Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Pisá
Pisá Çeviri Türkçe
592 parallel translation
A Companhia de Ackroyd-Singleton está reunindo todoo seu gado... e visam que cavalgue para lá para pisá-lo até à morte no Blackstone Canyon.
Ackroyd-Singleton'lar tüm sığırlarını topluyorlar....... senin üzerine sürüp Blackstone Kanyonu'nda öldürmek niyetindeler.
Se houvesse terra, nenhum homem se arriscaria a pisá-la.
Burası karaysa, kimse ayak basmaya cesaret edememiştir.
Toda a terra era tão nova que pensávamos... ser os primeiros a pisá-la.
Ülke öylesine vahşiydi ki insanın buraya ilk ayak basan ben miyim diyesi geliyordu.
Além de os ver, e antes que a noite acabe, encostar-se-á à torre inclinada de Pisa, escalará o Evereste, mostrar-lhe-ei as pirâmides, de esfinge em esfinge!
Onları görmekle kalmayıp akşam olmadan Pisa Kulesi'ne yaslanıp Everest Dağı'na çıkacaksınız. Size piramitleri ve sfenksleri göstereceğim.
Adoro o chão que ele pisa, o ar por cima da sua cabeça... e tudo o que ele toca.
Çiğnediği toprağı, kokladığı havayı... ve dokunduğu her şeyi seviyorum.
E há uma metade da abertura de uma peça... que se dá na Torre Inclinada de Pisa.
Bir de, Eğik Pizza Kulesinde geçen bir oyunun açılış sahnesinin yarısı da var.
Pisa fundo, HiIdy.
- Hildy, bas gaza. - Tamam.
Alguns altivos e novos. Degraus tão novos que ninguém os usava. E a idade que se pisa e da qual as pessoas não se querem separar.
Kimisi azametli ve yeni, o kadar yeni ki yalnız bırakılmış... kimisi de insanların ayrılmak istemediği, yılların aşındırdığı basamaklar... zenginlerin yaptırdığı gösterişli basamaklar zenginlere tahsis edilmişti... uzun süre önce unutulmuş insanlar tarafından yapılan bayağı basamaklar da halka...
Estamos a fazer pisa-papéis para exportação.
Şu an ihraç ettiğimiz bir mal ile uğraşıyoruz. Kağıt Ağırlığı.
É um pisa-papéis.
Kağıt Ağırlığı.
Depois, pisa o milho do teu tio Victor todos os dias.
Sonra da her gün Victor amcanın mısırlarını ez.
- não pisa em meus sapatos novos!
- Yeni ayakkabılarıma basma sakın!
- Pisa firme a terra e continua a correr.
- Hafif halıyla geçin.
Quem pisa uma lagarta, não olha para baixo e diz : "Não te entendo."
Buldozere çıktığında, aşağıya bakıp, dermisin ki, "seni anlamıyorum"?
Não podemos continuar a viver como antes, sorridentes, enquanto a morte pisa a nossa terra.
Yaşantımızı bu şekilde sürdüremezdik, keyfimize bakarak ölüm ülkemize sinsice sokulurken.
E, já agora, Pisa, também.
Ve Piza'yı da bırakabilirsin.
e sai correndo, pisa no estribo, e vai acabar sentado num monte de catos.
Atın üstüne koydu ve bu özengiye ayağını bastığında kendini kaktüslerin üzerine oturmuş bulur.
Ela entra no carro, liga a ignição, pisa no acelerador...
Karın otomobile biner, ateşleme anahtarını çevirir, marşa basar.
todo mundo pisa os pés de alguém num momento ou noutro.
Bazen kimin nasıl öç alacağını asla bilemezsin.
Pode servir como pisa papéis.
Kağıtlar için ağırlık olarak işe yarayabilir.
Com alguém que genuinamente gosta de si e que beija o chão que pisa.
Sizden gerçekten hoşlanan ve size tapan biriyle.
- Cuidado onde pisa, irmão.
- Hareketine dikkat et, arkadaşım.
ok, o que faço agora, ajoelho-me e beijo o chão que ele pisa?
Peki, ne yapayım şimdi? Uzanıp önünde tapınayım mı?
- É local, vai para Pisa.
- O posta treni, Pisa'ya gider.
Nunca precisou de ninguém.
Pisa'da bir reklam ajansında çalışıyor.
Trabalha em Pisa, numa agência de publicidade.
Her yaz buraya gelir...
Para com isto! pisa aquilo!
Lütfen durdur şunu artık.
Se essa carroça velha amarela enguiçar comigo na estrada de Pisa Não será somente minha amada "fidanzata" que estará em dificuldades.
Eğer bu sarı hurda yığını Pisa yolunda bozulursa Başı belada olan sadece sevgili fidanzata'm olmayacak
Uma ignorante relaxada atendente de rouparia, Que pensa que Pisa Piazza del Duomo em Pisa, Joey é um ponto de parada entre barracas de hamburguers.
Cahil sersem bir seksi bomba, Pisa'nın Piazza del Duomo'nın Pisa'da olduğunu sanıyor, Joey..... Hamburger kavşağına bir uğrayalım
Pisa já deu.
Pisa'ı gördüm işte!
- Vamos ver a Torre de Pisa?
Pisa kulesini görecek miyiz?
- Iremos ver a Torre de Pisa? - Está um pouco em baixo não?
- Pisa kulesini görecek miyiz?
Quer ver a Torre de Pisa?
Pisa kulesini mi görmek istiyordun?
Pisa uma fenda, monta a tenda.
Bir çatlağa basıver, annenin belini kırıver.
Menina Starr julguei que o pisa-papéis pertencesse ao meu quarto.
Bayan Starr..... kağıt ağırlığı odama ait sanıyordum.
Bem, Mark, podes usá-lo como pisa papeis.
Kağıt tutacağı olarak kullanabilirsin.
Um homem não atira bem com o cavalo aos saltos, e um cavalo não pisa um homem.
At sıçrarken, ateş etmek hiç kolay değildir ve atlar bir insanın üstüne basmaz.
- Pisa?
- Basar mı?
Cuidado por onde pisa, há serpentes nesse buraco.
Dikkat et, o çukurda yılanlar varmış.
Não se importa onde pisa, não é, Harley?
Nereye ayak bastığının farkında değilsin, değil mi Harley?
O cérebro dele nem dava para pisa-papéis!
- Etkafalı herif.
Pisa o risco, e eu piso-te.
Hizadan çıktın mı, üzerine basarım.
Não aceitarei beijar o solo que o jovem Malcolm pisa nem ser perseguido pela ralé praguejante!
Teslim olmayacağım genç Malcolm'ın ayaklarının önünde yeri öpecek ve ayak takımının küfürlerine hedef olacak değilim!
E agora convosco, Trio "Pisa".
Bayanlar ve baylar, üç kantocu.
Eu disse Pisa. E escreve-se P-I-S-A. Não se escreve com "X".
Kanto dedim ve aklınızdan geçen pis düşünceleri tahmin edebiliyorum.
160 quilómetros a leste de Piza.
Pisa'nın 160 km doğusu.
E, se pisa o risco, faço-o em merda!
Sınırlarını aşarsan, seni balina pisliğinden daha alçak bir seviyeye indiririm.
Estas miúdas fodiam a Torre de Pisa se pudessem.
Herhalde Pizza Kulesinin yamuklugu... oraya giden baliklardan degildir.
O tipo pisa-a e fica sem pernas.
Yani bastığı an. Uçar. Bacaklar gider.
Frankenstein vai direito para o oeste a toda velocidade enquanto Nero... o herói, que lhe pisa os calcanhares, pode ler-lhe a matrícula.
Frankenstein hâlâ başı çekiyor. Batıya doğru lider gidiyor. Peşinde Kahraman Nero var ve ondan kalanlarla idare etmeyi umuyor.
Pode ser tudo, desde um lápis electrónico a um pisa papéis.
Bir kalemden kağıt ağırlığına kadar her şey olabilir.