English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Mës

Mës Çeviri Türkçe

313 parallel translation
Fez este relatório sobre Mr. Maryk um mës antes de ele o substituir.
Görevden alınmadan bir ay önce Maryk hakkında bu raporu tuttunuz.
Conhecemo-nos há um mës.
Birbirimizi bir aydır tanıyoruz.
Diz que a conhece há cerca de um mës?
Demek onu bir aydır tanıyorsun.
Na vida, tens uma realização e a tua vida muda um mës e tal depois.
Gerçek hayatta önce idrak ediyorsun, hayatınsa birkaç ay sonra değişiyor.
Então tenho de esperar um mës?
Yani bir ay beklemem yeterli mi?
Mes se dizes que não devemos continuar, desiste, pois não continuemos.
Ama daha ileri gitmenin bir yararı olmayacağını söylüyorsan, öyle olsun.
Mes amis, deviam comer uma refeição assim.
Dostlarım, bunu bir denemelisiniz.
PREÇOS RAZOÁVEIS Por SEMANA OU MÊS
MAKUL FİYATLAR - HAFTALIK YA DA AYLIK
Para pagar as minhas dividas, terei de estar um mes sem comer.
Borçlarımı ödemek için, bir ay birşey yememem lazım.
- $ 25 por mes e por homem.
- Aylik adam baºi 25 dolar.
UM MÊS DEPOIS
"1 Ay Sonra"...
A TERCEIRA EM CERCA DE UM MÊS!
Bir ayda üçüncü kez oldu!
Bem, meus filhos, você estão como eu, à deriva por Berlim.
Mes enfants, Siz de benim gibisiniz.
TERCEIRO MÊS DE VIOLÊNCIA ENTRE BANDIDOS
"Çete savaşlarının üçüncü ayı"
Senti um vazio cheio há um més, mas foi algo que comi.
Bir ay önce, içi dolu bir boşluk hissediyordum ama yediğim bir şeyden dolayıydı.
Quando o homem-cavalo vermelho entrou no Golden Horde mes passado eles voltaram com seus rabos entre as pernas.
Red Horsemen'lar geçen ay Golden Horde'lara gittiklerinde Kuyruklarını bacaklarının arasına alarak geri dönmüşlerdi.
"Temos de mostrar ganho ate ao fim do mes que vem... ou o Estudio sera tomado por COME e ENGOLE!"
BÜYÜK FİLM STÜDYOSU, GELECEK AYIN SONUN KADAR KARA GEÇMEZSE, ENGULF VE DEVOUR TARAFINDAN SATIN ALINACAK.
UM MÊS DEPOIS
Bir ay sonra...
Escuta-mes, Joe?
# Beni duyuyor musun, Joe?
UM MÊS DEPOIS
BİR AY SONRA
Eu vi-a na televisão. Eu estava num bar simpático mergulhado nos mes pensamentos.
Orada iyi bir barda oturuyordum ve düşünceye dalmıştım.
UM MÊS depois
BİR AY SONRA
Um ponto de encontro, mes amis.
Bir randevumuz var.
Estamos com azar, mes amis.
Korkarım kötü şans dostum.
Malditos os mes'botões!
Vay canına!
"BOCA do MÊS"
"Ayın Ağzı"
Mas, meus amigos, há mais para além disso.
Fakat, mes amis, ( arkadaşlarım ), hepsi o kadar değil.
Porque eu estava na presença de um homem com uma visão regular e com óculos muito graduados.
Çünkü, mes amis, ( arkadaşlarım ), gözleri bozuk olmadığı halde, şişedibi gözlük takan bir adamla karşı karşıyaydım.
Senhoras e senhores, querem que vos esclareça?
Mes dames et messieurs, ( Bayanlar ve baylar ) sizi aydınlatayım mı?
Au revoir, minhas senhoras.
Au revoir, mes dames. ( Görüşmek üzere, hanımefendiler. )
Mes dames et messieurs, boa noite!
Bayanlar ve baylar, herkese iyi akşamlar.
E ali, mes amis, ficou a carta, até ter sido encontrada por Poirot.
Dostlarım, Poirot onları bulana kadar orada kaldılar.
Mes dames et Monsieurs, boa tarde.
Bayanlar ve baylar, iyi günler diliyorum.
Temos de ter muito cuidado.
Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, ( arkadaşlarım, )
EMPREGADO DO MÊS.
AYIN İŞÇİSİ
Mas cuidado, mes amis, porque ao fazê-lo, com ou sem a vossa ajuda, vou desvendar o mistério da sua morte.
Ama dikkatli olun çünkü yardımınız olsun ya da olmasın, ölümündeki gizemi açığa çıkaracağım.
Mademoiselles...
Mes demoiselles...
O dinheiro de um mes de vendas!
Bir aylık para ha!
- Tem o suficiente para este mes.
- Bu ay için yeter sana.
Estou a falar de mortes, mes amis ( meus amigos ).
Evet cinayetten bahsediyorum, mes amis.
Quando o relógio bater a meia noite, Quando ele chegar, Quando a polícia a cavalo vier levar-nos para longe, sim, mes amis ( meus amigos ), é a história.
Saat onikiyi vurunca, halk kralını selamladığında, atlı polisler bizi kovalamaya başladığında..
Começa amanhã, mes amis ( meus amigos ), e eu, e eu quero algo saboroso.
Büyük Perhiz yarın başlıyor, mes amis, ve ben, caymak için lezzetli bir şeyler istiyorum.
Mes eu deparei-me com um mundo... que era um mundo de cães. Porcaria de cães!
Köpek sürülerinin dünyası!
Alem disso, é só por um mes.
Bu sadece 1 ay...
Num mes terei vivido uma vida.
Bu bir ayı sanki bütün bir ömürmüş gibi hatırlayacağım.
Por favor Babuji, dê-ma um mes.
Lütfen baba, bana sadece 1 ay ver.
Durante um mes, eu quis ser feliz o quanto eu pude. Depois tive que voltar... e vou voltar ao meu país, para passar o resto da minha vida com um estranho.
Sadece 1 ay içinde, olabileceğim kadar mutlu olmayı istedim, geri döndüğümde... ülkeme gidip, bütün hayatımı yabancı biriyle geçirecektim.
Não tenho estado aqui por um mes.
Bir aydır evimde değilim ben.
é aquela época do mes.
Bozuk bir kablo yüzünden olmalı.
UM MÊS DEPOIS ONTÁRIO, CANADÁ
Bir Ay Sonra Ontario, Kanada
Os últimos esforços literários do Grupo Racista do Mes.
Alın bakalım. "Ayın Öfke Grubu" kulübü araştırmasından gelenler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]