English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portekizce → Türkçe / Restáurante

Restáurante Çeviri Türkçe

9,828 parallel translation
Naquele restaurante e que viu aquelas fotografias?
O lokantadaki fotoğrafları gördüğünüzü.
Há um restaurante na esquina da 191 com Amsterdam.
191. Cadde ile Amsterdam Caddesinin köşesinde bir restoran var.
Bem, Big Doug, diz a essa rapariga sortuda que eu preferia sair com um homem com mamas maiores do que as minhas do que com um que traz o seu próprio molho de salada para o restaurante.
Şey, Big Doug, o şanslı kıza söyle ki ben restorana kendi salata sosunu getiren bir erkekten ziyade göğüsleri benimkilerden büyük olan bir erkekle çıkmayı yeğlerim.
A comida do restaurante merece uma tigela grande... tipo a sanita.
Bu restorantın yiyecekleri büyük bir tabakta olmalı tuvalatte.
Havia uma cadeira de rodas vazia no restaurante.
Restoranda boş bir tekerlekli sandalye vardı.
- Tu com o Fisher no restaurante.
- Restoranda Fisher'la sen.
Aquilo no restaurante deixou algumas coisas muito claras para mim, uma é eu precisar que alguém me cubra, caso alguma coisa aconteça comigo.
Restorandaki olay bana bir şeyi açıkça gösterdi. Başıma bir şey gelirse beni destekleyecek biri lazım.
Aparecer como apareceu fora do restaurante assustou-me, então não me culpe por não terminar o serviço com o seu detective.
- Önce ben. Restoranın dışındaki gibi gelmen beni cidden rahatsız etti. O yüzden dedektif sorununu görmezden gelmezsem beni suçlama.
Estou fora do restaurante.
Restoranın dışındayım.
O Barbiero viu-te a olhar para ele no restaurante.
Barbiero restoranda ona baktığını fark etmiş.
Disseste que eu vi o carro fora do restaurante?
Restoranın dışındaki arabayı fark ettiğimi söylemiştin ya yani plakayı görmüş olmam mümkün.
Estou lá. Estou fora do restaurante.
Restoranın dışındayım.
Vamos inaugurar um restaurante amanhã.
Yarın yeni bir restoran açıyoruz.
Adoraria abrir um restaurante.
Bir gün ben de bir restoran açmak isterim.
- Como se chama o restaurante?
- Restoranın adı ne? - Ciao.
- Ele inaugura este restaurante hoje.
Doğru. Bu gece yeni mekanlarının açılışı var.
- Adoro o restaurante.
- Burayı sevdim.
- É um restaurante novo.
Yeni bir restoran.
- Trabalhas no restaurante do teu pai?
Demen babanın restoranında çalışıyorsun?
De vez em quando, vamos abrindo um restaurante.
Biliyorsunuz yeni bir restoran açtık.
- Como vai o restaurante?
Restoran nasıl gidiyor?
Ela era uma estudante na Universidade Archer. Trabalhava num restaurante perto do Campus.
Archer Üniversitesi'nde öğrenciymiş ve kampüsün yakınındaki bir lokantada çalışıyormuş.
Estou num restaurante.
Lokantadayım.
Estou de volta ao restaurante.
Lokantaya geri döndüm.
Trabalhámos. E depois almoçámos. Depois trabalhámos mais, e fomos ao restaurante chinês.
Çalıştık sonra yemeğe gittik daha sonra biraz daha çalıştık.
Concordei ir a um restaurante ao fim do dia.
Günün sonunda onunla bir restoranta gitmeyi kabul ettim.
Fora do restaurante?
Restorantın dışında?
Sai agora da cidade e fica no restaurante até depois do almoço.
Sen bu sabah gitsen, ben de öğle yemeğine kadar lokantada kalsam nasıl olur?
É o meu chefe no restaurante.
Lokantadaki patronum.
Uma vez, quando o Brian era mais novo, estávamos num restaurante e eles trouxeram uma travessa de sobremesas para vermos.
Brian küçükken bir keresinde bir restorana gitmiştik ve bakmamız için bir tatlı tabağı getirdiler.
Não vamos ao seu restaurante hoje
# Bugün restoranına gelemeyeceğiz #
Ele diz : "Vou experimentar o novo restaurante de ramen, interessado?"
Diyor ki : "Yeni bir ramen restoranı deneyeceğim, gelmek ister misin?"
- Raios! "O restaurante é muito bom."
" Ramen restoranı bayağı güzel.
Que tal aquele restaurante do outro lado da rua?
Caddenin karşısındaki mekana ne dersin?
Seguimos algumas pessoas encorpadas para encontrarmos um bom restaurante?
Yiyecek güzel bir yer bulmak için dolgun yapılı insanların peşine düşsek mi?
Qual foi o melhor restaurante onde esteve recentemente?
Son zamanlarda gittiğin en iyi restoran hangisi?
Quando faz uma reserva num restaurante, usa um nome falso ou o seu próprio nome?
Peki restoranlarda yer ayırtırken takma isim mi kullanıyorsun yoksa gerçek ismini mi?
Há um restaurante de sushi fantástico que quero experimentar.
Gitmek istediğim harika bir suşi restoranı var.
Vamos parar e ir aquele restaurante...
Belki durup o restorana dönmeliyiz.
Adoraram-na no restaurante.
Şu tişörtü çıkartsan olmaz mı bari?
Sim, eu quis contar-te naquele dia no restaurante, mas não estavas preparada para acreditar em mim.
Evet, o gün restoranda sana söylemek istedim ama henüz bana inanmaya hazır değildin.
Khaalid, havia duas mensagens do restaurante.
Khaalid, Kristalden iki mesaj vardı.
Porque daria o segundo número a alguém de um restaurante de kebabs?
Neden ikinci telefon numarasını kebapçıdaki herhangi birine versin ki?
Vi-vos quando saíram do restaurante.
Restoranttan çıkarken izledim sizi.
Foi o que ela te deu. No restaurante.
Restorantın dışında sana verdiği şey on bindi.
Mas este restaurante... Não esteve sempre aqui, pois não?
Ama bu restoran her zaman burada değildi, değil mi?
A camada exterior deve estar presa num restaurante. Ótimo.
- Dış kabuğu Amerikan restoranı olarak kalmış olabilir.
Uma dica : não deveria fazer isso em um restaurante.
Düşüncemi söylüyorum, muhtemelen onu bir restoranda yapmamalısın.
Construam um restaurante aqui, com a vista para as torres.
Tam buraya şu kulelere bakan bir restoran inşa etmeliler.
- Restaurante!
- Restoran!
Entras num restaurante, tudo o que queres é uma pilha de bolos quentes. O que recebes?
Bir restorana girersin, tek istediğin bir parça kektir ama ne alırsın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]