Pencil Çeviri Türkçe

- Está no Pen and Pencil.

- Pen and Pencil'ın arkasında.

Sei que ganhou um " "Gold Pencil" " com ele.

Bununla Altın Kalem kazandığını biliyorum.

Sei que ganhou um "Gold Pencil" com ele.

Bununla Altın Kalem kazandığını biliyorum.

Pencil!

Kalem!

Adeus, Pencil.

Hoşça kal Kalem.

Precisas de fazer chichi, Pencil?

Çişe gidelim mi Kalem?

Pencil!

Kalem.

Tudo bem, Pencil.

Tamam Kalem.

Porque o Pencil morreu hoje.

Çünkü Kalem bugün öldü.

O nome dele era Pencil.

İsmi Kalem'di.

Esta porta estava aberta, não estava, na noite em que o Pencil adoeceu?

Bu garaj kapısı açıktı, değil mi, Kalem'in hastalandığı gece?

Bem, se calhar não devias ter envenenado o Pencil.

Belki de Kalem'i zehirlememeliydin.

Queres mudar-te para cá? Eu devia estar no Pen and Pencil às 12h30 todos os dias.

Her gün 12 : 30'da yazarlar cemiyetinde olmam lazımdı.

Ligue à Pen Pencil, veja se alguém encontrou o meu prémio.

- "Pen Pencil" ı arayıp sor bakalım, ödülümü bulan olmuş mu.

- Brancos com a verga como um lápis.

- Pencil-dick honkeys.