English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Neutral

Neutral Çeviri Türkçe

80 parallel translation
O sujeito insiste em agir como azul-neutral.
Vatanını seven tarafsız biri gibi davranmakta ısrar ediyor.
Foi um dia de duros combates na II Guerra Mundial mas o sol brilhava serenamente sobre a neutral Turquia.
II. Dünya Savaşı'nın geniş cephelerinde meşakkatli çarpışmalar olurken güneş, tarafsız Türkiye'nin üzerinde huzurla parıldıyordu.
O local, Ankara, a capital da Turquia neutral.
Yer Ankara, tarafsız Türkiye'nin başkenti.
Uma das vantagens em ser neutral, é que posso chegar cedo e ficar até tarde.
Tarafsız kalmanın iyi yönlerinden biri. Erken gelip geç kalkabilirsiniz.
Um dos prazeres do serviço num país neutral é que vocês alemães podem beber bom whisky escocês e os vossos inimigos podem beber boa cerveja alemã.
Tarafsız bir ülkede görev yapmanın güzel taraflarından biri de bu. ... Siz Almanlar, Scotch viskinin hasını içebiliyorsunuz ve düşmanlarınız da işkembelerini o güzel Alman birasıyla dolduruyor.
Senhor Travers, a Condessa está a fazer o seu melhor para viver neutralmente num país neutral.
Bay Travers, sizi temin ederim ki, Kontes tarafsız bir ülkede tarafsız bir yaşam sürmek için elinden geleni yapıyor.
Por isso, ontem á noite, decidi ser neutral, nesta contenda.
Dün gece bu saçmalıkta tarafsız olmaya karar verdim.
Decidi não ser neutral, se não se importam.
Bir mahsuru yoksa, tarafsız olmayı bırakıyorum.
Em Berlim, o Alto Comando do Eixo quis mostrar poder no Mar Egeu a fim de obrigar a Turquia neutral a entrar ao seu lado na guerra.
Berlin'de, Mihver Devletleri tarafsız Türkiye'yi kendi yanlarında savaşa sokmak için Ege Denizi'nde bir güç gösterisine karar vermişlerdi.
Dizer que esta emissão se chama "um neutral fala-vos" é insuportável.
Show'unun adı : "Doğal Konuşma" Canımı sıkıyor bu.
Deus é neutral, tal como o Papa.
Tanrı tarafsızdır, ayrıca papa da öyle.
- És neutral.
- Sen tarafsızsın.
- Ninguém é neutral.
- Kimse tarafsız değildir.
Não um mexicano acompanhado por um cidadão de um pais neutral.
Nötr bir ülkeden birinin uşağı olan bir Meksikalıyı çevirmezler.
Aproximação a Zona Neutral, todos os sistemas a funcionar.
Tarafsız Bölgeye yaklaşırken tüm sistemler normal ve faal.
Projectar rota parabólica para evitar entrada na Zona Neutral.
Tarafsız Bölgeye girmemek için parabolik yörüngeye geçelim.
Estamos a entrar na Zona Neutral.
- Tarafsız Bölgeye giriyoruz. - Uyarı.
Fui a bordo de uma nave que a traz através da Zona Neutral.
Tarafsız Bölgeden birkaç kasa getiren bir gemiden indim.
Num ataque relâmpago sem aviso nem provocação, a Alemanha Nazi invadiu a Noruega neutral por mar e ar, e as forças terrestres alemãs invadiram a Dinamarca.
Nazi Almanya'sı hiç bir uyarıda bulunmadan tarafsız Norveç'i, denizden ve havadan işgal etti, Alman Kara Kuvvetleri de Danimarka'ya girdi.
Nova rota. Zona neutral da Federação.
Rotayı federasyonun tarafsız bölgesine çevirin.
Sou um observador neutral.
Ben tamamen tarafsız bir gözlemciyim.
A presença dos EEU U no Laos deve-se a um pedido de assistência do Governo neutral, instalado pelos acordos de 1 962, com a aprovação de Hanoi, Pequim e a União Soviética.
Bildiğiniz gibi Amerika'nın Laos'taki katılımı 1962 yılında, Hanoi, Pekin ve Sovyetler tarafından kabul edilen anlaşmalara uygun olarak kurulan tarafsız hükümetin talebine bağlıdır.
A lei triadica requer um arconte, que simpatize com cada causa, e um arconte neutral.
Triad kanunu her bir sava yakın birer başyargıç ve bir de tarafsız başyargıç olmasını öngörür.
Mencionou um terceiro arconte neutral.
Tarafsız üçüncü bir başyargıç daha olacağını söylemiştin.
Pedimos a amigos que enviassem alguem capaz de se manter neutral.
Dostlarımızdan tarafsız kalma yeteneğine sahip birini göndermelerini rica ettik.
Até a irmã do meio, a que é suposto ficar neutral no que toca a problemas familiares,
Ortanca kardeş bile, iş aile sorunlarına geldiğinde tarafsız olması gereken kişi bile,
Vá lá, Fry! Quero mesmo lá ir. Sabes como anseio por uma época mais simples.
Neutral ( = Tarafsız ) Gezegeninin yörüngesinden, diplomasiye yuva olacak daha iyi bir yer yoktur.
Uma vida de festas em estábulos e de passeios de carroça antes de a vida ficar mais pobre com máquinas de alta tecnologia.
Sizin düşünceleriniz nelerdir, Sayın Neutral?
UMA HORA DE ESTACIONAMENTO NÃO ESTACIONAR que ainda não foi decifrada.
Senin için ne kadar Neutral. - Ne?
Como casa de banho. Venho já.
Çok güzel, yine de Neutral.
- Outra casa de banho? - Não, é um apartamento móvel, sem renda.
Bir insan nasıl Neutral'e dönüşür?
A nossa nona finalista é Miss Planeta Metano,
Bu arada bir planım var. Başdüşmanımıza saldıracağız, Neutral Gezegenine.
A lei triádica requer um arconte, que simpatize com cada causa, e um arconte neutral.
Triad kanunu her bir sava yakın birer başyargıç ve bir de tarafsız başyargıç olmasını öngörür.
Pedimos a amigos que enviassem alguém capaz de se manter neutral.
Dostlarımızdan tarafsız kalma yeteneğine sahip birini göndermelerini rica ettik.
Este beco é um campo de batalha neutral.
Bu sokak doğal bir savaş alanı.
Chambers no canto neutral. E o árbitro começa a contagem.
Chambers köşesine gidiyor hakem Kerrigan saymaya başladı.
Sou de um país neutral.
Ben tarafsız ülke vatandaşıyım.
Se não tivesses espirrado e orbitado até ao plano neutral naquele momento, ninguém teria sabido de nada.
Eğer ne zaman hapşırdı ve nötr düzlem içine orbed olmasaydı, kimse tanıyorum olacaktır.
Ou vais a casa dos Callaway e usas a tua considerável influência, já para não falar da tua reputação bastante neutral,
Ya Callaways'üzerinden gidin ve önemli bir etkiye kullanmak, değil oldukça nötr itibar söz,
Por mais neutral que a linguagem seja, o assédio sexual é discriminatório.
Her şeye olduğu gibi, cinsel taciz hukukuna da seksist yaklaşım hakim.
Não acho que possas chamar isto de uma peça neutral.
Buna tarafsız bölüm diyemeyiz.
Baer recua até ao canto neutral. O "príncipe palhaço do boxe" parece ter-se posto de pé!
" Boksun palyaço prensi ayakları üzerinde duramıyor!
Se calhar deves mudar para um tópico mais neutral.
Daha basit bir konuya geçebiliriz.
- É "neutral".
- Tarafsız.
Na Zona Neutral.
Tarafsız Bölgedeyiz.
- Entrámos na Zona Neutral.
Tarafsız Bölgeye girdiniz.
Levanta-te!
Veya Neutral kalbi ile doğmuş olmak?
Qual destas adoráveis mulheróides vai ficar com a tiara atómica?
İyi ve Neutral arasındaki savaşa hazırlanın.
Desde que ninguém use a pele.
- Ona güvenebilir miyiz, Sayın Neutral?
Arrisco a vida para guardar aquele átomo, e é assim que me pagam?
Sayın Neutral, bej alarm.
Preenche os espaços vazios com cor neutral.
Boşlukları doğal renklerle doldurur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]