Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Pilot
Pilot Çeviri Türkçe
3,805 parallel translation
E se o piloto não quiser voltar, ou se acabar o combustível?
Ola ki pilot geri gelmek istemezse veya helikopterin yakıtı biterse ne olacak?
Na verdade, em águas calmas, com um bom piloto, podemos sobreviver a uma amaragem.
Aslında pilot iyiyse, durgun denizde suya inersek hayatta kalabiliriz.
Tinha a minha licença de piloto privado há uma semana e implorei ao meu pai que fosse o meu primeiro passageiro oficial.
Özel pilot lisansımı alalı bir hafta olmuştu. İlk yolcum olması için babama yalvardım.
Por acaso, não encontraste o piloto?
Sanırım pilot değilsin.
Eu queria ser muitas coisas : Um cientista, um piloto, etc, etc...
Bir bilim adamı bir pilot, bunun gibi şeyler.
Vais ser um piloto, casar e ter filhos.
Pilot olacaktın evlenecektin çocukların olacaktı.
Graças aos Deuses que há um piloto automático nesta coisa.
Tanrılara çok şükür bu şeyin içinde otomatik pilot var.
Sim, claro!
Tabii ya, pilot olmak.
Podes dizer-me porque não escolheste ser uma piloto melhor?
Bana neden kendini daha iyi bir pilot yapmadığını söyleyecek misin?
O piloto relatou uma avaria no sistema de guiamento... devido à interferência magnética do alvo.
Hayır, efendim. Hedeften manyetik parzitlenme gelmesi sebebiyle pilot hedef kitlenme sisteminin bozulduğunu rapor etti.
O piloto teve um ataque cardíaco.
Pilot kalp krizi geçirmiş.
O problema... é que ele não conhece Echo Park muito bem.
İşin aslı pilot buradaki Echo Park alanını pek bilmiyor.
Porque o designei para uma brigada móvel mista.
Çünkü seni pilot uygulama için kurulan gezici birime seçtim. Karışık olacak.
Precisamos de um voluntário para a equipa franco-belga.
Fransız ve Belçikalıdan oluşacak ekibe pilot uygulama görevi için bir gönüllüye ihtiyacımız var.
O sucesso desta experiência internacional é de grande importância.
Beyler, karma ekibin pilot uygulamada başarılı olması büyük önem arz ediyor.
Este marido, este piloto, Max, que lhe era tão querido... e no entanto, não havia uma única fotografia dele na sua estante.
Kocanız, o pilot, o çok sevdiğiniz Max. Ama şömine rafında bir tane bile fotoğrafı yoktu.
Precisava mesmo de um co-piloto agora!
Co pilot olsaydı ya şimdi.
Vou sim. Não é justo.
Gemimizi kaybettik ve otomatik pilot devreye girmeden önce sadece 22 saatimiz var, sonra sonsuza kadar burada saplanıp kalırız.
- Piloto, prepare os flares.
Pilot, fişekleri hazırla.
Roubei o uniforme de um piloto?
Pilot üniforması mı çalmışım?
Uniforme de voo. Capacete.
Pilot giysisi ve kaskı var.
O piloto e engenheiro suíço Yves Rossy e o seu projecto. E os neozelandeses.
İsviçreli pilot ve mühendis Yves Roissy ve dört motorlu planörü.
Não sei o que é um piloto comum, Agente David.
Sıradan bir pilot nedir bilmiyorum Ajan David.
- Hondo nunca ia de boleia.
- Hondo asla ikinci pilot olmaz.
Foi por isso que os Tillmans contrataram um piloto fora de série.
Bu yüzden Tillman'lar usta bir pilot tutmuştu.
Sem um piloto precisa de um sistema de controle por cabo eléctrico com um computador a ajudar na estabilização.
- Pilot olmadan uçurmak için bilgisayar destekli kararlılığı olan kontrollü uçuş sistemi lazım.
Então estamos à procura de um piloto ou de um engenheiro?
Peki, aradığımız bir pilot mu yoksa mühendis mi?
Qualquer piloto decente podia tê-la pilotado.
- Her pilot onu uçurabilirdi.
Este relógio pode ter sido usado por um piloto alemão durante a Segunda Guerra Mundial.
Bu saati, II. Dünya Savaşı esnasında bir Alman pilot kullanmış olabilir.
Estamos a começar a nossa descida final em Washington.
Ben Kaptan Pilot Demerest. Washington'a alçalmaya başlıyoruz.
- S01E01 "Pilot"
İyi seyirler dileriz.
É. O piloto não seguiu o plano de voo.
Olur ; pilot uçuş planından sapmamış.
É o piloto?
Pilot sen misin? Evet.
Então, o Palmer e o piloto afirmam que estavam dentro deste centro de comandos.
Tamam, o hâlde Palmer ve pilot içeride komuta merkezi yönetiminde olduğu iddiasında bulunuyordu.
Onde está o piloto?
Pilot nerede?
O piloto que contratámos safava-se bem, não havia qualquer problema.
Tuttuğumuz pilot işi kolayca halledebilirdi.
O piloto só virou a cabeça e disse, "todos prontos?" E lá fomos nós.
Pilot bize döndü ve "Hazır mıyız?" dedi.
Hawaii Five-0 S01E01 "Pilot"
Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
Hugo, Sun e o piloto.
Hugo, Sun ve pilot geliyor.
Tu, eu, o Jack, o Hurley, a Sun e o piloto que parece que saiu de um filme do Burt Reynolds.
Sen, ben, Jack, Hurley, Sun ve Burt Reynolds filminin setinden fırlamışa benzeyen o pilot.
Ouça, quando isto acabar, pode prender-me à vontade, mas, agora, temos de entrar na cabine do piloto.
Beni dinle, bu iş bittiğinde istersen beni tutuklayabilirsin. Ama şimdi pilot kabinine girmeliyiz.
E agora, quero apresentar-lhes o comandante Joseph Franklin e o seu co-piloto Bill Alexander.
Şimdi, sözü baş pilot Joseph Franklin'e ve yardımcı pilot, Bill Alexander'a bırakıyorum.
O avião parece ainda ser pilotado por uma tripulação competente.
Uçak, düzgün bir şekilde uçuyor ve pilot kabininde bir kalabalık var gibi.
O piloto saiu?
Pilot kurtuldu mu?
O piloto automático foi-se.
Otomatik pilot bozuldu.
Acho que o piloto automático voltou.
Otomatik pilot tekrar geri geldi.
Bravo Tango 2 se fosse o piloto desse avião conseguia voar?
Tango-Bravo-2, uçağı pilot uçurabiliyor mu?
Não sei o que te deu, mas há um piloto com uma grande dor de cabeça quando acordar que deseja que ao menos pusesses a capa.
Sana ne oldu bilmiyorum ama pilot uyandığında sağlam bir baş ağrısı çekecek ve en azından senin pelerinini giymiş olmanı isteyecek.
Na faculdade chamavam-me o mestre dos polegares.
Üniversitedeyken bana Şampiyon Pilot derlerdi.
Que tal um óptimo piloto?
Ya çok iyi bir pilot?
O piloto herói?
Kahraman pilot?