Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Ner
Ner Çeviri Türkçe
77 parallel translation
De alguma forma, não pude recusar.
Ner nasılsa, reddedemedim.
Quanto dinheiro calculas que está agora na mesa?
Masada ner kadar para var?
E são apenas uns dias.
Ner neyse, şunun şurasında sadece bir kaç gün.
Ninguém sabe de onde a criação surgiu, ou se Ele a fez ou não, Ele que vigia dos majestosos céus.
Ner zaman yaratıldığımızı ya da bunu Tanrının bulutlar üzerinden bizi izlerken yapıp yapmadığını nereden bileceğiz.
Nunca, porém, o futuro pareceu tão inconsolável à casa real.
Ner var ki, kraliyet ailesi için istikbal, hiç bu kadar karanlık görünmemişti.
- Ner... o quê?
- Ner... ne?
Mão, onde é que estão as toalhas?
- Anne havlular ner...
Quer dizer para fazerem sempre o vosso melhor,... para sempre dar o vosso melhor,
Amaç her zaman en iyi şeyinizi yapmanız, ner zaman en iyi atışınızı yapın,
Qual é o teu nome, Bart... ner?
Senin adın ne, Bart... şey?
Redução de encargos de equipamento devido a problemas de rendimentos.
Bazı problemlerimiz var måste skära ner på utrustningar.
E admite que ele mentiu?
Ner diyecek? Yalan söylediğini mi?
- Alex...
- Ee Alex, ner -
- Pronuncia-se "Boanerges".
Oh, Boa-ner-ges diye telaffuz edilir.
A pronúncia é Bah-ner, senhor.
Banır diye okunuyor efendim.
É Bah-ner, senhor.
Adım Banır efendim.
- É Bah-ner, madame.
Banır olacak, efendim.
Onde estão...?
- Peki ner..
- Não é "boner", é bonheur. - Bo-ner.
"Boner." değil Bonheur.
Não precisa esperar mais.
... ve Ner, Ner bulamadım. - Sizi fazla bekletmeyeyim.
- Para que agencia ligaste?
- Ner ajansını aramıştın.
Aconteça o que acontecer, eu não vou permitir isto.
Neyse, ner ne olursa olsun, Ben bunu kabullenmeyeceğim.
Eu faço o que eu quiser.
Ner ne istersem onu yaparım.
- Ele foi embora, OK?
- Ner demek "gitti"?
Onde é que vamos arranjar essa quantidade de dinheiro?
Ner-Nereden-nereden bulacağız o çeşit parayı?
Nom... Seja lá qual for seu nome arremessa, e...
Adı ner ne ise artık- -
Nem conheço a Courtney não sei quantas.
Courtney Adı-ner-ne-haltsa'yı tanımıyorum bile!
Acho que às vezes "Lessner" ( Less = menos ) é a "mais... ner"...
Sanırım bazen Lessner'lar "çok" ner oluyor.
Infelizmente, estou muito feliz.
Ner yazık ki, Çok mutluyum..
- Não, não precisamos de médicos.
Ner? Hayır. Doktora ihtiyacımız yok.
Mi-ner-al!
Subay!
Tanto faz.
Ner neyse.
Onde está o estojo médico que o Sergio...
Sergio'nun söylediği ilkyardım çantası ner...
O que lhes vais dizer?
Ner yapacaksın? Ne diyeceksin onlara?
- Queimadora de telemóvel.
- Cep telefonu yanığı. Ner- -
Além disso, Nerio chorou quando ela morreu.
Bu arada, ben kaçtığımda Ner şikayet etmiş.
Onde está...?
Abby ner...?
Ner...
Sin...
- Navid, o que fazes aqui?
Navid, ner arıyorsun burda?
Como é que sabe?
Ner'den anladın?
- Como posso saber isso?
- Ner'den bileyim be? - Kes şunu!
Quem dera!
Ner'de!
Onde diabos é que ele está?
Ner'de bu herif?
De onde está a vir? !
Ner'den geliyor?
Como diabos é que vou saber?
Ben, ner'den bileyim be adam?
Como é que ia saber que o Nikolai se foi embora?
Ner'den bileyim Nikolai'ın işi bıraktığını?
Onde estão os vossos pais...
Bak! Sizin anne babanız ner- -
- Qual é o problema.
- Sorun ner?
"Onde estará o raio do botão?"
"Şu kahrolası düğme ner- -"
Estou trabalhando no jardim agora...
- Baba! - Ner...
Onde?
Ner Nerende?
Como devo saber?
Ner'den bileyim be?