Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Nuggets
Nuggets Çeviri Türkçe
98 parallel translation
"Vai buscar frango, piza e um balde de nuggets."
Biraz tavuk, biraz pizza ve biraz da fıstıklı şeylerden al.
Vamos fazer uma linha completa... de delicias de Homo Sapiens, baixa em calorias... ancas mal passadas... miolos temperados em sumo de limão... molho de espinal medula... Estufado de órgãos... sapien-burguers... e saborosos homo nuggets.
"Düşük kalorili insanoğlu lezzeti" ürünlerini piyasaya süreceğiz... kanlı çiğ but... limon suyuna batırlmış beyin... omurilik suyu sosu... karışık organ çorbası... insan-burgerleri ve yumuşacık insan nuggetleri.
E seis nuggets.
Ve altı nagıt.
Tirando o facto do olheiro não me telefonar e de um jornalista idiota me chamar "problemático", está tudo óptimo.
Nuggets elemanının telefonlarıma cevap vermemesi ve Mike Lupica'nın, bana "Problem Çocuk 4" diye seslenmesi haricinde her şey harika.
Os Nuggets safaram-se com os Knicks, por 114 a 112.
Nuggets, Knicks'i az bir farkla 114'e 112 mağlup etti.
Vamos fazer o seguinte, amanhã trago-te nuggets de peixe com queijo.
Bak ne diyeceğim. Yarın akşam gelirken kaşarlı tavuk parçaları getireceğim.
- Pois não? - O que é nugget dupla carne?
- Doublemeat Nuggets'ta ne var?
- Dee, queres uns nuggets?
- Dee, nugget istiyor musun?
Transformou a carne em nuggets e ganhou umas massas.
Nugget, sadece et ve biraz da sağlam para.
- A reunir pepitas.
- Gathering Nuggets.
- Tio Charlie, toca a do Fudge Nuggets. - Sim!
- Charlie amca, Fudge Nuggets'ı çal.
Os Nuggets ganharam aos Knicks, 114 a 112.
Nuggets, Knicks'e 1 1 4 - 1 1 2 yenildi.
- Estes são os primeiros McNuggets que vou comer em todo este excitante roteiro do dever.
- Bu heyecanlı işte, ilk defa Mc Nuggets alıyorum.
Caso em questão McNuggets.
- Mc Nuggets mesela.
Batatas fritas, Chicken McNuggets, Hash Browns, Hamburger Coca-Cola Light, café e Ice Tea.
- Patatesi, Chicken Nuggets. - Sosis, diyet kola... - Kahve ve buzlu çay.
Os Nuggets são uma delícia.
Nugget çok lezzetli.
Fudge Nuggets da avozinha? Maple Loops?
Yok anneannenizin kremalı çörekleri, yok Maple Loops.
Eu quero jogar no Denver Nuggets um dia.
Bir gün Denver Nugget'da oynayacağım.
O outro pedido são Nuggets Crocantes.
Öbür sipariş de Çıtır Tavuk Parçaları.
Quero nuggets de galinha.
Tavuk kanadı istiyorum.
Viste o jogo dos Nuggets ontem à noite?
Dün geceki Nugget maçını izledin mi?
A lei das cotas foi feita para fazer as mulheres... e outras minorias entrarem em conflito uns com os outros. Para nos distrair enquanto os tipos brancos... injectam SIDA nos nossos nuggets de galinha.
Pozitif ayrımcılık, kadınlarla azınlıkları rekabete sokup beyazlar tavuğa AİDS aşılarken bizi oyalamak için bulunmuş bir şey.
Eu sou do governo, e vim inspeccionar... os seus nuggets de galinha.
Devlet görevlisiyim ve parça tavuklarınızı teftiş etmeye geldim.
Que pena a tua mulher e o teu filho estarem lá a comer nuggets.
Aman Tanrım, ne büyük talihsizlik ki. kızarmış tavuklarını yerken karın ve oğlun da orada bulunuyordu.
Para nós, fazer um filme comercial seria como pedir a um grande cozinheiro para fazer'nuggets'de galinha.
Bizim için ticari bir film çekmek ünlü bir aşçıdan kızarmış tavuk yapmasını istemeye benzer.
Bem, querida, ou é isso ou chicken nuggets.
Tatlım, ya pizza olacak ya da tavuk kızartması.
Os Nets, os Spurs, os Pacers e os Nuggets... Vão para a NBA na próxima temporada.
Nets, Spurs, Pacers ve Nuggets... gelecek sene NBA de oynayacak takımlar.
Querem nuggets?
Kroket alır mısınız?
Eles não têm nuggets de frango!
- Sorun nedir? - Tavuk nugget kalmamış!
E ligou para 112, porque eles não têm nuggets de frango?
Nugget kalmadığı için mi 911'i aradınız?
Quero nuggets, cerveja e o arroz da minha mulher, para comer aqui.
Burada yemek için biraz tavuk köftesi, bir bira ve eşimin pilavından istiyorum.
- Nuggets de frango.
- Kızarmış tavuk.
Estes nuggets de frango estão cozinhados na perfeição.
Bu tavuklar kusursuza yakın hazırlanmış.
Deixa os nuggets, meu.
Bizi yere indir, adamım!
Os nuggets de Peixe-Gato estão de morrer.
Böyle güzel balık kızartması öbür dünyada bile yok.
- Vais comer os teus nuggets?
Nuggetlarını yiyor musun?
- Sim, vou comer os meus nuggets.
Evet, yiyorum.
pudim de chocolate e uvas, no lanche da tarde, e nuggets de frango com biscoito e feijão enlatado, ao jantar, com gelado magro como sobremesa.
Öğleden sonra atıştırması için çikolatalı puding ve üzüm. Ve akşam yemeğinde tavuk budu, bisküvi ve konserve yeşil fasulye, tatlı olarak da az yağlı dondurma.
- Nuggets de frango?
- Tavuk nugget yesek?
Os 48 nuggets que estava a guardar para o meu aniversário, desapareceram!
Doğum günüm için sakladığım 48 parça tavuk nuggetım birden kayboldu.
Maple Loops, os Sensacionais Nuggets da Avózinha...
Maple Loops, Granny's Big Fudge Nuggets.
Os Sensacionais Nuggets da Avózinha?
Granny's Big Fudge Nuggets?
Na montanha mágica de chocolate, existe uma mina secreta de chocolate com os Sensacionais Nuggets da Avózinha e um sabor que é uma deliciazinha.
# Sihirli çikolata dağından # # Çıkar bir çikolata madeni # # Granny's Big Fudge Nuggets ile #
Os nuggets de galinha que tinhas a certeza que eram nuggets humanos.
Tavuk kızartmasının, insan kızartması olduğundan emindin.
Parecem ser nuggets de frango.
Tavuk külçelerine benziyor.
- Nuggets de frango.
- Tavuk külçeleri.
O doutor encontrou nuggets parcialmente digeridos no estômago do Clegg...
Doktor Clegg'in midesinde yarısı sindirilmiş tavuk kanatları bulmuştu.
O Clegg foi comer nuggets à meia-noite.
O zaman Clegg gece yarısı gibi tavuk yedi.
Consegue encontrar os Nuggets nesta galinha?
- Bu tavukta nuggets görüyor musunuz?
Ele nunca me vai deixar escrever sobre futebol ou basquetebol.
Sanırım benim Broncos veya Nuggets'ı yazmama asla izin vermeyecek.
- Nuggets.
- Tavuk köfte.