Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Nde
Nde Çeviri Türkçe
8,891 parallel translation
Jardim das Rosas, policias atrás do Presidente. E familiares das vítimas.
Gül Bahçesi'nde, başkanın arkasında üniformalarıyla yüzlerce polis ve kurbanların aileleri.
Charles, há um ditado no futebol :
Charles, Amerikan Futbol Ligi'nde eski bir deyiş vardır.
O Henry foi atropelado em Cranston Street.
Henry'e, Cranston Caddesi'nde araba çarpmış.
Como se andasse a vaguear no Deserto do Sahara há 5 anos, - e ela fosse uma boa cerveja.
Sanki beş yıldır Sahra Çölü'nde geziyormuş da kız da bir göl dolusu fıçı birasıymış gibi.
Vi os cérebros dos meus amigos rebentarem em Virginia Beach.
Virginia Sahili'nde arkadaşlarımın kafalarının patladığını gördüm.
- Dia dos Veteranos, 1952.
1952, Veteran Günü'nde.
Mas os japoneses estão felizes por saírem da região deles.
Japonlar ise, Pasifik Eyaletleri'nde verilen mücadeleden memnun.
Sim, com uma geotag do Virginia Soul Health Spa.
Kendisini Virginia Ruh Sağlık Spa Merkezi'nde etiketlemiş.
Os restantes estão na funerária do Coggins.
Geri kalanı Coggins Cenaze Evi'nde.
Estão retidos no "Walani Hotel".
Walani Oteli'nde saklanacaklar.
Atenção. Eis o nosso criminoso, andando criminosamente pela Rua do Crime.
Suçlumuz orada işte, ne kadar da suçlu olduğuna bakın şunun Suçlu Caddesi'nde kendince suç işleyen adam.
- Pelo contrário, é um caso NDE.
Sokak kavgasından başka bir şey değil.
A ter uma aventura
# Niagara Şelaleleri'nde #
Está no Tempo Colonial.
- Tam olarak Sömürge Dönemi'nde bulunuyor.
Quis dizer, está mesmo no Tempo Colonial.
Hayır demek istediğim, gerçekten Sömürge Dönemi'nde.
"Ao nascer do sol, Avenida Lafayette, Nº 3648".
"Gün doğumunda 3648 Lafayette Caddesi'nde."
PROCURADA POR RAPTO E TRÁFICO SEXUAL Esta noite em, "Fugitive Profiles", o FBI pede a sua colaboração na captura de uma perigosa fugitiva à justiça.
Bu akşamki "Kaçak Profilleri" nde FBI tehlikeli bir kaçağı yakalamak için yardımınızı istiyor.
Então, você é assistente de mordomo em Downton Abbey?
Demek Downton Malikânesi'nde ikinci kahyasın.
Eles estão a trabalhar como espiões para a C.V..
Votan Birliği'nde casus olarak çalışıyorlar.
Sabes, o Corpo de Bombeiros de Chicago.
Şikago İtfaiyesi'nde.
A vossa atenção. A base Edwards tem espaço.
Millet, Edwards Hava Üssü'nde yer varmış.
Múltiplas testemunhas em 1967, na base aérea Malmstrom em Montana, viram caças a descolar e serem facilmente vencidos por OVNIS que subiram mais de 3000 metros, duas vezes o tecto dos nossos melhores jactos espiões.
1967'de çok sayıda tanık Montana'daki Malmstrom Hava Kuvvetleri Üssü'nde savaş uçaklarının tırmanışına ve 60 kilometreden yukarı çıkan UFO'lar tarafından kolayca geçilişine şahit oldu. En yüksekten uçan casus uçaklarımızın azami irtifasının iki katı.
No Hospital Lady of Sorrows, em Washington, D.C., a Dra. Dana Scully trabalha a salvar vidas de crianças.
Washington'daki At Our Lady of Sorrows Hastanesi'nde Dr. Dana Scully, talihsiz çocukların hayatını düzeltmek için çalışıyor.
O Cameron é um caloiro da Universidade de N.I..
Tamam, Cameron New York Üniversitesi'nde birinci sınıf öğrencisi.
Conhecemo-nos na Universidade de Nova Iorque.
New York Üniversitesi'nde tanıştık.
Sei o que aconteceu no Lago Trotter, Asher.
Tortter Gölü'nde ne olduğunu biliyorum Asher.
- Arnold trabalha nos Correios.
Arnold Posta Merkezi'nde çalışıyor.
Temos um fuzileiro morto em Lake Ridge.
Ridge Gölü'nde denizci cesedi bulunmuş. Gidelim.
Acontece que a tenente Wilt trabalhava como engenheira de defesa cibernética com a Inteligência Naval.
Teğmen Wilt'in Donanma İstihbarat Servisi'nde siber saldırı mühendisi olarak çalıştığı ortaya çıktı.
Trabalha na Sociedade Histórica Crestwell na capital.
Başkentte Crestwell Tarih Derneği'nde çalışıyor.
Vai para um porta-aviões dos EUA na Baía de Biscaia.
Şu anda Biscay Körfezi'nde bir uçak gemisinde.
Uma vez mais, trazemos notícias sobre a explosão que ocorreu há menos de 40 minutos no Hotel Al Maha no centro do Cairo...
Kahire şehir merkezindeki Al Maha Oteli'nde 40 dakika önce gerçekleşen patlamayla ilgili son bilgileri ekrana getirmeye devam ediyoruz.
Se o Castelo de Brancaster fosse meu, eu não ia querer sair de lá.
Brancaster Kalesi'nde olsaydım oradan hiç ayrılmazdım.
A maioria das outras foram enviadas para o Centro de Dados de River Hill Davis.
Çoğu River Hill Davis Merkezi'nde.
O tipo que conheci no laboratório fotográfico de Hollis.
Hollis Fotoğraf Atölyesi'nde tanıştığım çocuk.
Estiveste naquela Casa de Bonecas mais tempo do que qualquer uma de nós.
Oyuncak Bebek Evi'nde sen daha çok kaldın.
Radley tem fichas de pacientes que estão mortos desde a Idade da Pedra, mas nada de há uns estúpidos seis anos?
Ta Taş Devri'nde ölen hastaların kayıtları var ama topu topu altı yıl öncesinin mi yok?
É engraçado... As coordenadas que deste põe o navio no meio do deserto.
Çok tuhaf verdiğin koordinatlara göre tanker Sahra Çölü'nde.
Quando a vizinha de cima deu entrada na unidade de queimados do Chicago Med, eles descobriram... Antes dela se queimar, alguém a violou e a deixou para que ela morresse.
Üst kat komşusunu Şikago Hastanesi'nde Yanık Ünitesi'ne aldıklarında öğrendiklerine göre yangından önce biri tecavüz edip orada ölüme terk etmiş.
Uma enfermeira do Chicago Med.
Şikago Hastanesi'nde hemşireymiş.
Ainda está internada no Hospital de Chicago.
- Hâlâ Şikago Hastanesi'nde yaşam mücadelesi veriyor.
É verdade que a Senadora têm vivido... Na Blair House nos últimos dias?
Senatörün, Blair Evi * * nde bir kaç gün geçireceği doğru mu?
A rebolar na K Street, a bater ás portas... De cada empresa reles de relações públicas... Desesperadas o suficiente para contratarem-te agora...
K Caddesi * *'nde kapı kapı dolaşıp gördüğün her üçüncü sınıf halkla ilişkiler firmasına dalıp şu anda personel ihtiyacı olup olmadığını sormanı istemememdir.
Estudo no Instituto Técnico de Abuddin.
Abuddin Teknik Enstitüsü'nde.
Está na Universidade do Novo México.
New Mexico Üniversitesi'nde.
Um membro da família real de Al Qasr nos Emirados Árabes Unidos.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde Al-Kasr Ailesinin bir üyesidir.
Estas são proibidas nos Estados do Pacífico.
- Bunlar Pasifik Eyaletleri'nde yasak.
A minha mãe e o meu pai, eles estão a trabalhar como espiões para a C.V..
Annem ve babam Votan Birliği'nde casus olarak çalışıyorlar.
Estou morta, não posso conduzir. Encontramo-nos na doca de Hallorann daqui a duas horas?
Benimle iki saat içinde Hallorann İskelesi'nde buluş.
Durante a pausa de primavera, sim.
- Bahar Tatili'nde evet.
Ele está preso em York.
York Hapishanesi'nde cezasını çekiyormuş.