Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Oops
Oops Çeviri Türkçe
307 parallel translation
Oops!
Oops!
- Oops!
- Oops!
Opa, sinto muito...
Oops, özür. İçiyordum da.
Sr. Alfredo, o Cavaleiro Pioppi gostaria de falar consigo.
Yaşasın İtalya! Oops... Affet beni.
esta... aqui!
"Ve bu"... Oops. "Ve bu yüzden"...
Mas eu até gosto.
Oops. Ama... bu benim hoşuma gitti.
Oops.
Oops.
Oops, não te preocupes Jodster, foi só a molheira.
Önemli değil Jodyciğim. Sadece bir tabaktı.
Oops, o amor fez-me descuidado.
Oops. Aşk beni sakar yaptı.
Desculpem.
Oops!
Se sonhaste que o Al estava no teu quarto eu é que devia pedir-te desculpa.
Bu babanızın, "Oops!" deme yoludur. Endişelenme, tatlım.
Oops, não te ponhas a olhar debaixo da cama.
Yatağın altına bakma.
# Oops, Sr. Rothschild, tem as suas maçãs e peras #
# Hop Bay Rothschild, Elmaların, incilerin nasıl?
Oops.
Tüh.
- Tenho de ir.
Oops. Gitmeliyim.
Mas tu não sabes jogar.
Ama sen bowling oynamayı bilmezsin ki. Oops.
Oops, sai da frente!
Oops, çekil ordan!
E ela olha para cima e só diz "Oops."
Gözlerini açıyor, ve söylediği tek şey ; "Oops".
Ooops...
Oops...
Oops!
Ups!
Ops, já passei...
Oops, çok gittik.
Eu devia tê-lo avisado que este relógio fica incrivelmente quente se ficar sempre ligado.
- Oops. Sizi ikaz etmeliydim. Bu saat fişşini çekmezseniz inanılmaz ısınıyor.
Oops, tenho de ir!
Tüh, gitmem gerek!
Eles sabem que nós - Oops!
Biliyorlar ki biz- - Hop!
Sim! Procuramos por vida inteligente. Oops, engano!
Zeki varlıklar ararken bu gezegene geldik ama hata etmişiz.
Oops. Desculpe, querido.
Affedersin, tatlım.
Meu amigo... oops. Chamei-te amigo e acabei de te conhecer.
Dostum, seni yeni tanıdım gerçi ama...
Oops, perdemos o Todd.
Pardon, Todd'u kaybettik.
Agora, cuidado quando tu...
Şimdi, bunu kullanırken dikkatli ol- - Oops.
aqui esta o taco, mister. Oops.
İşte Taco`nuz, efendim.
- Oops. ainda ta ligado.
Hala açıkmış.
Oops!
Hoop!
Perdão!
Oops!
Eu estou atrasado!
Oops! Geç kaldım!
Uma vez apanhei uma professora no acto...
Bir keresinde öğretmenimin... Oops!
Eu? Oops... Eu trato disto.
Ben mi?
- Oops. - Diz-me que isto não é verdade.
- Bunun gerçek olmadığını söyle.
- Oops...
- Hoop!
Sim, a cumprir o seu destino. Oops. Bobo.
Seni tatlı konuşmacı.Bu saçmalık!
Desculpa. Mas "oops" porquê?
Neden affedersin?
- Ups.
- Oops.
Estás ocupada!
Oops, sen meşgulsün.
Parti outro copo de vinho.
Oops, diğer şarap kadehini kırdım.
Outra vez estes defeitos.
Oops! Yine şu teknik sorunlar.
Vá pró inferno! Oops.
Cehennemin dibine git!
Oops. Não posso esqueçer o meu robe de cerimónias branco.
Ayin için beyaz bornozumu unutmayayım.
Bem...
Oops!
Um lobo.
Oops. Bir kurt.
Mamã, que poderia acontecer?
Oops.
- Oops.
- Affedersin.
Desculpem.
Oops! Afedersiniz.