Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Otis
Otis Çeviri Türkçe
1,022 parallel translation
Tenho outro filho, Otis.
Bir oğlum daha var, Otis.
Otis morreu.
Otis, ölmüş.
Otis está morto.
Otis öldü.
Hoppy, vai ver o que podes fazer pelo novo recruta
Otis, bak bakalım yeni askerler için ne yapabilirsin.
O presidente da corte marcial é o coronel Otis Thornton Fosgate...
Askeri Mahkemenin Başkanı Albay Otis Thornton Fosgate...
Otis não s está sentindo muito bem esta manhã.
Otis bu sabah kendini iyi hissetmiyor.
Otis, Otis, você não quer dizer eu.
Otis, Otis, bu adama beni kastetmediğini söyle.
Otis Fosgate, espere até chegar a casa e dizer-lhe o que penso de si.
Otis Fosgate, eve gelene kadar bekleyecek ve hakkında ne düşündüğümü söyleyeceğim.
Otis Fosgate, eu não viria aqui sem um comité com todos estes homens.
Otis Fosgate, Bu kadar erkeğin arasına eşlikçim olmadan gelemezdim.
Bem, Otis e eu não podíamos estar mais excitados... como se fôssemos nós.
Ama, Otis ve ben hiç bu kadar yakınlaşmadık Değil, mi?
Estava a contar ao Otis e ao Vern como o Adam se cortou.
Ben de şimdi Otice ve Vern'e, Adam'ın nasıl kendi bıçağının üstüne düşüp, yaralandığını anlatıyordum.
Rapazes, apresento-vos o Otis, o Vern e... - Wes.
Sizleri tanıştırayım Otis, Vern ve ahhhh...
Não me importa. Lá porque o Otis morreu, não te vão poupar.
Seni de Otis'i vurdukları gibi laf olsun diye asarlar.
Uma banda nova, Odel Otis e os Kansas City Steaks.
Yeni bir orkestra, Odel Otis ve Kansas City Steaks.
Um aplauso para Odel Otis e os seus Kansas City Steaks, que tocam para vosso prazer no casino Moonlake.
Odel Otis ve Kansas City Steak için büyük bir alkış, Moonlake Casino'da dans keyfi yaşamanız için çaldılar.
Meu nome é Otis Harris e este é Davis.
Benim adim Otis Harris. Bu da Davis.
Eu e Otis, não podemos cuidar de tudo.
Ve Otis ile ben tüm bu toprakları koruyamayız.
Quero apresentar-te o Otis, o sobrinho da menina Corrie.
Otis'le tanışmanı istiyorum, Bayan Corrie'nin yeğeni.
Acho que já chega, Otis.
Bu kadar yeter Otis.
Chega-te para lá e dá espaço ao Otis.
Kenara çekil, Otis'e de yer aç.
Obriguei o Otis a dizer-me.
Otis'e söylettim.
- Como está hoje, Otis?
Bugün nasılsın, Otis?
- Bom dia, Otis.
Günaydın, Otis.
Um Suspiro de Marmelada para o Otis.
Otis için bir Squelchy Snorter.
Você é como meu Otis.
Benim Otis gibisin.
Ei, Otis, a Mona está?
Hey, Otis, Mona burda mı?
Furlow, Otis B Tenente, Marinha dos E. U..
Furlow, Otis B asteğmen, A.B.D Donanması.
O Otis Day and the Knigths!
Susamuru! Vay canına!
Não posso acreditar.
Otis Day and the Knights! İnanamıyorum!
Espera até ele nos ver!
Otis bizi görünce şaşıracak.
- Olá, Otis. Vou só levar o Daily Planet.
Bir Daily Planet aliyorum.
Não apostes a tua vida nisso, que eu não me importava de sacrificar... pela oportunidade de destruir tudo o que ele representa.
Mümkün olsaydi Otis... onun temsil ettigi degerleri yikmak için... seni seve seve feda ederdim.
A propósito, para a próxima dá-me o roupão depois de ter saído da piscina.
Bu arada Otis, bir daha havuzdan çiktigimda bornozumu hemen sirtima koy.
" "T" "de" "tolo" "? Não.
Manyagin "M" si mi Otis?
Não confio em ti. Que fizeste?
Sana güvenmiyorum Otis.
Queres ver um braço muito, muito comprido?
Otis, upuzun bir kol görmek ister misin?
Pega na capa do senhor.
Otis, beyefendinin pelerinini al.
Alguns, como tu Otis, têm mais do que um.
Senin gibilerse Otis, hepten mahvolmuştur.
Otis, segura a escada, depressa.
Otis tut şu merdiveni çabuk.
Estamos a cair!
Otis düşüyoruz!
Como pudeste fazer aquilo ao Otis?
Lex, bunu Otis " e nasıl yaptın?
- Ei, Otis.
- Selam Otis.
Otis, Nunca tenho chance de aproveitar o meu tempo aqui.
Otis, burada iyi vakit geçirmek için bir şansım bile olmadı.
Otis, porque estavas gritando? O que se passa?
Otis, niye bağırıyorsun?
- E este é Otis.
- İşte bu da Otis.
- Wes.
- Otis.
Otis!
Otis!
- Olá, Otis.
- Selam Otis.
- Olá, Matt.
- Hey Matt. - Selam Otis.
Obrigado.
Sagol Otis.
- Está bem.
- Tamam Otis.