, podemos fazer s'mores aqui.
Gerçekten daha fazlasını yapabiliriz
S'mores.
Şekerleme.
É uma receita para s'mores vegan.
Bir vegan tatlı tarifi.
Temos s'mores, soda pot, caramel pot corn.
Smore var, soda otu var karamel ot patlağı var.
Mickey, porque não roubas da vizinhança em que não mores?
Mickey, başka mahallelerde hırsızlık yapsana?
Podemos fazer s'mores juntos.
Birlikte daha çabuk kazarız.
E uso uma barra de ração-D e 2 biscoitos de sobrevivência para fazer s'mores numa lareira dentro da tua cavidade peitoral.
Sonra göğsünde açılan fişek deliğinde kumanyayı ısıtırım ve iki acil durum krakeri arasına koyup bir Halley yaparım.
Fazemos s'mores, uma fogueira...
S'more, kamp ateşi.
Uma máquina para fazer s'mores?
Marketten alınmış tatlı malzemesi!
Conversámos sobre acampar, a adolescência e s'mores.
Kamp yapmak, büyümek ve Püskevit hakkında konuştuk.
- S'mores.
- S'mores tatlısı.
Não acredito que mores aqui.
Yaşadığın yerin burası olduğuna inanamıyorum.
São para ser usados apenas como isco para marsupiais ou para celebrar a vitória dos humanos sobreviventes contra os extraterrestres mutantes com s'mores, está bem?
Onlar sadece sıçan tuzağı yapmak ya da hayatta kalanların, mutant uzaylılara karşı kazandığı zaferi kutlamak için kullanılabilirler, tamam mı?
S'mores. S'mores, s'mores, s'mores, s'mores.
Kremalı bisküvi, kremalı bisküvi, kremalı bisküvi, kremalı bisküvi.
Não sabes fazer s'mores?
Kremalı bisküvi nasıl yapılır bilmiyor musun?
Vá lá, estou desejoso de comer s'mores.
Kremalı bisküvi için ölüyorum.
Acredita. A tua namorada irá visitar-te onde quer que mores.
İnanın bana, kız arkadaşınız nerede yaşarsanız yaşayın sizi ziyarete gelecektir.
Vamos fazer s'mores? Não.
- Marshmallow mu kızartacağız?
Odeio que mores naquele casarão com a tua família, e eu e a mãe estejamos presos naquele barracão.
O büyük evde yaşadığın için nefret ediyordum senden. Yeni ailenle. Ben annemle o eski eve tıkılıp kalmıştım.
"Tenho um celeiro cheio de feno, " um fogo com alguns s'mores,
" Ahırım esrar dolu, biraz yaksana şunu.
- Diverte-te a comer doces.
- S'mores ile sana iyi eğlenceler.
- "S'mores"!
Bence... - Biraz daha!
Algum de vocês trouxe s'mores?
Şekerleme getiren var mı?
- Eu quero doces!
- Daha fazla s'mores istiyorum!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]