Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Mõn
Mõn Çeviri Türkçe
950 parallel translation
Mon Dieu.
Aman tanrım.
É a sua vez, mon capitaine.
Sizin sıranız, Kaptanım.
Mon capitaine, que rico par seríamos.
Kaptanım, ne güzel bir çift olurduk biz.
- Mon capitaine.
- Kaptan.
Mais oui, até navegava de acordo com as de um convento... para o ter como meu sócio, mon capitaine.
Elbette, senin şu kız işi kanunların çerçevesinde denize açılacağız. Eğer seni ortak olarak kabul etmişsem, kaptanım.
Qual é a primeira ordem, mon capitaine sócio?
İlk emriniz nedir, ortağım kaptanım?
- Sim, mon commandant.
Emredersin komutanım!
Vou pensar nisso. - Meu capitão.
- Au revoir, mon capitaine.
Avez-vous bien travaillé aujourd'hui, mon chéri?
Bugün dersine çalıştın mı tatlım?
Mon estomac me fait si mal.
Karnım çok fena ağrıyor.
Brilhante, meu comandante!
- Muhteşem, mon Commandant.
Muito bem dito, meu comandante.
Çok iyi laftı, mon Commandant.
Sim, meu capitão.
Oui, mon capitaine.
Indefesos, sem mastro, nem vela, e... comandante dou-lhe a minha palavra de honra... que tudo isto aconteceu três semanas antes de vocês nos avistarem.
Bîçareydik. Yelkensiz, direksiz. Mon commandant, şerefim üstüne yemin ederim ki bütün bu olanlar siz bizi görmeden üç hafta önce oldu.
Tem toda a razão, meu comandante. O homem é insuportável.
Kesinlikle haklısınız mon commandant.
Como já deve ter descoberto, meu capitão, eu sou um homem inteligente.
Sizin de çoktan fark etmiş olabileceğiniz gibi, mon capitaine ben çok akıllı ve hassas bir adamım.
Meu capitão.
- Mon capitaine?
Foi um prazer, meu comandante.
- Bizim için zevkti mon commandant.
Boa noite meu capitão.
Bonjour, mon capitaine!
Está a exagerar, meu capitão.
Abartıyorsunuz mon capitaine!
Viva, meu capitão.
Selam mon capitaine!
Eles vêem aí, meu capitão.
Geliyorlar mon capitaine!
- Bom dia, mon Capitaine.
- Günaydın kaptanım.
- Certo, mon Capitaine.
- Peki kaptanım.
Mon frère a une gentille petite amie.
Mon frère a une gentille petite amie.
Mon cher Henri, é fantástico que tenhas voltado são e salvo.
Sevgili Henri, sağ salim geri dönebilmeniz ne güzel.
Montmartre 88-88.
MON 88-88.
"Jacques. Jacques, mon chéri."
Jacques, Jacques, aşkım.
Sim, "mon général", dentro de uma hora.
Evet, generalim, bir saat içinde.
- François, mon ami.
- Francois dostum.
Ele não será maltratado.
- Mon fiiston!
Não deve pedir desculpas, "mon chou", porque... tudo foi culpa do Sam e de mim.
- Üzgün olmana hiç gerek yok, "mon chou". Herşey Sam'e ve bana ait, ve bizim hatamız.
- refere-se a mon chou?
- Kastetdiğin "mon chou" mu? - Evet.
Só é uma expressão francesa que significa "meu repolho".
Sadece aptalca bir Fransızca kelime. Anlamı "benim küçük lahanam". - Evet. "Mon chou".
Sim. Mon chou.
Jenny beni böyle çağırırdı.
Michelle, mon chou Michelle.
- "Mon chou" Michelle. - Bu daha hoş.
Oh Michelle! "Mon Chou"...
Oh, Michelle. Benim küçük lahanam, benim küçük lahanam.
"Mon chou"...
- Benim küçük lahanam, benim küçük lahanam...
Tenha paciência, mon chou. Estou farta dos dois.
Pekala, onlar beraberken hasta ve yorgun oluyorum.
Meu irmão está na França.
Mon frère est en France.
- Eu sei, mon cher ami.
- Onun ne dediğini biliyorum, canım arkadaşım.
- À la tienne, mon pote.
- A la tienne, mon pote.
Do melhor custa 280 mons.
En iyisi 280 mon.
- 280 mons?
280 mon.
Então três custam 840 mons.
Öyleyse üç şişe 840 mon eder.
Devo receber 160 mons de troco. Sim.
160 mon para üstü getireceksin.
E o meu troco deve ser 160 mons.
Ve paramın üstü 160 mon olacak
Mon chéri, és sensacional.
Mon chéri, müthişsin.
Precisa de uma mão, mon père?
Tanrım bana yardım et!
Bonsoir, mon sergent.
İyi akşamlar, Çavuş.
Cada vez que tenho o pingo no nariz... tenho de dizer "Mouche mon nez"?
Yani burnum her aktığında "Mouche mon nez" mi diyeceğim?