Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Panama
Panama Çeviri Türkçe
739 parallel translation
- Se não arranjar emprego no Panamá.
- Panama'da iş bulamazsam.
Bom, Felisa, como está o Panamá?
Ee Felisa, Panama nasıl?
Pergunte pela Panama Smith.
Panama Smith'i iste.
- Panama Smith.
- Panama Smith.
Ei, Panama, que tal algo para misturar neste ginger ale?
Panama, bu zencefilli gazozla gidecek bir şeyler var mı?
- É a Panama Smith?
- Panama Smith misin?
Você também, Panama.
Sen de Panama.
Panama Smith, com base nas provas apresentadas em sua defesa pelo seu co-arguido, porque os agentes da detenção não a apanharam a vender bebidas alcoólicas, considero-a inocente.
Panama Smith, diğer davalının verdiği delillere bakıldığında ve tutuklayan polislerin senin alkollü içki sattığını kanıtlayamaması yüzünden seni suçsuz buluyorum.
- Como estás, Panama?
- Nasılsın Panama?
- O que bebes, Panama?
- Ne istiyorsun Panama?
Olá, Panama.
Selam Panama.
Esta é a Panama Smith.
Bu Panama Smith.
Panama, vou contar-te um segredo.
Panama, seninle bir sırrımı paylaşacağım.
Se calhar a Panama tinha razão.
Belki Panama haklıydı.
- Olá, Panama.
- Selam Panama.
Desculpem, mas a Panama disse-me que o Eddie estava aqui.
Pardon, ama Panama Eddie'yi burada bulabileceğimi söyledi.
- Como está a Panama?
- Panama nasıl?
Tens razão, Panama.
Haklısın Panama.
Mas acha que, não fosse por essa guerra do Sr. Kane... teríamos o Canal do Panamá?
Ama Bay Kane'in bu savaşı olmasaydı... Panama Kanalı'na sahip olabilir miydik?
- O Tom vai para o Panamà.
- Tom Panama'ya transfer oluyor.
Sò väo para o Panamà depois do seu espectáculo.
Şov bitmeden Panama'ya gitmeyecekler.
Lê-lo-ei no Panamà dentro de uma semana.
Panama'ya mektup bir haftada varır.
Que tem o Panamà a ver com isto?
Panama'nın ne alakası var?
Ela vai mesmo para o Panamà com o Barton?
Gerçekten de Barton ile Panama'ya mı gidiyor?
Ela vai para o Panamà.
Panama'ya gidiyor.
Miss Winthrop foi para o Panamà.
Bayan Winthrop Panama'ya gitmeyi tercih etti.
Isso pouparia a Miss Winthrop a ida ao Panamà.
Böylece Bayan Winthrop Panama'ya gitmek zorunda kalmazdı.
Vou para o Panamá.
Ben Panama'ya gidiyorum.
Depois apareceu o Teddy que vinha de cavar no Panamá.
Tam o sırada, Teddy Panama'dan kanal kazmaktan dönüyordu.
Levámo-lo lá abaixo ao Panamá e pusemo-lo na comporta. Teve um enterro cristão, como deve de ser.
Biz de hep beraber onu aşağıya, Panama'ya götürüp... çukurun içine yerleştirdik ve Hıristiyanlara layık bir törenle gömdük.
Agora, General, vamos ao Panamá inspeccionar a nova comporta.
Şimdi de birlikte Panama'ya gidip kazıları denetleyeceğiz general.
Para o Panamá não, querido!
Hayır Teddy. Panama olmaz.
Talvez noutra altura, Sr. Presidente. O Panamá fica longe.
Belki başka sefere sayın başkan, Panama çok uzakta.
Deixamo-lo cavar o Canal do Panamá na cave.
Panama Kanalı'nı kilerde kazmasına izin veriyoruz.
Sr. Presidente, vamos ao Panamá!
Pekâlâ sayın başkan, Panama'ya gidiyoruz. Harika, harika!
O Canal do Panamá!
Panama Kanalı'nı.
E depois levamo-lo os dois para o Panamá.
Sonra beraber onu Panama'ya taşırız. Tamam.
- Deve ter ido para o Panamá!
- Panama'ya gitmiş olmalı.
Mas quando chegámos ao Panamá, o mundo que conhecíamos estava a desmoronar-se.
Panama'ya ulaştığımızda bildiğimiz dünya parçalanıyordu.
Passando pelo canal do Panamá, o Ville de Nancy rumou para Marselha.
Panama Kanalı'ndan geçtikten sonra Ville de Nancy dümeni Marsilya'ya çevirdi.
O nosso plano era rumarmos para oeste, onde poderíamos apanhar um barco para o Panamá, e daí para França.
Planımız Panama'ya gidecek ve oradan da Fransa'ya bir gemi bulacak şekilde batıya doğru kürek çekmekti.
Porque sou uma mulher marcada, sabes, estou propensa a rebentar o Canal do Panamá a qualquer momento.
Tabi ben artık mimlendim değil mi? Panama Kanalı'nı her an havaya uçurabilirim.
Para a costa oeste, pelo Canal do Panama.
Kanaldan geçip batı sahillerine gideceğiz.
Primeiro, o Canal do Panamá, depois a costa do México.
Önce Panama Kanalı, sonra da Meksika sahilleri.
É melhor informarmos as autoridades mexicanas... e concentrarmos as nossas buscas aqui, ao sul com o Panamá... e ao norte com...
Meksikalı yetkilileri uyarsak iyi olur. Araştırmalarımızı burada yoğunlaştıralım. Güneyde Panama'ya, kuzeydeyse...
- A falar do Panamá?
- Panama'dan mı?
Novidades do Panamá?
Panama'dan ne haber?
Não foi um meteorito que caiu no Panamá.
Panama'ya düşen göktaşı değildi.
Vestia um fato de seda branco, gravata branca, um panamá branco.
Üzerinde beyaz ipek takımı, beyaz kravatı ve beyaz Panama şapkası vardı.
Vais cavar mais uma comporta no Canal do Panamá!
Panama'ya gidip kanal için bir havuz daha kazacaksın.
O Presidente vai orgulhar-se do seu Canal do Panamá.
Başkan Panama Kanalı'yla gurur duyacak.