English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Osaka

Osaka Çeviri Türkçe

157 parallel translation
Por isso, perto de Osaka, bebi de uma nascente.
Osaka civarında, bir kaynaktan su içtim
Passaremos por Osaka por volta das 18h de hoje.
Bu akşam saat altı civarı Osaka'dan geçeceğiz.
Se recebeu o nosso telegrama, estará na estação de Osaka.
Telgrafımızı almışsa o saatte Osaka İstasyonunda olur.
O Keizo foi ter convosco a Osaka?
Keizo ile Osaka'da görüştünüz mü?
Keizo também irá ter convosco a Osaka.
Keizo, Osaka'da karşılayacak sizi.
Mas estamos aqui, em Osaka, com Keizo.
Ama olsun, böylece Osaka'da Keizo'yu ziyaret etmiş oluyoruz.
- Os pais tiveram de sair em Osaka.
Annem ve babam Osaka'da inmek zorunda kalmışlar. Öyle mi?
Diz que pararam em Osaka, porque a mãe se sentiu mal.
Annem rahatsızlandığı için Osaka'da inmişler.
Poderia ir até Osaka.
Osaka'ya gidebilirsin.
São Kobe, Osaka e Kyoto.
Kobe, Osaka ve Kyoto.
Quer ir até Osaka e que nos encontremos para ir ao show dos fantoches.
Trenle Osaka'ya kukla şovundaki kızlarla tanışmaya gidecektik.
CIDADE DE OSAKA
OSAKA ŞEHRİ
O meu tio de Osaka está cá.
Osaka'dan amcam geldi.
É a mulher que o pai mantinha em Osaka, há muito tempo.
O zaman bu kadın, uzun zaman önce Osaka'da birlikte olduğu kadın.
Do senhor de Osaka?
Osaka beyefendisi mi?
A mulher do senhor de Osaka e a irmã que vive em Nagoya são...
Osaka beyefendisinin karısı ile Nagoya kız kardeş...
A esposa do senhor de Osaka é irmã do nosso pai...
Osaka beyefendisinin karısı Yaşlı Efendinin...
Vamos a Osaka comer.
Osaka'ya gidip bir şeyler yiyelim.
Vamos a Osaka!
Osaka'ya gidelim!
Osaka!
Osaka'ya!
Ele queria ir a Osaka, mas fi-lo regressar.
Osaka'ya gitmek istedi ama ben onu döndürdüm.
Nasci em Osaka e não pertenço a nenhum clã.
Osaka'da doğdum ve hiçbir klana bağlı değilim.
Foi em Osaka ou Nagoya...
Osaka'daydım veya Nagoya...
Ninguém abandona o castelo de Osaka sem permissão do Senhor Ishido.
Efendi lshido'nun izni olmadan, hiç kimse Osaka Kalesi'ni terk edemez.
No castelo de Osaka, à hora marcada, o General Hiromatsu seguiu as ordens do Senhor Toranaga.
Osaka Kalesi`nde, kararlaştırılan saatte General Hiromatsu, Efendi Toranaga`nın talimatlarına uydu.
"O que há de tão urgente?" perguntou o Senhor do castelo de Osaka.
"Bu kadar acil olan ne?" diye sordu, Osaka Kalesi`nin efendisi.
O Senhor Yabu recebeu uma mensagem de Osaka, dizendo que Ito Teruzumi foi escolhido para o Concelho de Regentes.
Efendi Yabu, Osaka'dan bir mesaj almış, İto Teruzumi, Vekiller Konseyi'ne seçilmiş.
Ele pede-me que lhe conte as novas de Osaka.
Osaka'dan gelen haberi size iletmemi istiyor.
No dia em que parti para Osaka.
Osaka'ya gitmek için ayrıldığım gün.
O Sr. Toranaga recebeu ordens do Conselho de Regentes para ir a Osaka.
Efendi Toranaga, Vekiller Konseyi tarafından Osaka'ya çağrıldı.
O Senhor Zataki disse que, se o Senhor Toranaga não for a Osaka, ele tem ordens do Conselho de Regentes instruindo o Senhor Toranaga a cometer suicídio.
Efendi Zataki, Efendi Toranaga Osaka'ya gitmezse, Vekiller Konseyi'nden emir aldığını, Efendi Toranaga'nın intihar etmesi gerektiğini söyledi.
Voará daqui para Osaka, no Japão.
Buradan Japonya'da Osaka'ya uçacaksın.
Osaka, coloca o Ando a vigiar a minha sobrinha.
Osaka, Ando'ya söyle, yeğenimi göz önünde tutsun.
Sou o Inspector Yamato, da Polícia de Osaka.
Ben Müfettiş Yamato, Osaka Polisi.
Inspector Delegado Matsumoto Masahiro, Polícia de Osaka.
Müfettiş Muavini Matsumoto Masahiro, Osaka Polisi.
Não, o Matsumoto meteu-o nas despesas da Polícia de Osaka.
Hayır, Matsumoto imzaladı ; Osaka Polisi'ne ödetecek.
O Niles'Idiota'Fender está a tentar impingi-los... como se fossem uma equipa de basebol do campeonato de Osaka.
Niles onların Osaka'dan gelen beyzbol takımı diye yutturmaya çalışıyor.
O meu irmão, Jerry, conversou com o pessoal dele em Osaka e a resposta à sua proposta querido amigo é positiva.
Jerry Osaka'dakilerle görüştü... Tokyo bankasındaki referansınızı kontrol etti. Ve teklifinize yanıtım, sevgili dostum... kocaman bir onay.
Sim, mas e o encontro com a Sony, em Osaka?
Peki Sony'yle Osaka'daki görüşmeye ne oldu?
Mandei fazer isto em Osaka.
Bunu Osaka'da özel olarak yaptırdım.
Está agora em Osaka.
O şimdi Osaka'da.
Íamos para Osaka durante duas noites. Para um concerto.
Konser için 2 günlüğüne Osaka'ya gidiyorduk.
Vou precisar de ter aulas em Osaka neste Verão.
Bu yaz Osaka'da yoğun tempolu ders veren okula gideceğim.
A uma hora de Quioto... podes chegar a Osaka ou Nara.
Kyoto'dan bir saate Osaka ya da Nara'ya gidebilirsin.
Estás a viver em Osaka?
Osaka'da mı yaşıyorsun? Ben Kobe'a yakınım.
A temível gripe de Osaka atingiu Springfield, com mais de 300 casos.
Korkulu Osaka Gribi, Springfield'i vurdu, bildirilen vaka sayısı 300.
Faz levitar os comboios de Tóquio a Osaka.
Trenleri Tokyo'dan Osaka'ya uçuruyor.
Ou Osaka?
Ya da Osaka'ya?
Vou convosco até à estação Osaka.
Sizinle Osaka istasyonuna kadar geleyim.
Quando voltei para aqui de Osaka, foi muito difícil.
Bana da Osaka'dan geri dönmek çok zor gelmişti.
Sim, no New Osaka Hotel
Evet, Yeni Osaka Oteli'nde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]