Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Pac
Pac Çeviri Türkçe
343 parallel translation
Contigo a guiar estamos salvos.
Tankeri sen kuIIanacaksan pac _ ayi kurtaririz.
Tens o Pac-Man?
Sende Pac-Man var mı?
O que achas que vais fazer com isso, jogar Ms. PAC-MAN ou algo parecido?
Bununla ne yapacağını zannediyorsun? Bayan Pacman falan mı oynayacaksın?
Queres ir ao médico? Não, eu estou bem, Pac.
- Hayır, ben iyiyim.
Está a divertir-se com o Pac Man em qualquer lado. O Treinador nunca te faltaria.
- Seni asla yarı yolda bırakmaz.
O Pac Man gostava demasiado de ti.
Pac Man seni çok seviyormuş.
Donald Parker. As análises da polícia confirmam que as mortes do Treinador Sydney Cooper... E do Estudante Treinador-adjunto Roy "Pac Man" Stewart...
Laboratuar kayıtları, Cooper ve Pac Man Stewart ölümlerini...
O Treinador não o fez, nem o Pac Man.
Koç ve Pac Man başaramadılar.
O Pac Man devia estar cá para isto.
Keşke Pac Man burada olsaydı.
" Wes Pac, come a minha poeira.
" Wes Pac, tozumu yut.
Wes Pac.
Wes Pac.
Noah, eu sempre tive esta dúvida... qual é a diferença entre o Pac-Man e a Ms. Pac-Man?
Şimdi, Noah, Hep bilmek istemişimdir... Pac-Man ve Bayan Pac-Man arasındaki fark ne, gerçekten?
A Sra. Pac-Man deu um passo em frente no direito das mulheres.
Bn. Pac-Man kadın haklarında, bir fırtınaya yol açmıştı.
Williams, com sync pac ram set MOS 92-H tact op spec 1-2-3.
Williams, com sync pac ram set MOS 92-H tact op spec patty-wack.
Bem-vindos ao voo 611 da Pac-Atlantic para Atlanta.
- Seattle uçuşunu yapacak olan,'611 sefer sayılı uçağımıza hoş geldiniz.'
O FBI considera que respondeu à maior parte das perguntas sobre a tentativa de assalto ao voo 611 da Pac-Atlantic.
Federal eyalet ve yerel birimlerin ortak çalışmaları sonucu, 'FBI 611 sefer sayılı PAC-Atlantic uçağının kaçırılma girişimini'aydınlatmayı başarmıştır.'
A conferência de paz começa amanhã às 14h, com representantes de todas as partes do mundo...
G-PAC ülkelerinin temsilcileri yarın Washington'da buluşacaklar... Hangi cehennem...?
... reunidos na Casa Branca, para uma conferência histórica, chamada "Dêem uma Oportunidade à Paz", estão representantes de todo o mundo.
Burada bugün Barışa Bir Şans Ver adı altında global bir konferans için toplanıldı, G-PAC, dünyanın dört bir yanından delegeler var.
Vocês miúdos, com a vossa música barulhenta e o vosso Dan Fogelberg, o vosso Zima, o Hula-Hoop e os jogos de vídeo do pac-man, não compreendem nada?
Sesli müziğiniz ve Dan Fogelberg'iniz, Zima, Hula-Hoop ve "Pac Man" video oyununuzla, anlamıyor musunuz?
Centro Denver, aqui fala Trans-Pacífico 2207, 747 cheio.
Denver Merkez, burası Trans-Pac 2207, 747 yolcu uçağı.
Pac Man.
Pac Man.
Pronuncia-se Pac Man.
Pac Man şeklinde okunur o.
- E não conhecemos "Pac-Man Fever".
Ve "Pac-Man Ateşi" şarkısını bilmiyoruz. Haydi.
Podes querer chamar-me para uma leitura com as cartas.
Kartlara bakmak için beni araman gerekebilir. PAC hikâyesi.
Tu tens de dar o dinheiro para estes PACs.
Parayı bu PAC'lere vermen lazım. PAC.
- Eu tenho o teu PAC de dinheiro.
PAC paranı aldım. - Öyle mi?
Veja o que fez por causa de um estúpido dum maldito anel.
Bak, aptal bir yüzük için ne yaptın. PAC olayını toparlayabilirdim.
Poderíamos ter conseguido um PAC. Você lixou um mercado inteiro.
Sen koca bir pazarı yok ettin.
É um ovo-pac.
O değil, ovopakı.
Passa-me o ovo-pac para projectar a onda.
Ovopak, dalgayı yansıtacak.
Todas as confederações deste país andam atrás deste miúdo, incluindo a ACC, a Big Twelve, Pac Ten, Big Ten.
Ülkedeki tüm sohbetlerde bu çocuklardan bahsediliyor. ACC'de, Big 12'de, Pac 10'da, Big 10'da....
O Pac está cá?
Pac içeride mi?
Os estagiários de clinical geral estão a fazer um torneio de Pac-Man. Aparentemente, ao todo, somos 12.
Dâhiliyeciler de Pac-Man turnuvası düzenliyorlar, 12 kişiyiz.
Eu adoro o Pac-Man.
Pac-Man'i severim.
Tanto quanto sei, podes usar o meu dinheiro para comprar máquinas de Pac-Man e fornos de piza.
Aynı gün öğlen ve akşam yemeğe mi geliyorum? Oley! Sakin ol!
Eu sei que a Sra Pac Man é especial.
Pac Man'i biliyorum.
2 Pac, não!
2 Pac, hayır!
Preto, o Pac é o único cabrão lírico que existiu!
Aralarında en iyisi Pac, zenci!
Um Pac, dois Pac, três Pac, quatro
Bir Pac, Tu Pac, üç Pac, dört
Quatro Pac, três Pac, dois Pac, um
Dört Pac, üç Pac, Tu Pac, bir
Tu és o Pac, ele é o Pac, São Tupacs nenhum
Sen öldün, o öldü, sen Tupac... değilsin
A separação não resultou bem para o Pac Man e a mulher.
Ayrılmak Pacman ve karısının pek işine yaramamıştı.
- É uma máquina da Ms. Pac-Man!
- Pac-Man Hanım aleti!
Ficaste em casa a jogar Ms. Pac-Man enquanto eu trabalhei como uma moura?
Bir dakika. Ben enayi gibi çalışırken bütün gün evde oturup Pac-Man Hanım mı oynadın?
Vamos lá, Ms. Pac-Man!
Hadi bakalım Pac-Man Hanım.
Não é a primeira vez que sou detido por ser "PAC".
AKZ olarak kenara çekilmek ilk kez başıma gelmiyor.
- "PAC"?
- AKZ mi?
- Já é altura de PAC.
- Zamanla sen BYS.
- PAC?
- BYS?
Pac-Air 61 1, torre de controlo de Miami.
'Burası Miami Havalimanı.
É um PAC, exactamente como o Shelly disse.
Aynı Shelly'nin dediği gibi.