Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Oklahoma
Oklahoma Çeviri Türkçe
685 parallel translation
Leu sobre aquele massacre dos bandidos, em Oklahoma City?
Oklahoma City'deki katliamı duydun mu?
Últimas notícias sobre o massacre de Mantee, em Oklahoma City.
Mantee katliamı ile ilgili son haber.
Matrícula de Oklahoma, 3T-808.
Oklahoma 3T-8O8 plakalı.
O Sr. Leeson acabou de vir de Oklahoma.
Bay Leeson Oklahoma'lıymış Lucy.
Sr. Leeson, pode contar-nos qualquer coisa de Oklahoma?
Bay Leeson, bize Oklahoma'yı anlatsanıza.
Oklahoma é uma maravilha.
Oklahoma şahanedir.
- De Oklahoma.
- Oklahoma.
Quero dizer Oklahoma.
Oklahoma tabii.
Então, vais viver em Oklahoma, Lucy?
Demek Oklahoma'da yaşayacaksın Lucy.
Oklahoma.
Oklahoma.
Vamos viver na Cidade de Oklahoma.
Oklahoma City'de oturacağız.
Não na própria Cidade de Oklahoma?
Oklahoma City mi?
Sei que vou gostar da Cidade de Oklahoma.
Oklahoma City'den hoşlanacağımı biliyorum.
Espero que venhas a gostar de Oklahoma, porque vou pedir-te...
İnşallah Oklahoma'dan hoşlanırsın, çünkü sana...
OKLAHOMA, US 66
OKLAHOMA, US 66
LIMITE URBANO DE OKLAHOMA
OKLAHOMA İL SINIRI
- São de que parte do Oklahoma?
- Oklahoma'nın neresindensiniz?
Além disso, não queremos cá mais gente do Oklahoma.
Ayrıca biz burada Oklahomalılar'ı istemiyoruz.
Oklahoma EL204.
Oklahoma EL204.
Oklahoma...
Oklahoma...
Todos os anos em Oklahoma se elege o... carteiro mais sexy... "O Apolo do Serviço Postal de EUA"
Her yıl Oklahama'da yapılan Apollo yarışmasında Amerikan Posta Servisine yakışıklı adaylar seçilmektedir.
"O miúdo de Oklahoma", penso que era este.
Oklahoma Kid, sanırım oydu.
O último que escrevi passava-se no Oklahoma.
En son yazdığımın konusu ekonomik krizdi.
Como aquele leopardo em Oklahoma City.
Oklahoma City'deki şu leopar gibi.
Daqui consigo ver matriculas de Califórnia, Arizona, Texas e Oklahoma.
Bulunduğum noktadan California, Arizona, Texas ve Oklahoma plakalarını seçebiliyorum.
Vinhas excelente, barris enormes, a envelhecer eternamente, os pobres monges a correr de um lado para o outro a prová-lo, para uma mulher de Tulsa, Oklahoma, dizer que lhe faz cócegas no nariz.
Büyük üzüm bağları, yıllanan fıçılar, tadına bakan rahipler, Oklahoma'daki bir kadın kafayı bulmak için!
Há dez anos, vi-te entrar sozinho num bar... em Oklahoma City e eliminar três dos pistoleiros mais velozes da área.
On yıI önce Oklahoma City'de bir bara... tek başına girip civarın en hızlı üç silahşorunu hakladığını gördüm.
- Somos de Tulsa, no Oklahoma.
Bu da karım Enid. Merhaba de.
Sou de "Parris", na "Frrança".
- Biz Oklahoma, Tulsa'lıyız.
Partindo da paragem 5, a camioneta para Dallas... Filadélfia, Columbus, Indianápolis, Terre Haute, São Luís, Tulsa, Cidade de Oklahoma, Denison, Dallas.
Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison'a gidecek olan otobüs 5. peronda kalkışa hazırdır.
E Oklahoma, onde mataste Floyd.
Floyd'u öldürdüğün yer ise Oklahoma'ydı.
Se viajarmos juntos, podemos sair do estado... ir até Kansas, Missouri, ou Oklahoma e ser famosos.
Birlikte yolculuk ederek, bu eyalette iz birakabiliriz. Ve Kansas'ta, Missouri'de, Oklahoma'da, herkes bizim adimizi duyar!
Eu pensava que iam para Oklahoma.
Galiba Oklahoma'ya dogru gidiyorlar.
Devagar, estamos no Oklahoma!
Yavaslasana, artik Oklahoma'dayiz!
Não arrisco a minha vida em Oklahoma.
Ben hayatimi Oklahoma'da tehlikeye atmam.
Há quem chame a isto o Inferno, mas afinal é só o Oklahoma.
Bazıları buraya cehennem diyebilir, ama siz hâlâ Oklahoma topraklarındasınız.
O Oklahoma e território índio, ano do Senhor 1889. 19 agentes e um tribunal.
Oklahoma ve Kızıldereli Toprakları 1889 yılında 19 marshals.
Saí de Oklahoma City há três semanas e vou para Val Verde, no Texas.
Oklahoma'dan 3 hafta önce çıktım, Teksas Val Verde'ye gidiyorum.
Ossie Grimes, dos Grimes de Oklahoma.
Ossie Grimes. Oklahoma Grimes'larından.
Uma vez em Oklahoma, vi enforcarem um tipo cinco vezes.
Oklahoma'da bir keresinde bir adamı beş kere astıklarını gördüm.
Venho de Oklahoma para voltar a provar que os pecados dos pais se vingam nos filhos.
Oklahoma'dan geldim. Babaların günahlarının evlatlara geçtiğini tekrar kanıtlamaya.
- Do Oklahoma?
- Oklahoma'dan mı?
O Baltimore só actua no Oklahoma.
Hayır, Baltimore Oklahoma'da çalışır.
Ele é um homem do Oklahoma.
O Oklahoma adamıdır.
Não sei onde estamos, mas certamente que isto não é o Oklahoma.
Nerede olduğumuzu bilmiyorum, ama Oklahoma olmadığı kesin.
Diretamente de uma tournée de sucesso pelo nordeste.
Karşınızda Billy Joe kendisi en hızlı silahşörlerin birbirleri ile kapıştığı Oklahoma Çölü'nden geçerken tam zamanında kasabamıza geldi...
Oklahoma está muito longe, John Henry.
- Oklahama'dan buraya yol çok uzun, John Henry.
Regressará a Oklahoma, Sr. Thomas?
- Bay Thomas Oklahoma Topraklarına geri mi dönüyorsunuz?
- Tenho um Oklahoma.
- Bende Oklahoma var.
" O Oklahoma virou-se.
" Oklahoma alabora oldu.
OKLAHOMA 70A
OKLAHOMA 70A