Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Prospero
Prospero Çeviri Türkçe
171 parallel translation
O Programa Prospero de escudo climático falhou.
Prospero Programının iklim kalkanı çalışmıyor.
Dr. Emma Peel Antiga Directora do Programa Prospero
Prospero Projesinin Eski Başkanı
Conheço o incidente Prospero.
Prospero olayını biliyorum.
Prospero.
Prospero.
O mágico de Shakespeare.
Prospero. Shakespeare'in büyücüsünün adı.
Câmaras no laboratório Prospero tiraram uma foto durante o ataque.
Saldırı sırasında güvenlik kameralarından biri bir görüntü tespit etmiş.
Se não foi você quem fez explodir o Prospero, descubra quem foi.
Eğer Prospero'yu yok etmediyseniz, kimin yaptığını bulun.
Babbington, o director da investigação Prospero.
Babbington, Prospero Projesinin başıydı.
Que há alguém que recruta os vossos cientistas Prospero... sob uma organização encapotada.
Diyordum ki birisi sizin Prospero'da çalışan bilimadamlarınızı... gizli bir örgütte topluyor.
Gostaria de saber mais sobre... o Programa Prospero.
Prospero Projesi hakkında... daha fazla şey öğrenmek istiyorum.
Penrose... director da Cisão Anti-matéria... no Prospero.
Penrose... Prospero'da, antimaddenin parçalanması... işinin başındaydı.
E aí, Prospero.
Hey Prospero!
Meu nome é Prosper, Próspero para os espanhóis.
Adım Prosper, İspanyollara göre Prospero.
Bem-vindo, dom Próspero. Obrigado.
Hoş geldiniz, don Prospero.
Don Prospero!
Don Prospero!
Adolfo tinha um negócio prospero uma pequena loja familiar
Adolph'un başarılı küçük bir bakkalı vardı.
Doce Prospero, por que me abandonaste?
Tatlı Prospero, neden beni terk ettin?
Eu prospero e sou feliz.
"Ben başarılı ve mutluyum."
Eu prospero com isto
Ben başardım.
Lembro-me que já destronaste a tua irmã Próspera...
Hatırladığıma göre, sen de kardeşin Prospero'nun yerine geçmiştin. Doğru.
Uma vez destruída Próspera.
Prospero yok olduğu zaman.
vós três a boa Próspera expulsastes de Milão, a ela e à filha inocente, pelo que as Potências, que tardar podem mas jamais esquecem, contra vós jogaram mares e costas, todas as criaturas, sim, para vos deixar sem sossego.
Değerli Prospero'yu Milano'dan sürdüğünüzü ona ve günahsız kızına yaptıklarınızı yukarıdaki güçler unutmadı, sadece cezanızı ertelediler. Sonunda size karşı, denizleri, sahilleri evet, tüm varlıkları size karşı ayaklandırdılar.
Pareceu-me terem as ondas vozes que me falavam, que ventos me cantavam e que o trovão, esse órgão profundo e pavoroso, pronunciava o nome de Próspera e a morte me anunciava.
Sanki dalgalar konuştu ve günahımdan söz etti. Rüzgar şarkısında onu anlattı. Ve gök gürültüsü o derin ve dehşet verici sesiyle "Prospero" diye haykırdı.
Aqui vedes a atraiçoada duquesa de Milão, Próspera.
İşte karşınızda mağdur Milano Düşesi, Prospero!
Mas como pode estar Próspera viva, e nesta ilha?
Ama nasıl oluyor da Prospero yaşıyor ve burada?
Se és mesmo Próspera conta-nos como ainda estás em vida, como nos encontraste, a nós que há três horas aqui naufragámos e onde perdi o meu querido filho, Ferdinand.
Eğer sen Prospero'ysan, nasıl kurtulduğunu ayrıntılarıyla anlat bize. Bizi burada nasıl buldun? Gemimiz battı ve adaya çıkalı daha üç saat oldu.
Mas por muito que os sentidos tenhais perdido, estai certos, Próspera eu sou.
Ama duyularınız aksıyor olsa da hiç şüpheniz olmasın ki, ben Prospero'yum.
Próspero.
Prospero.
Todos os recursos da Prosper estão ao teu dispor.
Prospero'nun bütün kaynakları emrine amade.
Trabalhar para a Prospero é totalmente confidencial.
'Prospero'için çalışman kesinlikle gizli kalmalı.
A Prospero tem uma pesquisa própria sobre as anomalias. - A sério?
-'Prospero'kendi anomali araştırmasını yapıyor.
Um dia gostava de ver o interior do Prospero.
Bir gün Prospero'nun içini görmek isterim.
E Connor... trabalhar para a Prospero é confidencial, e por isso, quero dizer, não falas disto a ninguém.
Ayrıca, Connor Prospero için çalışmak çok gizli bir husustur. Bu yüzden, kimseye söylememen gerekiyor.
- Propriedade da Prospero. Certo. - Ótimo.
Prospero'ya ait.
Trata-se do Philip. Preciso de saber o que se está a passar na Prospero.
Sorun Philip, Prospero'da olanları öğrenmem gerekiyor.
Entrei no Portfólio da propriedade da Prospero.
Prospero'nun emlâk kayıtlarına girdim.
Este laboratório pertence à Prospero.
Bu laboratuar Prospro'ya ait.
Devo chamar a Prospero?
Prospro'yu devreye alayım mı?
A citação da história menciona Prospero, uma personagem que eu criei, para simbolizar a arrogância do homem mesmo quando confrontado com a morte.
Prospero adlı bir karakterin içinde barındığı bir hikâyeden alıntı. Kaçınılmaz ölüm karşısında bile küstahça durabilen adamı simgeliyor.
Prospero oferece um baile de fantasias, onde a Morte vem disfarçada...
Prospero, ölümün sinsice geldiği bir kıyafet balosu düzenliyordu.
Quem era o Prospero?
Prospero kimmiş?
Prospero Colonna.
- Prospero Colonna.
Prospero Colonna.
Prospero Colonna.
Prospero Colonna, Roberto e Paolo Orsini, Vitelezzo Vitelli.
Prospero Colonna, Roberto ve Paolo Orsini Vitelezzo Vitelli.
Gian Paolo Baglioni, Prospero Colonna, os irmãos Orsini, Vitelezzo Vitelli.
Gian Paulo Baglioni'yi, Prospero Colonna'yı Orsini kardeşleri ve Vitelezzo Vitelli'yi.
Eu persevero e prospero na adversidade.
Sebat edip zorlukları aşacağım.
Mas apesar de tudo, o prospero príncipe era feliz
Ama prens mutluydu.
Desculpe, dom Próspero.
Affedersiniz, don Prospero.
e tua apoucada mãe.
Şu zavallı mağaranın efendisi ve senin naçiz annen Prospero'dan daha üstün olduğumu da bilmiyorsun.
Chama-se Prospero.
Orada sahip oldukları imkânlarla, bütün bu işleri çok ileri götürebilirler. Adı Prospero.
- Sim, eu sei, eu sei.
- Şu andan itibaren, bu laboratuarın Prospero'ya ait olduğunu ve herkese yasak olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. - Tamam anladım.