Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Películas
Películas Çeviri Türkçe
30 parallel translation
Só se vêem películas velhas.
Eski filmleri gösterip duruyor.
É um produto inovador, senhor, desenvolvido cientificamente para lavar sem deixar películas oleosas.
Yağlı saçlardan kurtulmanın formülü onları iyi bir şekilde yıkamaktır.
Preciso de películas pós-intubação.
Entübasyon sonrası filmi.
Devido à prata, as películas não podem ir para aterros, portanto...
Filmdeki gümüş, çevreye zararlı olduğundan toplanıyor.
Não há películas sobre Don Quixote?
Don Kişot'un bir tane bile filmi yok mu?
Das películas.
Sesli olanların.
- Foi aqui que vimos as primeiras películas da Sara.
Sara'nın ilk filmlerini burada izlemiştik.
Devias ter-me deixado ir buscar as películas.
Filmleri almama izin vermeliydin.
- E que faz películas, filmes?
- Lee film çektiğinizi söyledi.
Sacas de películas para clubes de golf?
Golf sopaları için mi?
Gosto das películas da década de 1940.
40'lı yılların filmlerine tutkunum.
Jen, sabes calcular a superfície das ondas das películas de polímeros?
Jen, polimer filmlerin yüzey dalgalarının nasıl hesaplandığını biliyor musun?
E quando foi buscar os reagentes, ela pousou o relógio sobre uma caixa de películas de raio-X e...
Ekstraksiyon işlemini başlatırken kumaşı, içinde röntgen filmleri olan bir kutunun üstüne koymuş.
O cofre das películas é no último andar.
Film kasası en üst katta.
Quando te levei até ao cofre das películas pesei-te.
Seni film deposuna taşırken ölçtüm.
Ah sim. Há que ser desagradável. Como nas películas egípcias.
Yani Mısır filmleri gibi korku verici olmalı, anladım.
Nosso trabalho foi recompensado com negativos velhos, caixas de cópias e baús repletos de películas deterioradas que conseguimos salvar.
Uğraşlarımızın ödülü ise eski negatifler kutular dolusu baskı ve tranklar çürümekten kurtarmayı başardığımız filmler oldu.
Aqui está a merda das tuas películas.
Çok güzel. Al filmlerini.
Tenho as últimas 7 ou 8 dessas películas doadas, alinhadas na sala de projecção, queres ir ver?
Şu bağışlanan filmlerden 7-8 tanesi izleme odasında sırada. Bakmak ister misin? Olur, tabii.
Encontrámos quantidades enormes de películas no apartamento do teu irmão.
Kardeşinin dairesinde epeyce bir film makarası bulduk.
Acredito que as películas são o futuro.
Bence gelecek televizyon kumandalarında.
Já temos as películas da TEP?
PET tarama sonuçları geldi mi?
Películas TEP o mais depressa possível com precauções renais.
Renal önlemlerin alınmasını ve hemen PET taraması yapılmasını istiyorum.
Consegui finalmente encurralar a Dr.ª Torres e a Dr.ª Shepherd, e elas estão agora a olhar para as películas do Sr. Jaffee.
Nihayet Dr. Torres'ı ve Dr. Shepherd'ı konsültasyona getirmeyi başardım. Bay Jaffee'nin tarama sonuçlarına bakıyorlar.
Olha, as películas parecem limpas.
- Tarama sonuçları temiz görünüyor.
As películas parecem limpas, Gretchen.
Tarama sonuçları temiz görünüyor Gretchen.
Então, leva-a para a Tomografia, e, depois, avisa-me quando as películas saírem.
Tamam. Tomografiye götürüp tarama sonuçları gelince haber ver.
As máquinas de Raio-X estão com problemas, mas consegui as películas do Rhys.
Röntgen teknisyenini deli etsem de Rhys'ın filmlerini öne aldırmayı başardım.
Sacas de películas pretas.
Kurşunlu film keseleri.
Bem, deixe-me ver as películas.
Filmlere bir bakayım.