Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Ninguêm
Ninguêm Çeviri Türkçe
75 parallel translation
Sê sangrento... ousado e resoluto... ria com escárnio do poder do homem... pois ninguêm nascido de uma mulher... poderá ferir Macbeth.
Macbeth! Elini kana bula, yılma, yolundan şaşma! Ana karnından çıkmış hiç kimseden korkma!
Ninguêm mais deve saber dessas formigas, excepto nós aqui dentro.
Kimse bu dev karıncalar hakkında bir şey bilmesin, yapmasın istediniz.
Sei que todas as agências de notícias, AP, UP, INS... pedem informações, e ninguêm informa!
Bütün haber ajansları, AP, UP, INS burada, ama hiçbir bilgi alınamadı.
Ninguêm da imprensa pode entrar. O que houve?
İçeriye gazeteci sokulmuyor.
Ninguêm vai me enganar, nem vocês nem ninguêm!
Benimle dalga geçmesinler. Kimse geçmesin. Ne siz, ne de başkası.
- Ninguêm sabe, Robert.
Bunu kimse bilmiyor Robert.
Ninguêm... Bom, a partir de agora es Cabo...
- Bu andan itibaren sen bir onbaşısın.
E nunca disse a ninguêm?
Ama kimseye anlatmadınız.
Apesar dos maus tratos que sofreu na instituição, ninguêm o viu chorar.
Enstitüde ona kötü davranmalarına karşı kimse onun ağladığını görmemişti.
Ninguêm.
Hiç kimse.
45 anos? Como se pode viver tanto tempo... sem nunca perguntar a ninguêm nenhuma questão?
Bir Allah'ın kuluna tek soru sormadan nasıl bu kadar zaman yaşanır?
Tens poderes que ninguêm na aldeia deve saber.
Güçlerine köydeki kimse denk değil.
Ninguêm ê capaz.
Kimse durduramaz.
Ninguêm está em pânico!
Hiç kimse paniklenmiyor!
E lá está ele, como se não devesse nada a ninguêm.
Ve işte o. Sanki hiçbir şeyi umursamıyor.
Era um joão-ninguêm, assim como eu.
Hiçbir şeydi. Tıpkı benim gibi.
Ninguêm sabia onde estava.
Her yeri aradım, seni bulamadım.
Arthur, ninguêm acha que vencerá essa parada.
Bence bunun üstesinden gelmenin tek yolu var.
Ele tem peito. Ninguêm tem coragem como Bo.
- Evet Bo, kimsen Bo kadar t * şaklı değil.
- Ninguêm.
- Kimse yok.
Não gostam que ninguêm atravesse o caminho deles.
Birilerinin onları bilmesini istemezler.
Nem causei a morte de ninguêm- -
Ve hiç kimseye zarar vermedim.
Não ê nada, ninguêm.
O hiçbir şey, hiç kimse.
Há anos que ninguêm lhe chama Woody.
Ona yıllardır Woody diyen olmamıştı.
Ninguêm o leria.
Kimse okumak istemezdi.
- Ninguêm vem cá ao domingo.
- Pazarları kimse gelmez.
- Ninguêm te está a acusar de nada.
Seni kimse bir şeyle suçlamıyor. Şimdi otur yerine!
Ninguêm está a acusar ninguém de nada.
Seni kimse bir şeyle suçlamıyor.
- Ninguêm tem isso. - Tu tens.
Bunu kimse sunamaz.
Isso a mais ninguêm pertence.
Onlar benim. Başka birisinin değil.
Ninguêm desta esquadra esteve lá.
Bu karakol o bölgelere bakmaz.
Ninguêm vái para aquele elevador, e sublinho ninguém,
O asansöre hiçkimse girmeyecek, kesinlikle hiçkimse!
Ninguêm que saibamos.
Bizim bildiğimiz kimse yok.
Ninguêm a quem liguei levava uma cassete á cabine.
Görüştüğüm hiç kimse o kulübeye kaset getirmemiş.
História como essa não começam com ninguêm.
Bunun gibi hikâyeler hiç kimseyle başlamaz.
Sou Hannah Stern, de New Rochelle, o nome da minha mãe ê Lenore... o nome do meu pai ê Burton, e eu sou eu, ninguêm mais.
Ben New Rochelle'den Hannah Stern, annemin adı Lenore babamın adı Burton, ben de benim, başkası değil.
Ninguêm mais.
Başka kimse yok.
Nã0 sã0 público de ninguêm.
Hayranlara bak!
Você sabe disso melhor do que ninguêm.
Sen herkesten iyi bilirsin.
- Sim. Não preciso de ninguêm para cuidar dele.
Babana bizzat bakmayı tercih ederdim.
- Ninguêm agüenta vocês.
Ama bir fahişe!
Já chupei muitos em lugares públicos e ninguêm, alêm do interessado, percebeu!
Çok ortalık yerlerde bile alet emdim... ve kimse fark etmedi, aletin sahibi hariç.
- Sim? Não conte a ninguêm sobre os anticorpos.
Antikorlar hakkında hiç kimseye bir şey söyleme.
Senhora, receio que ninguêm com essa descrição trabalha neste edifício.
Hanımefendi, korkarım ki anlattığınız tarife uyan biri bu üste bulunmadı veya çalışmadı.
Ninguêm o conhece por lá. Se conhecem, não se importam. Eles bebem o que ele prepara.
Tanısalar bile umurlarında değil, onun verdiği içkileri içiyorlar.
Você mais do que ninguêm deveria saber que... tudo ê possível quando se está apaixonado.
Aşk varsa her şey mümkündür. Her şey.
Nunca pagou a mim ou a ninguêm o que realmente valia.
Bana da, kimseye de değerini ödemedin.
Não há nada que ninguêm possa fazer.
Benim yapabileceğim bir şey yok.
Ninguêm ouviu.
Herkes uyuyor.
Ninguêm me está a sugar para lado nenhum. - Se assim o dizes.
Merhaba, Katherine.
E se ninguêm sair?
Ya dışarı kimse çıkmazsa?