Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Podiamos
Podiamos Çeviri Türkçe
682 parallel translation
Podiamos viajar.
Seyahat ederiz.
Mas podiamos ouvir outra vez e ver.
Yine de tekrar çalıp bakabilirim.
Quando passou a linha do controlo que media a milha pontuável... difícilmento o podiamos ver entre o fumo e as chamas.
Dönüş turunda 1,5 km'lik hız-ölçme şeridine girdiğinde duman ve alevden dolayı onu güç belâ görebiliyorduk.
Podiamos ir.
Hem de bir hafta önce.
Antes do comboio, podiamos ir comer e divertirmo-nos.
Trenden önce bir şeyler atıştırıp, biraz eğlenerek sohbet ederiz.
Podiamos estar a divertir-nos com a Doris e a Rita.
Doris ve Rita ile biraz şakalaşmak ve sohbet için dışarı çıkabilirdik.
Pensamos que, visto podermos ensaiar, podiamos faze-lo aqui.
Prova şansımız varken, burada yapabiliriz diye düşündük.
Se usarmos uma pista de 4 vias a uma milha por minuto podiamos chegar.
Bir dakikada, 1,5 km uzunluğunda, dört şeritli bir otoyol yapmak, çocuk oyuncağı olurdu.
- Porque não podiamos arriscar.
- Çünkü hiçbir şansımız yok.
- Podiamos parar lá para comer.
- O zaman belki durup yemek yiyebiliriz.
Se não se importa... acho que podiamos ir ver as vacas.
Sizin için mahsuru yoksa sığırlara bakarız diye düşünmüştüm.
Podiamos começar com uma carruagem ou com um barco a remos.
Bir vagon ya da bir sandalla başlayabiliriz.
Podiamos apanhar uma loura e pintá-la de ruiva.
- Bir sarışın yakalayıp, kızıla boyayalım.
Podiamos ir esta noite, depois da festa.
Bu gece partiden sonra gidebiliriz.
Pensei que podiamos jogar ao gato e rato com eles.
Onlarla kedi fare oyunu oynamayı düşünüyorum.
Podiamos por-lhes cicuta ( veneno ) na comida.
Öyleyse yemeklerine baldıran otu koyalım?
Podiamos cortar o novilho e pô-lo ao pé das ovelhas.
Şu sıska danayı ayırıp koyunların arasına karıştırabiliriz.
Podiamos visitá-lo juntos amanhã. A cavalo.
Oraya yarın gidebiliriz, atla.
Alguma vez te disse que podiamos manter isto limpo?
Hiç sana, her şeyin, güllük gülistanlık olacağını söyledim mi?
Com o dinheiro dos dois só podiamos comprar uma picareta.
Aramızda ancak yemek parası çıkıyordu.
E agora, não perdeste a alegria que podiamos ter partilhado?
Ve böylece paylaşabileceğimiz hazzı yitirmiş olmadın mı?
Não podiamos ouvir um bocadinho?
Biraz dinleyemez miyiz? Üzgünüm.
Só há uma coisa que podiamos fazer dirigir o submarino para uma rota mais a oeste e tentar chegar a um porto americano neutro antes do combustivel se esgotar.
Yapabileceğimiz bir tek şey vardı- - u-botun başı batı yönüne çevirip.. doğal bir Amerikan limanına ulaşmaya çalışmak.. yakıt tükenmeden yapmalıydık.
Que podiamos fazer?
Deli misin sen? Elimizden ne gelirdi ki?
Podiamos nós curar!
.. iyileşmeyi umut edebilirdik.
Podiamos defendermo-nos durante algum tempo.
Onları geri püskürtmek için birkaç dakika uğraşacağız sadece.
Se calhar podiamos formar uma equipa.
Belki seninle bir ikili olabiliriz.
- Podiamos convocar eleições.
- Seçim ilan edebiliriz.
E podiamos beber um par de... sumos de fruta... sumos de fruta, e dar dois dedos de conversa e talvez jogar umas mãos de pirâmide.
Ve birer duble alabiliriz... meyve suyu... meyve suyu, ve sohbet ve hatta belki bir kaç el piramit.
Não sei, só que é domingo e pensei que se tu pudesses sair podiamos ir dar um passeio ou...
Bilmem. Düşündüm de... Pazar günü bitiyor ve düşündüm de, belki kaçabilirsen yürüyüşe çıkabiliriz.
Sempre que podiamos!
Yapabildiğimiz kadar!
Podiamos ter ficado com o carro.
- Peki arabayı atmasaydık?
Se formos bons aqui podiamos ir para Vegas.
Eğer burada başarılı olursak, Vegas'ta da oluruz.
O último avião que podiamos apanhar de Nova Iorque não nos permitiu nem um minuto para acabar de fazer compras.
New York'tan son uçak alışveriş yapmamıza bir dakika izin vermedi.
Se estivesse aqui mais tempo podiamos jogar um jogo.
Eğer buralarda olursan bir oyun oynayabiliriz.
E depois podiamos ter acabado de um modo pouco sensato, não é?
Ama sonra aptal gibi görünebiliriz değil mi?
Então se nos encontrássemos numa situação normal de novo e ainda quiséssemos, podiamos casar novamente em condições.
Tekrar insan formunda olusak hala düzgün bir biçimde evlenebiliriz.
Muita gente estava criticando a autoridade da empresa, E queriamos mostrar-lhes que podiamos fazer algo.
İnsanların çoğu transit yetkinin yenildiğini düşünüyor, biz onlara neler yapabileceğimizi göstermek istiyoruz.
Com um pouco mais de prática e até podiamos concorrer ás 500 milhas do Indianápolis
Biraz pratikle Indy 500'e bile katılabiliriz.
Também eu, podiamos trazer café e donuts e vinhamos juntos
Ben de. Biraz kahve ve çörek alır oraya kadar beraber gideriz.
Podiamos juntar umas amigas aqui.
Birkaç arkadaşı içine alabilirdik.
Podiamos encorralar aqui os teus soldados.
Vadide çok az askeriniz kaldı.
Se não tiver ocupada alguma vez podiamos ir beber um café.
Belki boş bir zamanınızda kahve yada başka bir şey içebiliriz.
Mas não podiamos...
Ama elimde...
- O que queres? - Pensei que podiamos falar.
- Belki konuşabiliriz diyordum.
- Podiamos ir para o parque.
Bir yerlerde. Parka gidebliriz.
- Podiamos conduzir por aí. Não tenho gasolina.
- Etrafta arabayla tur atarız.
- Podiamos ir ali para dentro.
- Orada takılabiliriz.
Não tens dereito a dizer isso. - Fazer o quê? - Podiamos fazer uma sessão espírita.
- Neyi?
Não podiamos continuar a viver assim.
Böyle yaşamaya devam edemezdik.
Nós não podiamos ter passado sem isso.
Bize kalsa zevkle iptal ederim.